SGK Genel Yazı – İşsizlik Sigortası Primi

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı: E-70467665-202.99-44898069 Tarih: 29.04.2022 Konu: İşsizlik Sigortası Pr…

 

 

SGK Genel Yazı – İşsizlik Sigortası Primi

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-70467665-202.99-44898069

Tarih: 29.04.2022

Konu: İşsizlik Sigortası Primi

GENEL YAZI

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılan işçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlık ve yönetim kurullarına seçilenlerden 4447 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca işsizlik sigortası primi kesilip kesilmeyeceği konusu Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünce yeniden incelenerek 27/04/2022 tarihli ve 11398804 sayılı mütalaa yazıları Genel Müdürlüğümüze intikal ettirilmiştir.

Söz konusu mütalaada, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 46 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bu Kanun, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan 5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında işsizlik sigortası primi ödeyen isteğe bağlı sigortalılar ile aynı Kanunun ek 6 ncı maddesi kapsamındaki sigortalıları ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar.” hükmü çerçevesinde hizmet akdine dayalı olarak çalışma koşuluna yer verilmiş olması, ancak sendika ile sendika yöneticileri arasında vekâlet ilişkisi bulunması sebebiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında sayılan ve aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan işçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden işsizlik sigortası primi kesilemeyeceği değerlendirmesinde bulunulmuştur.

Bu itibarla, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılan işçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlık ve yönetim kurullarına seçilenlerden 4447 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi uyarınca işsizlik sigortası primi kesilmemesi gerekmekte olup, konu ile ilgili olarak yayımlanan 17/03/2022 tarihli ve 42131163 sayılı Genel Yazımız işlemden kaldırılmıştır.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Savaş ALIÇ

Genel Müdür




SGK Genel Yazı – SGK İşveren Temsilcisi

SGK İşveren Temsilcisi T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı : E-24010506-010.07.01-44893672 Tarih: 29.04.2022…

 

 

SGK Genel Yazı – SGK İşveren Temsilcisi

SGK İşveren Temsilcisi

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı : E-24010506-010.07.01-44893672

Tarih: 29.04.2022

Konu: SGK İşveren Temsilcisi

GENEL YAZI

Kurumumuzun hitap ettiği kesimler ve paydaşları ile mevzuat ve uygulamalara yönelik zaman zaman değerlendirme toplantıları yapılmaktadır. Gerek yapılan bu toplantılarda gerekse yazılı olarak başvurularla, birçok görüş ve öneri ile birlikte çeşitli konularda talepler iletilmektedir.

İletilen söz konusu talepler arasında Kurumumuzun özellikle taşra organizasyon yapısında düzenlemeye gidilerek “Büyük Mükellefler Sigorta Merkezleri/Birimleri” nin kurulması ve yüksek istihdam kapasitesi bulunan özel sektör işverenlerinin ve işyerlerinin sorunlarının hızlı ve nitelikli hizmet sunumu ile çözümlenebilmesini sağlayabilecek şekilde bir merkez oluşturulması talebi de bulunmaktadır.

Kurumumuza verilen görev ve yetkiler çerçevesinde sosyal güvenlik alanında yürütülen iş ve işlemler, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerimiz ve Sosyal Güvenlik Merkezlerimiz aracılığıyla vatandaşlarımızın ayağına götürülmüş, talep ve başvuruların alınmasından sonuçlandırılmasına kadar neredeyse tüm işlemler elektronik ortamda yapılır hale getirilmiş, bürokrasi ve kırtasiyecilik en aza indirilmiş olmakla birlikte; il müdürlüklerimiz ve merkez müdürlüklerimizin yapısı, konumu, yerleşimi ve personel durumu gözetilerek yapılan değerlendirme neticesinde söz konusu talebin, “SGK İşveren Temsilcisi” görevlendirilmek suretiyle karşılanmasına karar verilmiştir.

Bu doğrultuda işyerinde çalıştırılan ve bildirimi yapılan sigortalı sayılarına göre Kurumumuz tarafından belirlenecek özel sektör işverenlerinin taşra teşkilatı nezdindeki talep ve başvurularının öncelikle ele alınması, iş süreçlerinin kısaltılması, yapılması gereken iş ve işlemlerin yakın takip edilerek hızlıca sonuçlandırılması amacıyla, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerimiz/Sosyal Güvenlik Merkezlerimizde görev yapan personel arasından “SGK İşveren Temsilcisi” belirlenecektir.

Uygulamaya 16.5.2022 tarihinden itibaren ilk olarak İzmir ve Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerimizde başlanacak olup sonuçlarına göre diğer il müdürlüklerimiz de bu uygulamaya dahil edileceklerdir.

Buna göre öncelikle belirlenen il müdürlüklerimizden başlanılmak üzere, yazı ekinde yer alan “SGK İşveren Temsilcisi” görevlendirilecek özel sektör işyerlerinin listesi ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar dikkate alınarak gerekli personel görevlendirmelerinin yapılmasını, başvuru ve taleplere ilişkin işlemlerin hiç bekleme ve zaman kaybı yaşanmadan sonuçlandırılması için gereken hassasiyetin gösterilmesini rica ederim.

Cevdet CEYLAN

Kurum Başkan V.

EK:

1- SGK İşveren Temsilcisi Görevlendirilecek İşyerleri Listesi

2- Uygulama Usul ve Esasları

3- SGK İşveren Temsilcisi Bilgilendirme Formu

4- SGK İşveren Temsilcisi Başvuru İstatistik Formu




2022 Mart Ayı Sigorta Primlerinin Son Ödeme Tarihi

2022 Mart Ayı Sigorta Primlerinin Son Ödeme Tarihi 2022/Mart Ayı Sigorta Primleri  ile 30.04.2022 Tarihinde Ödenecek Yapılandırma Taksitlerinin Son Öde…2022 Mart Ayı Sigorta Primlerinin Son Ödeme Tarihi 2022/Mart Ayı Sigorta Primleri ile 30.04.2022 Tarihinde Ödenecek Yapılandırma Taksitlerinin Son Öde…

 

 

2022 Mart Ayı Sigorta Primlerinin Son Ödeme Tarihi

2022/Mart Ayı Sigorta Primleri ile 30.04.2022 Tarihinde Ödenecek Yapılandırma Taksitlerinin Son Ödeme Tarihi 05.05.2022’dir

30.04.2022 tarihinde ödenmesi gereken 2022 yılı Mart ayı primleri ile bu tarihe denk gelen yapılandırma taksitleri, 30.04.2022 tarihinin hafta sonuna, hafta sonunu takip eden Pazartesi, Salı ve Çarşamba günlerinin de Ramazan Bayramı olması nedeniyle;

– 2022 yılı Mart ayı sigorta primleri,

– 30.04.2022 tarihine denk gelen yapılandırma taksitleri,

05.05.2022 Perşembe günü sonuna kadar ödenebilecektir.

Kaynak: TÜRMOB




Fesih, Vefat, İşi Terk ve Disiplin Cezası Alma Durumlarında Beyanname ve Bildirimlerin Hangi Meslek Mensubu Tarafından Gönderileceği Hakkında Duyuru

Fesih, Vefat, İşi Terk ve Disiplin Cezası Alma Beyanname ve Bildirimleri Meslek odalarımıza ve Birliğimize; mükellefle meslek mensubu arasındaki hizme…

 

 

 

Fesih, Vefat, İşi Terk ve Disiplin Cezası Alma Beyanname ve Bildirimleri

Meslek odalarımıza ve Birliğimize; mükellefle meslek mensubu arasındaki hizmet sözleşmeleri ile aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin feshi ile mükellef veya meslek mensubunun vefatı, işi terk halinde veya meslek mensubunun beyanname vermesini engelleyecek disiplin cezalarının tatbiki halinde, beyanname ve bildirimlerin hangi meslek mensubu tarafından verileceğine ilişkin hususlar zaman zaman iletilmektedir.

Aşağıda ana başlıklar itibariyle belirtilen çeşitli sebeplerle hizmet sözleşmeleri ile aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin sona ermesi, iptal edilmesi ve yeni meslek mensuplarının söz konusu mükelleflerle hizmet sözleşmesi yapması hallerinde; henüz verilmemiş olan vergi beyan ve bildirimler ile verilecek düzeltme beyan ve bildirimlerin, hangi meslek mensubu tarafından verileceğinin açıklığa kavuşturulması ve beyan ve bildirim yükümlülüklerinin sürelerinde yerine gönderilebilmesi amacıyla, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın ilgili birimleri ile yapılan çalışmalar da dikkate alınarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

A- HİZMET SÖZLEŞMESİNİN YIL SONU İTİBARİYLE SONA ERMESİ VE YENİ HESAP DÖNEMİNDE BAŞKA BİR MESLEK MENSUBU İLE SÖZLEŞME İMZALANMIŞ OLMASI HALİ:

Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesinin 31 Aralık tarihi (veya hesap döneminin sonu) itibariyle sona ermesi ve mükellefin 01 Ocak tarihi (veya yeni hesap döneminin başı) itibariyle, başka bir meslek mensubu ile hizmet sözleşmesi düzenlemesi halinde (özel hesap dönemine tabi mükellefler için sözleşme süresinin sona ermesi ve takip eden hesap dönemi için başka bir meslek mensubu ile hizmet sözleşmesi düzenlenmesi halinde), süresi sona eren hizmet sözleşmesi dönemine ait henüz verilmemiş olan tüm beyanname ve bildirimlerin 3568 sayılı Kanunun 2/A-a maddesine göre hizmeti bir bütün olarak fiilen veren önceki meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir. Hizmet sözleşmesinin mükellef tarafından sona erdirilmesi durumunda ise, önceki meslek mensubunun henüz verilmemiş olan beyannameleri vermesine yönelik olarak internet vergi dairesi ekranından gerekli iznin verilmiş olması gerekmektedir.

Ancak önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından henüz verilmemiş/verilememiş olan; beyannameler ile verilmiş olan beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerinin, mükellef ile beyannamelerin verilmesi gereken tarihte hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen beyannamelere ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

B- HİZMET SÖZLEŞMESİNİN YIL İÇİNDE SONA ERMESİ VE BU TARİHTEN İTİBAREN YENİ BİR MESLEK MENSUBU İLE SÖZLEŞME İMZALANMIŞ OLMASI HALİ:

Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesinin takvim yılı içerisinde (özel hesap dönemine tabi mükellefler için özel hesap dönemi içerisinde) sona ermesi (mükellef veya meslek mensubun tarafından söz konusu hizmet ve aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin ilgili sistemlerden iptal edilmesi) üzerine, başka bir meslek mensubuyla hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi düzenlenmesi ve mükellefçe sona erdirilme durumunda geçmiş dönemlere ait beyannamelerin önceki meslek mensubunca verilmesine izin verilmiş olması halinde, hizmet sözleşmesinin sona erdiği tarihe kadarki aylık, üç aylık beyan ve bildirimlerin (hizmet sözleşmesinin sona erme tarihinin rastladığı ayı içeren ay ve dönemler hariç) bu dönemlere ilişkin hizmeti 3568 sayılı Kanunun 2/A-a maddesine göre geçmiş dönemlerde bir bütün olarak fiilen veren önceki meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi gerekmektedir. Ancak önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, henüz verilmemiş/verilememiş olan; beyannameler ile verilmiş olan beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerinin, mükellef ile beyannamelerin verilmesi gereken tarihte hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen beyannamelere ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Mükellef ile yıl/dönem içinde hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalayan yeni meslek mensubu; sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren (imza tarihini içeren ay ve dönemler dahil) verilecek aylık, üç aylık beyan ve bildirimler ile ilgili hesap dönemine ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini (mükellefçe sona erdirilme durumunda geçmiş dönemlere ait beyannamelerin verilmesine eski meslek mensubuna izin verilmemiş olması halinde henüz verilmemiş önceki dönemlere ilişkin beyan, bildirimler ile düzeltmeler dahil) imzalayarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname-bildirim olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

Önceki meslek mensubunun, yeni meslek mensubu ile sözleşmenin imzalandığı tarihi içeren ay ve sonraki aylara ilişkin aylık, üç aylık beyanname ve bildirimleri ile yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini vermesi mümkün bulunmamaktadır.

C- MESLEK MENSUBUNUN VEFAT ETMESİ, MESLEKİ FAALİYETİNİ TERK ETMESİ YA DA MESLEKİ FAALİYETTEN ALIKOYMA / ÇIKARMA CEZASI ALMASI HALİ:

Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesi devam ederken ya da sona erdikten sonra meslek mensubunun vefat etmesi, mesleki faaliyetini terk etmesi, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkonulması veya meslekten çıkarma cezası alması durumunda; söz konusu durumların (vefat, terk, alıkonulma, çıkarma) oluştuğu tarihten itibaren meslek mensubunun hukuki olarak faaliyetini meslek mensubu olarak sürdürmesi mümkün olamayacağından, henüz verilmemiş olan aylık, üç aylık beyanname ve bildirimler ile yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin ve daha öncesinde verilmiş olan beyanname ve bildirimlere ilişkin düzeltme beyanname ve bildirimlerinin, mükellefle hizmet sözleşmesi ile aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalayan yeni meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname-bildirim olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

Ç-MÜKELLEFİN FAALİYETİNİ TERK ETMESİ VEYA VEFAT ETMESİ HALİ:

Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesi devam ederken, mükellefin faaliyetini terk etmesi veya vefat etmesi halinde, mükellefler ile meslek mensupları arasında düzenlenen sözleşmeler mükelleflerin vefat veya mesleki faaliyetini terk tarihi itibariyle sona ermiş olacağından, vefat eden veya mesleki faaliyetini terk eden mükelleflerin beyanname ve bildirimleri (düzeltmeler dahil) anılan mükelleflerle daha önce sözleşmesi bulunan meslek mensubu ya da vefat halinde kanuni mirasçıları ile sözleşmesi bulunan meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname-bildirim olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

D- HİZMET SÖZLEŞMESİ SONA EREN DÖNEMLERE İLİŞKİN DAHA SONRADAN VERİLECEK DÜZELTME BEYANNAMELERİNİN DURUMU:

Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan ve süresi sona eren hizmet sözleşmesinin geçerli olduğu vergilendirme dönemlerine ilişkin;

a) Aylık vergilendirme dönemlerine ait beyannameler (KDV, MuhtasarPHB,Gekap) ile Üç aylık dönemlere ait beyannamelere (Geçici Vergi) ilişkin düzeltme beyannameleri;

– Önceki meslek mensubu tarafından verilebilen son beyannamenin (ay içinde gerçekleştirilen sonlandırmalarda; hizmet sözleşmesinin sonlandırıldığı tarihin içinde bulunduğu ay veya üç aylık dönemden önceki son ay veya üç aylık dönem) verilme süresi içinde, önceki meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir. Ancak önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından henüz verilmemiş/verilememiş olan düzeltme beyannamelerinin verileceği tarihte, mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Önceki meslek mensubu tarafından verilebilen son beyannamenin verilme süresi geçtikten sonra, verilecek düzeltme beyannamelerinin ise mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Örnek-1: 31.12.2021 tarihinde süresi sona eren hizmet sözleşmesi bulunan önceki meslek mensubu mükellefin Ocak ila Aralık ayları arasındaki KDV, Muhtasar beyannamelerini ve bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerini son beyannamenin (Aralık) verilmesi gereken tarih olan 26.01.2022 tarihine kadar, Gekap beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini Aralık dönemi beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 31.01.2022 tarihine kadar, geçici vergi beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini IV.Dönem beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 17 Şubat 2022 tarihine kadar vermesi gerekir. Bununla birlikte, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumunda belirtilen bu sürelerde mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Önceki meslek mensubunun aylık veya üç aylık beyannamelerini gönderebilme süresi sistemsel açıdan, verilebilen son beyannamenin verilmesi gereken yasal sürenin sonuna kadar tanımlanmış durumda olup, bu tarihlerden sonra önceki meslek mensubunun aylık, 3 aylık beyanname veya bu beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamesini göndermesi mümkün olmayıp, sadece mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Örnek-2: 15.08.2021 süresi sona eren hizmet sözleşmesi bulunan önceki meslek mensubu mükellefin Ocak ila Temmuz ayları arasındaki KDV, Muhtasar beyannamelerini ve bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerini son beyannamenin (Temmuz 2021) verilmesi gereken tarih olan 26.08.2021 tarihine kadar, Gekap beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini Temmuz dönemi beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 31.08.2021 tarihine kadar, geçici vergi beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini II.Dönem beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 17 Ağustos 2021 tarihine kadar vermesi gerekir. Bununla birlikte, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumunda belirtilen bu sürelerde mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Önceki meslek mensubunun aylık veya üç aylık beyannamelerini gönderebilme süresi sistemsel açıdan, verilebilen son beyannamenin verilmesi gereken yasal sürenin sonuna kadar tanımlanmış durumda olup, bu tarihlerden sonra önceki meslek mensubunun aylık, 3 aylık beyanname veya bu beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamesini göndermesi mümkün olmayıp, sadece mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

b) Yıllık Gelir veya Kurumlar vergisi beyannamelerinin ve bu beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerin;

– İlgili hesap döneminin sonuna kadar yürürlükte olan hizmet sözleşmesi bulunan önceki meslek mensubu tarafından (*) (**) beyanname verilme süresinin son günü takip eden ayın sonuna kadar (***),

(*) Bununla birlikte, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumunda belirtilen bu sürelerde mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

(**) Bu beyannamelerin verilme süresinin son gününü takip eden ayın sonundan sonra verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin ve bu beyannamelere ilişkin bu tarihten sonra verilecek düzeltme beyanname ve bildirimlerinin sadece mükellef ile geçerli hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

(***) Önceki meslek mensubunun yıllık beyanname gönderebilme süresi sistemsel açıdan, yıllık beyannamenin verilmesi gereken yasal sürenin son gününü izleyen ayın sonuna kadar tanımlanmış durumda olup, bu tarihten sonra önceki meslek mensubunun yıllık beyanname veya düzeltme beyannamesini göndermesi mümkün bulunmamaktadır.

– Yıl içinde yeni meslek mensubu ile hizmet sözleşmesi ile aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalanmış olması halinde ise sadece yeni meslek mensubu tarafından ve sözleşmelerin geçerli olduğu süre içinde,

gönderilmesi (veya elektronik beyanname olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

Örnek-3: Meslek mensubu ile mükellef arasındaki hizmet sözleşmesinin 31.12.2021 sona erdiği ve 1.1.2022 tarihinden itibaren mükellef ile yeni bir meslek mensubunun hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalamış olduğu durumda; 2021 yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ve bu beyannameye ilişkin düzeltme beyannamesinin 30 Nisan 2022 tarihine, yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ve bu beyannameye ilişkin düzeltme beyannamesinin 30 Mayıs 2022 tarihine kadar, önceki meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir. Ancak bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumunda yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Belirtilen bu tarihlerden sonra ise yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin sadece yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Örnek-4: Meslek mensubu ile mükellef arasındaki hizmet sözleşmesinin 15.08.2021 sona erdiği ve 16.08.2021 tarihinden itibaren mükellef ile yeni bir meslek mensubunun hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalamış olduğu durumda; 2021 yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ve bu beyannameye ilişkin düzeltme beyannamesinin yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmekte olup, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu tarafından verilmesi mümkün bulunmamaktadır.

(Not: Yasal sürelerin sonrasında beyanname ve düzeltmelerin verilmesi durumuna ilişkin uygulanabilecek cezai işlemler ayrıca dikkate alınmalıdır. Örnek ve açıklamalarda belirtilen tarihler, sistemsel açıdan eski meslek mensubunun beyannameyi GİB sistemlerine iletebilmesi için belirlenen tarihlerdir.)

Kaynak: TÜRMOB




SGK – İşveren Temsilciliği Uygulaması

SGK’da İşveren Temsilciliği Uygulaması Başlıyor Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aracılığıyla yüksek istihdam…

 

 

SGK’da İşveren Temsilciliği Uygulaması Başlıyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aracılığıyla yüksek istihdam kapasiteli, çok sayıda işçi çalıştıran büyük işverenlerin, Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri ve Sosyal Güvenlik Merkezlerinde iş ve işlemlerini takip etmek ve geciktirmeden sonuçlandırmak için “SGK İşveren Temsilcisi” uygulamasını hayata geçiriyor.

Uygulama ile hitap edilen kesimler ve paydaşların talepleri dikkate alınarak çok sayıda işçi istihdam eden işverenlerin ve işyerlerinin başvurularını en kısa süre içerisinde almak, takip ederek sorunları hızlı ve nitelikli hizmet sunumu ile sonuçlandırmak amacıyla, taşra teşkilatındaki personellerin arasından “SGK İşveren Temsilcisi” görevlendirilecek.

Uygulama İlk Olarak Gaziantep ve İzmir’de Başlayacak

Bakanlığın sosyal güvenlik alanında yürüttüğü iş ve işlemler, SGK merkez teşkilatı ile birlikte 81 ildeki Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri ve ilçelerde kurulu Sosyal Güvenlik Merkezleri aracılığıyla yürütülüyor. Talep ve başvuruların alınmasından sonuçlandırılmasına kadar işlemlerin tamamına yakını elektronik ortamda gerçekleşiyor. Uygulama ile bürokrasi ve kırtasiyeciliğin en aza indirilmesi hedefleniyor.

Böylece işyerlerinde çalıştırılan ve bildirimi yapılan sigortalı sayısına göre kurum tarafından belirlenecek işverenlere taşra teşkilatı nezdindeki talep ve başvurularının öncelikle ele alınması, iş süreçlerinin kısaltılması, iş ve işlemlerin takibi yapılarak hızlı sonuçlandırılması için Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri ve Sosyal Güvenlik Merkezlerindeki personel arasından “SGK İşveren Temsilcisi” belirlenecek. Uygulama ilk olarak İzmir ve Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerinde başlatılacak, sonuçlarına göre diğer il müdürlükleri de dahil edilecek.

SGK İşveren Temsilcisi; memur, şef ve yönetici durumundaki personel arasından 1 asil ve 1 yedek olmak üzere belirlenerek, ad, soyad, unvan, e-posta adresi, işyeri telefon numarası ve görevlendirilen personelin temsil durumuna (asil, yedek) ilişkin bilgiler Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğüne ait kurumsal e-posta adresi üzerinden ilgili işyeri işverenlerine bildirilecek. Böylece belirlenen büyük işverenlerin başvuru ve taleplerine ilişkin işlemlerin zaman kaybı yaşanmadan sonuçlandırılması sağlanacak

Kaynak: SGK




Posta ve Hızlı Kargo Yoluyla Taşınan Eşyanın Gümrük İşlemlerine İlişkin Tebliğ (Seri No: 1)

Posta ve Hızlı Kargo Yoluyla Gümrük İşlemleri (Seri No: 1) 22 Nisan 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31817 Ticaret Bakanlığından: Amaç ve kapsam MADDE…

 

 

Posta ve Hızlı Kargo Yoluyla Taşınan Eşyanın Gümrük İşlemlerine İlişkin Tebliğ (Seri No: 1)

Posta ve Hızlı Kargo Yoluyla Gümrük İşlemleri (Seri No: 1)

22 Nisan 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31817

Ticaret Bakanlığından:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketlere ve posta idaresine 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 225 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca dolaylı temsil yetkisi tanınması ile 29/9/2009 tarihli ve 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 126 ncı maddesinde belirtilen eşyanın gümrük beyanı dahil tüm gümrük işlemlerinin bu kişiler tarafından dolaylı temsil yoluyla takip edilip sonuçlandırılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 10 uncu, 35/C ve 225 inci maddeleri ile 29/9/2009 tarihli ve 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 126 ncı, 127 nci, 128 inci ve 134 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Bakanlık: Ticaret Bakanlığını,

b) Basitleştirilmiş gümrük beyannamesi: Posta veya hızlı kargo yoluyla taşınan ve Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamı eşyanın operatör tarafından beyan edilmesinde kullanılan, basitleştirilmiş veri setine sahip elektronik gümrük beyannamesini,

c) Başvuru: Kararın 126 ncı maddesinde belirtilen eşyanın gümrük beyanı dahil tüm gümrük işlemlerinin dolaylı temsil yoluyla yapılması yetkisi için yapılan başvuruyu,

ç) Doküman: Bir kişiden diğer bir kişiye gönderilen kişisel yazılı mesaj, kartpostal ile herhangi bir ticari değer taşımayan basılı materyal şeklindeki gönderileri,

d) Gönderi: Bir kişiden diğer bir kişiye gönderilen, içerisinde ticari veya gayri ticari nitelikte eşya bulunan paket, koli, poşet ve benzerini,

e) Grup firması: Ana ortaklığın doğrudan kendisi veya diğer grup firmaları veya iştirakleri vasıtasıyla; sermaye ve yönetim ilişkileri çerçevesinde asgari %50 oranında hisseye veya asgari %50 oranında oy hakkına veya yönetim kurulu üyelerinin asgari %50’sini seçme hakkına veya yönetim kurulu üyelerinin asgari %50’sine sahip olduğu işletmeyi,

f) Kanun: 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununu,

g) Karar: 29/9/2009 tarihli ve 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararı,

ğ) Kişi: Gerçek ve tüzel kişiler ile hukuken tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat uyarınca hukuki tasarruflar yapma yetkisini haiz kişiler ortaklığını,

h) Operatör: Hava yolu ve/veya kara yolu ile hızlı kargo taşımacılığı kapsamındaki gönderilerin gümrük beyanı dahil tüm gümrük işlemlerini dolaylı temsil yoluyla yapmaya yetkili tüzel kişileri,

ı) Posta idaresi: Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketini,

i) Yetki: Kararın 126 ncı maddesinde belirtilen eşyanın gümrük beyanı dahil tüm gümrük işlemlerinin dolaylı temsil yoluyla yapılmasına yönelik verilen yetkiyi,

ifade eder.

Başvuru koşulları

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ ile verilen yetki kapsamında işlem yapmak isteyen operatörlerin;

a) Hava yolu ile hızlı kargo taşımacılığı için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce “hava kargo acentesi” olarak yetkilendirilmiş olması,

b) Kara yolu ile hızlı kargo taşımacılığı için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından, yapacakları faaliyetlere uygun uluslararası kara yolu taşımacılık belgesi ile yetkilendirilmiş olması,

c) Bu Tebliğ kapsamındaki işlemlerin ifası, takibi ve sonuçlandırılması için şirket bünyesinde gümrük müşaviri istihdam ediyor olması veya gümrük müşaviri ya da gümrük müşavirliği şirketiyle sözleşme yapmış olması,

ç) Yönetim kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kişiler ile gümrük ve dış ticaret işlemlerinde temsil yetkisini haiz çalışanlarının 7/10/2009 tarihli ve 27369 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinin 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen suçlardan kesinleşmiş cezası veya mahkumiyet kararı bulunmaması,

d) Kesinleşmiş gümrük vergileri ve ceza borcu bulunmaması,

e) Bu Tebliğ kapsamındaki eşyanın konulacağı geçici depolama yerlerinde, gönderilerin gümrük müdürlüğünce muayene ve kontrolünü kolaylaştırmak üzere teknik özellikleri Bakanlıkça belirlenecek X-ray cihazı, otomatik barkod okuyucu, 9 uncu maddede belirtilen eşya tasnif işlemini otomatik olarak yapmaya uygun yürüyen bant sistemi ve kamera sistemi bulundurulması ve Bakanlıkça gerekli görülecek diğer altyapının kurulmuş olması,

f) Yetki kapsamı işlemlere ilişkin olarak, sonradan yapılacak kontroller sonucunda doğabilecek kamu alacağının garanti edilmesi amacıyla, yalnızca hava yolu veya yalnızca kara yolu ile hızlı kargo taşımacılığında yetki kullanılmak istenmesi durumunda 250.000 Türk Lirası, her iki yetkinin birlikte kullanılmak istenmesi durumunda ise 500.000 Türk Lirası tutarında teminat mektubu ibraz edilmesi,

zorunludur.

(2) Posta idaresi için birinci fıkranın (e) bendi dışındaki koşullar aranmaz.

(3) Bu Tebliğ kapsamında yalnızca ihracat rejimine konu eşyanın konulacağı geçici depolama yerlerinde otomatik barkod okuyucu ve eşya tasnif işlemini otomatik olarak yapmaya uygun yürüyen bant sistemi aranmaz.

Başvuruda aranacak belgeler

MADDE 5- (1) Başvuruda aşağıda belirtilen belgeler aranır:

a) Ek-1’de yer alan başvuru formu.

b) Hava yolu ile hızlı kargo taşımacılığı kapsamında işlem yapmak isteyen operatörler için şirketin kuruluşu ile faaliyet alanı içerisinde hava kargo taşımacılığı olduğunu gösterir ticaret sicil gazetesinin örneği ile kara yolu ile hızlı kargo taşımacılığı kapsamında işlem yapmak isteyen operatörler için faaliyet alanı içerisinde uluslararası kara yolu ile eşya taşımacılığı olduğunu gösterir ticaret sicil gazetesinin örneği.

c) Şirketin yönetim kurulu üyeleri ile sermayesinin son durumu ve sermayesine iştirak eden pay sahiplerinin pay oranlarını gösterir ticaret sicil gazetesinin örneği.

ç) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen kişiler için, aynı bentte sayılan suçlardan hüküm giymediklerine dair başvuru tarihinden geriye dönük en geç iki ay içerisinde resmi kuruma verilmek üzere alınan adli sicil belgesi ile bu şahıslardan sürekli olarak yurt dışında ikamet eden yabancı uyruklular için ilgili kişi ya da yönetim kurulu başkanı tarafından imzalanmış, Ek-2’de yer alan örneğe uygun beyan formu asılları.

d) Gümrük müşaviri istihdam edildiğine ilişkin belge veya gümrük müşaviri ya da gümrük müşavirliği şirketiyle yapılan sözleşme örneği.

e) Hava yolu ile hızlı kargo taşımacılığı kapsamında işlem yapmak isteyen operatörler için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce verilen hava kargo acentesi yetki belgesinin örneği.

f) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen tutarda teminat mektubu.

g) Kara yolu ile hızlı kargo taşımacılığı kapsamında işlem yapmak isteyen operatörler için, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca verilen yapacakları faaliyete uygun uluslararası kara yolu taşımacılığı yetki belgesinin örneği.

ğ) Geçici depolama yeri işleticisi olmayan operatörler için yetki kapsamında kullanılacak geçici depolama yeri ile ilgili olarak yapılmış sözleşmenin örneği.

h) İzinli gönderici tesisinin kullanılacak olması durumunda, izinli göndericinin yönetim kurulu üyeleri ve sermayesine iştirak eden pay sahiplerinin pay oranlarını gösterir ticaret sicil gazetesinin örneği.

(2) Birinci fıkranın (b), (c), (e), (g), (ğ) ve (h) bentlerinde belirtilen belge aslının başvurunun yapıldığı Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğüne ibrazı halinde bu belgenin fotokopisi, aslına uygunluğu kontrol edildikten sonra ilgili görevli tarafından tasdik edilerek işleme alınır.

(3) Posta idaresi için birinci fıkrada belirtilen belgeler aranmaz; Ek-1’de yer alan başvuru formu ile başvuruda bulunulur.

Başvuru şekli ve başvurunun değerlendirilmesi

MADDE 6- (1) Başvuru, 5 inci maddede belirtilen belgelerle birlikte, yetki kapsamı işlemlerin yapılacağı gümrük müdürlüğünün bağlı olduğu Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğüne yapılır.

(2) Başvurunun eksiksiz yapılmış olduğunun anlaşılması halinde, Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğünce oluşturulacak bir heyet marifetiyle gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı yerinde tespit edilerek bir tutanağa bağlanır. Söz konusu tespit sonuçları, başvuru evrakı ve Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü görüşü ile birlikte başvuru tarihinden itibaren on beş gün içinde Bakanlığa gönderilir.

(3) Yetki kapsamındaki işlemlerin, birden fazla Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı gümrük müdürlüklerinde yapılacak olması halinde başvurunun yapıldığı Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü diğer bölge müdürlüklerinden görüş alarak ikinci fıkrada belirtilen işlemleri sonlandırır.

(4) Talep, Bakanlıkça on beş gün içinde karara bağlanır.

Yetkilendirme ve yetkinin kapsamı

MADDE 7- (1) İbrazı gereken belgelerin tam ve doğru olduğunun ve aranan koşulların varlığının tespit edilmesi halinde kişiye Bakanlıkça yetki verilir.

(2) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca operatörlerce çalıştırılan gümrük müşavirleri bu Tebliğ kapsamında dolaylı temsil yoluyla işlem yapmak üzere yetkilendirilir. Operatörlerce çalıştırılan gümrük müşavirlerinden firma bünyesinde istihdam edilenler bu Tebliğ hükümleri dışında gümrük müşavirliği faaliyetinde bulunamazlar. Bir gümrük müşaviri, bu Tebliğ hükümleri kapsamında işlem yapmak üzere aynı anda yalnızca bir hızlı kargo firması ile sözleşme yapabilir.

(3) Operatörler, yetki kapsamındaki işlemlerin yapılmasında alıcıyı/göndericiyi ayrıca başka bir işleme gerek kalmadan temsil eder. Operatörlerce yetki kullanılırken vekâletname ibrazı aranmaz. Gönderilerin teslim ve tesellümüne ilişkin belgelerin alıcı/gönderici tarafından imzalanması bu yetkinin kendileri hesabına kullanıldığının kabul edildiği anlamına gelir.

Teminat mektubunun yenilenmesi

MADDE 8- (1) Bakanlıktan operatör yetkisi almış olan hızlı kargo taşımacılığı yapan firmanın ticaret unvanının değişmesi durumunda, önceki ticaret unvanına istinaden düzenlenmiş olan teminat mektubu yerine yeni ticaret unvanına uygun düzenlenmiş yeni bir teminat mektubunun ibrazı istenir.

(2) Eski lehtar unvanı ile temin edilmiş, kabul edilmiş ve kayıtlı olan teminat mektuplarının ilgili bankalarınca düzenlenecek bir zeyilname aracılığıyla, lehtar firmanın gerek eski gerekse yeni ticari unvanları ile gerçekleştirdiği işlemler açısından banka sorumluluğunun devam edeceğinin taahhüt altına alınması kaydıyla kabul edilmesi mümkündür. Söz konusu zeyilnamenin, mevcut teminat mektubu bilgilerinin yanı sıra lehtarın eski ve yeni ticari unvanının belirtilerek işleme alınması ve bankayı temsile yetkili kişiler (en az iki yetkili kişi) tarafından imzalanmış olması gerekir.

Gönderilerin tasnifi

MADDE 9- (1) Yurt dışından gelen gönderiler; otomatik barkod okuyucu ve X-ray kontrolünden geçirildikten sonra otomatik olarak aşağıdaki dört kategoriye ayrılır:

a) Belge kontrolüne tabi doküman.

b) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında gelen ve belge kontrolüne tabi gönderiler.

c) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında gelen ve gümrükçe muayeneye tabi tutulacak gönderiler.

ç) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamı dışında kalan gönderiler.

(2) Eşyanın otomatik barkod okuyucudan geçirilmesiyle oluşturulan elektronik boşaltma listesi ile beyanname bilgileri çakıştırılarak Kanunun 237 nci maddesinin beşinci fıkrası çerçevesinde eksiklik ve fazlalık takibatı yapılır.

(3) İçerisinde ithali veya ihracı yasak eşya bulunan gönderilere ilişkin gerekli önlemlerin alınmasını teminen ilgili gümrük müdürlüğü derhal haberdar edilir.

(4) Birinci fıkrada belirtilen her bir gönderiye ilişkin cins, kıymet, miktar ve Bakanlıkça gerekli görülen diğer bilgiler, barkod okuyucusu tarafından okunacak şekilde gönderi üzerinde yer almalıdır.

(5) Numunelik eşya ve modellerin, Kararın 86 ncı maddesi kapsamında kıymet ve ağırlık sınırlamasına tabi tutulmaksızın tasnif edilmesi için operatörce gerekli önlemler alınır.

(6) Gönderilerin operatörler tarafından incelenmesi için Gümrük Yönetmeliğinin 87 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca izinler yıllık olarak verilir.

Gönderilerin beyanı

MADDE 10- (1) Kanunun 35/A maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarına göre belirlenecek süre sona ermeden önce operatör tarafından basitleştirilmiş gümrük beyannamesi verilen yetki kapsamındaki gönderiler için özet beyan verilmesinden vazgeçilebilir. Bu durumda, basitleştirilmiş gümrük beyannamesi, Kanunun 35/B maddesinde öngörülen özet beyanda bulunması gerekli asgari bilgileri içerir ve aynı Kanunun 61 inci maddesi uyarınca tescil edilinceye kadar özet beyan statüsündedir.

(2) Doküman olarak ayrılan gönderilerin beyanında asgari olarak alıcı, gönderici, eşya cinsi, miktarı, brüt ağırlığı, rejim kodu bilgileri ve teslimat adresi yer alır. Doküman kapsamına giren gönderiler, tek bir kalemde topluca beyan edilir. Gelen doküman gönderilerine ilişkin yapılacak beyanda, “alıcı” olarak dolaylı temsil yetkisi kapsamında beyanda bulunacak operatör, “gönderici” olarak dokümanı yurt dışından gönderen hızlı kargo firması veya posta idaresi, “miktar” olarak beyan edilecek toplam doküman adedi, “toplam brüt ağırlık” ve “rejim kodu” bilgileri yer alır. Giden doküman gönderilerine ilişkin yapılacak beyanda ise “alıcı” olarak yurt dışında gönderiyi teslim alacak hızlı kargo firması veya posta idaresi, “gönderici” olarak dolaylı temsil yetkisi kapsamında beyanda bulunacak operatör, “miktar” olarak beyan edilecek toplam doküman adedi, “toplam brüt ağırlık” ve “rejim kodu” bilgileri yer alır. Ayrıca, yetki kapsamında beyan edilen her bir dokümana ilişkin bilgileri içeren liste gümrük müdürlüğünce istenildiğinde sunulmak üzere operatör tarafından elektronik ortamda muhafaza edilir.

(3) Kararın 45 inci maddesi kapsamı eşya için basitleştirilmiş gümrük beyannamesinde ikinci fıkrada belirtilen bilgilere ilaveten kıymete ve varsa sekizli tarife alt pozisyonuna ilişkin bilgi yer alır.

(4) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında gelen ve belge kontrolüne tabi gönderiler için üçüncü fıkrada belirtilen bilgilere ilaveten eşyanın sekizli tarife alt pozisyonu, ilk ve son yüklendiği ülke bilgileri yer alır.

(5) İhracatta basitleştirilmiş gümrük beyannamesinde gümrük tarife istatistik pozisyonunun beyanına ilişkin olarak;

a) Teşvik, sübvansiyon veya parasal iadeye ya da ayniyet tespitine konu olan ihracat eşyası için eşya kodu alanına on ikili gümrük tarife istatistik pozisyonu girilmesi,

b) Teşvik, sübvansiyon veya parasal iadeye ya da ayniyet tespitine konu olmayan ihracat eşyası için eşya kodu alanına asgari dörtlü tarife pozisyonu girilmesi,

c) Numunelik eşya ve model ihracatında, eşya kodu alanına asgari dörtlü tarife pozisyonu girilmesi,

gerekir.

(6) Yetki kapsamındaki teşvik, sübvansiyon veya parasal iadeye ya da ayniyet tespitine konu olmayan ihracat gönderilerinin gümrüğe beyanı operatörün elindeki bilgi ve belgeler çerçevesinde uçak kalkışına kadar yapılır ve uçak kalkışından sonraki yirmi dört saat içinde beyanda düzeltme yapılabilir.

(7) Kararın 126 ncı maddesi kapsamında miktarı brüt 300 kilogramı ve değeri 15000 Avro’yu geçmeyen ihracat rejimine konu eşyanın beyanı bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde operatör tarafından yapılır.

(8) Bu Tebliğ kapsamında kara yolu ile hızlı kargo taşımacılığına konu eşyanın gümrük işlemleri, İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü, Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğü, Erenköy Gümrük Müdürlüğü, Sabiha Gökçen Havalimanı Gümrük Müdürlüğü, Muratbey Gümrük Müdürlüğü, Mersin Gümrük Müdürlüğü, Yalova Gümrük Müdürlüğü, Bursa Gümrük Müdürlüğü, İnegöl Gümrük Müdürlüğü, Esenboğa Gümrük Müdürlüğü, Ankara TIR Gümrük Müdürlüğü, Trabzon Gümrük Müdürlüğü ve Gaziantep Gümrük Müdürlüğünden gerçekleştirilir.

(9) Kara yolu ile hızlı kargo taşımacılığı kapsamında taşınan eşya için transit rejimi çerçevesinde işlem yapılır. 14/11/1975 tarihli TIR Karneleri Himayesinde Uluslararası Eşya Taşınmasına Dair Gümrük Sözleşmesi (TIR Sözleşmesi) hükümleri saklı kalmak üzere, dolaylı temsil yetkisi kapsamında yurda getirilen eşyada ulusal transit rejiminde, gönderilen eşyada ise hem ulusal hem ortak transit rejiminde asıl sorumlu operatördür.

(10) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentleri kapsamında, aynı kişi adına bir takvim ayında en fazla beş taşıma senedi muhteviyatı eşyanın, aynı veya farklı cinste olup olmadığına bakılmaksızın, serbest dolaşıma girişine izin verilir. Beş taşıma senedi sayısının aşılması durumunda, aşan miktarın bir sonraki aya devredilerek basitleştirilmiş gümrük beyannamesine konu edilmesine izin verilmez ve Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında işlem tesis edilir.

(11) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan eşyanın basitleştirilmiş gümrük beyannamesi ile beyan edilebilmesi için “KDV İstisna Belgesi”; ayrıca Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli IV sayılı listede yer alması halinde “ÖTV İstisna Belgesi” aranır. Anılan belgelerin ibraz edilmemesi halinde, bu kapsamdaki eşya basitleştirilmiş gümrük beyannamesi ile beyan edilemez.

(12) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan eşyanın teslim tarihi ve alıcının T.C. kimlik numarası/Vergi kimlik numarası veya alıcıya ait cep telefonu numarası, eşyanın alıcısına teslimini takip eden üç iş günü içerisinde gümrük müdürlüğüne elektronik ortamda iletilir. Bu fıkrada istenen bilgilerin temin edilememesi halinde aşağıdaki şekilde işlem tesis edilir:

a) Eşyanın bir başka kişiye teslim edilmesi nedeniyle alıcıya ait T.C. kimlik numarasının/Vergi kimlik numarasının veya cep telefonu numarasının temin edilememesi halinde, eşyayı teslim alan kişinin T.C. kimlik numarası veya cep telefonu numarası tamamlayıcı beyanda beyan edilir. T.C. kimlik numarası/Vergi kimlik numarası veya cep telefonu numarası beyan edilmiş taşıma senetleri için tamamlayıcı beyanda teslim tarihi bilgisi beyan edilir.

b) Alıcıya ait T.C. kimlik numarasının/Vergi kimlik numarasının veya cep telefonu numarasının temin edilememesi halinde “D” kodu tamamlayıcı beyanda T.C. kimlik numarası/Vergi kimlik numarası veya cep telefonu numarası yerine seçilir.

c) T.C. kimlik numarası/Vergi kimlik numarası veya cep telefonu numarası bulunmayan yabancı uyruklulara yapılacak teslimlerde “KOD2-YABANCIUYRUKLU” kodu  tamamlayıcı beyanda T.C. kimlik numarası/Vergi kimlik numarası veya cep telefonu numarası yerine seçilir.

ç) Herhangi bir nedenle eşyanın alıcısına teslim edilememesi halinde “U” kodu tamamlayıcı beyanda T.C. kimlik numarası/Vergi kimlik numarası veya cep telefonu numarası yerine seçilir.

(13) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki eşyanın bir gerçek kişi adına gelmesi gerekmektedir. Bu kapsamda gelen eşyanın normal usulde detaylı beyanı dolaylı temsil yetkisine sahip operatör tarafından gümrük mevzuatının genel hükümlerine tabi olarak yapılır.

(14) Operatör tarafından yetki kapsamında gerçekleştirilen ihracat işlemlerinde basitleştirilmiş gümrük beyannamesinin tescilinde eşyanın geçici depolama yerine alınmış olma şartının aranmaması yönündeki talepler, gerekli fiziki koşullar ve risk analizi göz önünde bulundurularak ilgili gümrük müdürlüğünce değerlendirilir. Değerlendirme sonucuna göre sarı hatta işlem gören taşıma senedi kapsamı eşyanın geçici depolama yerine alınmaksızın ihracat işlemi gerçekleştirilebilir. Kırmızı hatta işlem gören taşıma senedi kapsamı eşya mutlak surette geçici depolama yerine alınarak muayene işlemi tamamlanır.

(15) Operatör hızlı kargo firmaları, yetki kapsamında gerçekleştirilen ihracat işlemlerinde, eşyayı geçici depolama yerine almaksızın kendisi ile aynı grup firmasının izinli gönderici tesisini de kullanabilir.

(16) Hem bir özet beyan hem de bir boşaltma listesi kapsamında beyan edilmiş bir taşıma senedine konu eşyanın basitleştirilmiş gümrük beyannamesine eklenmesi mümkündür. Özet beyandan Basitleştirilmiş Gümrük Beyannamesine eklenecek taşıma senedi sayısı, her bir operatör firma için, ekleme talebinin yapıldığı günden bir önceki ithalat basitleştirilmiş gümrük beyannamesi kapsamı toplam taşıma senedi sayısının %20’sini geçemez.

Gönderilerin kontrol ve muayenesi

MADDE 11- (1) Yetki kapsamındaki gönderiler, risk analizine dayalı kontrol ve muayeneye tabi tutulur.

(2) Kontrol ve muayene için X-ray cihazının kullanılmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir. X-ray kontrolünde şüphelenilen bir durum olması halinde gönderi açılarak muayene edilir. Muayene memuru sarı hatta işlem gören eşyanın muayenesini gerekli görür ise Gümrük Yönetmeliğinin 183 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işleme gerek kalmaksızın muayene yapabilir.

(3) Eşyanın cins ve tanımı ile değerinin doğru ve eksiksiz olarak beyan edilmesi operatörün sorumluluğundadır. Aksi durumlarda 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde cezai işlem tesis edilir.

Vergilerin hesaplanması ve ödenmesi

MADDE 12- (1) Posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen veya gönderilen eşyanın kıymetinin yetki limitleri dahilinde olup olmadığının tespitinde kargo ücreti dikkate alınmaz. Eşyanın kıymeti, ibraz edilen faturaya, satış fişine veya eşya bedelinin ödendiğine ilişkin belgeye göre belirlenir. Bu tür belge ibraz edilememesi veya ibraz edilen belgede kayıtlı kıymetin düşük bulunması halinde, eşyanın kıymeti gümrük müdürlüğünce belirlenir.

(2) Basitleştirilmiş gümrük beyannamesinde beyan edilen gönderilerin tahakkuk ettirilen gümrük vergileri operatör tarafından tahsil edilebilir ve gümrük idaresi adına tahsil edilen vergiler eşyanın operatöre teslimini takip eden yedi gün içerisinde ödenir. Posta idaresi için söz konusu süre, Gümrük Yönetmeliğinin 462 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, eşyanın alıcısına tesliminden itibaren başlar.

Geri gelen eşya ve mahrece iade edilen eşya

MADDE 13- (1) Basitleştirilmiş gümrük beyannamesi kapsamında ihraç edilmiş eşyanın tamamen veya kısmen geri gelmesi halinde 10 uncu maddenin yedinci fıkrasında bahsi geçen ağırlık ve kıymet sınırlamaları dâhilinde işlem yapılır.

(2) İhraç edildikten sonra geri gelen eşyanın gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma girebilmesi için ihracat nedeniyle yararlanılan hak ve menfaat varsa bunların iade edildiğini gösteren belgenin gümrük müdürlüğüne ibrazı gerekir. İhracat nedeniyle katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi iadesinden veya istisnasından yararlanan eşyanın katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi tahsil edilir.

(3) Gönderinin yanlışlıkla Türkiye’ye gelmesi halinde yurt dışı edilmesine, mahrece iadesi gereken gönderinin geldiği ülkeye gitmesine operatörün beyanı doğrultusunda izin verilir.

(4) Mahrece iadesi talep edilen eşyanın serbest dolaşıma girişinde maktu vergi tahsil edilmişse bu eşyanın muayeneye tabi tutulması ve serbest dolaşıma giriş beyannamesindeki ilgili taşıma senedinin iptali gerekir.

Gümrük müdürlüğünce alınacak tedbirler

MADDE 14- (1) Gümrük müdürlüğü gümrük işlemlerinin yapılmasını teminen gerekli tedbirleri alır.

(2) Bu Tebliğde öngörülen yetki kapsamında ithalat ve ihracata konu edilen eşya ve adına işlem yapılan kişiye ilişkin istatistikî veriler risk analizi kapsamında dikkate alınır.

Belgelerin saklanması

MADDE 15- (1) Yetki kapsamında beyan edilecek gönderilere ilişkin ticari belgeler gümrük müdürlüğünce talep edildiğinde ibraz edilmek üzere operatörlerce elektronik ortamda veya kağıt ortamında beş yıl süreyle saklanır.

Bildirim yükümlülüğü

MADDE 16- (1) EK-1’de yer alan başvuru formunda bulunan bilgilerde değişiklik olması halinde, form güncellenerek en kısa sürede Bakanlığa bildirimde bulunulur.

Müeyyide

MADDE 17- (1) 4 üncü maddede yer alan koşullardan birinin veya birden fazlasının operatörce kaybedildiğinin anlaşılması halinde, bu koşul veya koşullar yeniden sağlanıncaya kadar operatörün bu Tebliğ kapsamındaki yetkiden faydalanmasına izin verilmez.

(2) Kararın onuncu kısmına aykırı hareket ettiği tespit edilen operatörler hakkında Kararın 128 inci maddesi uyarınca işlem yapılır.

(3) Bu Tebliğde düzenlenen hususlara aykırı hareket ettiği tespit edilen operatörler hakkında fiilin daha ağır bir cezai yaptırımı gerektirmemesi halinde, Kanunun 241 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.

(4) Bu maddenin uygulanmasında posta hizmetlerine ilişkin uluslararası yükümlülükler dikkate alınır.

Diğer hükümler

MADDE 18- (1) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan eşya için Kararın 112 nci maddesi hükmü uygulanır.

(2) Bu Tebliğ hükümleri kapsamında yapılan ihracatta ihracatçı birliği onayı aranmaz.

(3) Kararın 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında dolaylı temsil yetkisiyle yapılan gümrük beyanı dahil tüm gümrük işlemlerine ilişkin faaliyetler için alınacak ücretlerin belirlenmesinde 30/12/2015 tarihli ve 29578 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Müşavirliği ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Asgari Ücret Tarifesine İlişkin Tebliğ hükümleri esas alınır.

(4) Bu Tebliğde düzenlenmeyen hususlarda, gümrük mevzuatı ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde işlem yapılır.

Özel ve zorunlu durumlar

MADDE 19- (1) Bu Tebliğin uygulanması amacıyla gerekli görülen her türlü tedbiri almaya, özel ve zorunlu durumlar ile bu Tebliğde yer almayan hususları inceleyip sonuçlandırmaya Bakanlık (Gümrükler Genel Müdürlüğü) yetkilidir.

Yürürlükten kaldırılan tebliğ

MADDE 20- (1) 10/3/2013 tarihli ve 28583 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı) (Seri No: 4) yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 21- (1) Bu Tebliğ 1/5/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 22- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız




Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2022-32/66 Sayılı Tebliğe İlişkin Duyuru

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2022-32/66 Sayılı Tebliğe İlişkin Duyuru TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYIL… 

 

 

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2022-32/66 Sayılı Tebliğe İlişkin Duyuru

TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN 2008-32/34 SAYILI TEBLİĞ’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR 2022-32/66 SAYILI TEBLİĞ’E İLİŞKİN DUYURU

Bilindiği üzere, 13.09.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri belirli sözleşme türlerinde sözleşme bedelinin ve diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenemeyeceğine ilişkin bazı düzenlemeler yapılmış olup, söz konusu düzenlemeler sonrasında Bakanlığımızca belirlenen istisnalara ise Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğ’in 8’inci maddesinde yer verilmiştir.

19.04.2022 tarihli 31814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2008-32/34 sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2022-32/66 sayılı Tebliğ ile bahse konu 8’inci maddenin dokuzuncu fıkrasının sonuna “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiş, on beşinci fıkrasında yer alan “kararlaştırılması” ibaresi “kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi” şeklinde değiştirilmiştir.

Bakanlığımızca, Türk parasının kıymetini koruma amacıyla oluşturulan kambiyo mevzuatının temel amacına uygun olacak şekilde, serbest piyasa koşulları çerçevesinde Türk Lirasının kullanımını önceliklendirmeye ve dolarizasyonla mücadeleye yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edilmektedir.

Bu kapsamda, söz konusu değişikliklerle; menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedellerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasına imkân tanıyan istisnanın piyasanın işleyişini ve ticaretin devamlılığını sekteye uğratmamak amacıyla korunması ancak bu sözleşmeler konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesinin ve kabul edilmesinin zorunlu hale getirilmesi, kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin ise bu zorunluluktan muaf tutulması hedeflenmiştir.

Diğer taraftan, Türkiye’de yerleşik kişilerin;

1. 19.04.2022 tarihinden önce kendi aralarında akdetmiş oldukları menkul satış sözleşmelerinin ifası kapsamında 2022-32/66 sayılı Tebliğ’in yürürlük tarihi öncesinde dolaşıma girmiş bulunan döviz cinsinden kıymetli evraklar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması,

2. 19.04.2022 tarihinden önce düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması,

3. Borsa İstanbul A.Ş. Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda döviz cinsinden gerçekleştirilen kıymetli maden ve kıymetli taş alım satım işlemleri ile bu işlemlerin takası kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması hususları Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.

Ayrıca,

  • Tebliğ’de geçen “menkul” ibaresinin gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsadığının,
  • Yapılan değişikliğin Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerine ilişkin olması sebebiyle, Türkiye’de yerleşik kişiler ile dışarıda yerleşik kişiler arasında akdedilmiş/akdedilecek menkul satış sözleşmelerine ilişkin ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunluluğunun bulunmadığının,
  • Yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 19.04.2022 tarihi ve bu tarih sonrasında döviz cinsinden düzenlenmiş olan çek vb. ödeme araçlarının Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılmasının mümkün olmadığının,
  • Yapılan değişikliğin taşıt satış sözleşmelerinin mevcut durumunu değiştiren bir hüküm içermediğinin, 19.04.2022 tarihinde gerçekleştirilen değişiklik öncesinde olduğu gibi değişiklik sonrasında da Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri taşıt satış sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının mümkün olmadığının,
  • 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerin, Tebliğ’in 8’inci maddesinin on yedinci fıkrasına tabi olduğunun ve bu sözleşmelere ilişkin yükümlülüklerin 19.04.2022 tarihinde yapılan değişiklik kapsamında olmadığının,
  • 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılmasının Tebliğ’in 8’inci maddesinin on sekizinci fıkrası uyarınca mümkün olduğunun ve bu işlemlere ilişkin yükümlülüklerin 19.04.2022 tarihinde yapılan değişiklik kapsamında olmadığının,
  • Tebliğin 8’inci maddesinin diğer fıkralarında yer alan menkul satış sözleşmeleri dışındaki sözleşmelere ilişkin ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden kabul edilmesi ve yerine getirilmesine yönelik herhangi bir değişiklik yapılmadığının ve mevcut istisnaların geçerli olduğunun,

belirtilmesinde fayda görülmektedir.

Kamuoyuna duyurulur.

Kaynak: T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı




Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 41)

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 41) KDV Tebliği (Seri No: 41) 21 Nisan 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31816 Hazine ve Maliye Bak…

 

 

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 41)

KDV Tebliği (Seri No: 41)

21 Nisan 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31816

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-8.2.) bölümünde yer alan Örnek 1 ve Örnek 2 aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Örnek 1: KDV mükellefiyeti bulunmayan Bay (A), müteahhit (B) A.Ş. ile 20/5/2020 tarihinde Kastamonu’daki arsası için arsa payı (kat) karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış ve bu sözleşmeye ilişkin yapı ruhsatı 27/5/2020 tarihinde alınmıştır. Söz konusu sözleşmeye göre arsa sahibi Bay (A), inşa edilen 20 konuttan 8’ini ve 5 işyerinden 2’sini 20/5/2022 tarihinde teslim almıştır.

(B) A.Ş., 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre arsa sahibine vereceği 8 konut ve 2 işyeri için perakende satış olması nedeniyle maliyet bedeline %10 ilave etmek suretiyle sırasıyla 4.400.000 TL ve 1.650.000 TL olmak üzere toplam 6.050.000 TL bedel hesaplamıştır.

İnşa edilen konutların 150 m2’nin altında olduğu varsayımıyla, (B) A.Ş. tarafından arsa sahibine teslim edilen konutlara ilişkin (4.400.000x%1) 44.000 TL KDV, işyerlerine ilişkin (1.650.000x%18) 297.000 TL KDV olmak üzere toplam 341.000 TL KDV hesaplanacaktır.

Bay (A)’nın müteahhit (B) A.Ş.ye arsa tesliminde ise KDV hesaplanmayacaktır. Söz konusu arsanın KDV mükellefiyeti bulunmayan Bay (A) yerine (C) Ltd. Şti.ye ait olması durumunda, arsa payı karşılığı konut ve işyerlerinin arsa sahibine teslim tarihi olan 20/5/2022 tarihinde, (B) A.Ş.nin bağımsız bölümler için 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci sırasındaki maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle bulacağı bedel (4.200.000 + 1.575.000= 5.775.000 TL) üzerinden, (C) Ltd. Şti. tarafından arsa payı için %8 oranında KDV hesaplanması gerekecektir.

Örnek 2: (D) A.Ş. aktifinde kayıtlı arsa için, müteahhit (B) A.Ş. ile 17/5/2022 tarihinde arsa payı (kat) karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış ve bu sözleşmeye ilişkin yapı ruhsatı 24/5/2022 tarihinde alınmıştır. Söz konusu sözleşmeye göre arsa sahibi (D) A.Ş. inşa edilecek 20 konuttan 8’ini (4 adedinin net alanı 140 m2, 4 adedinin net alanı 160 m2 olmak üzere) ve 5 işyerinden 2’sini alacaktır.

(B) A.Ş., 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre arsa sahibine vereceği 8 konut ve 2 işyeri için toptan satış olması nedeniyle maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle konutlar için sırasıyla 2.000.000 TL ve 2.400.000 TL, işyerleri için 1.000.000 TL olmak üzere toplam 5.400.000 TL bedel hesaplamıştır.

Bu durumda (B) A.Ş. tarafından arsa sahibine teslim edilen konutlara ve işyerlerine ilişkin;

– 4 adet 140 m2’lik konut için: (2.000.000x%8)=160.000 TL,

– 4 adet 160 m2’lik konut için (her bir konutun 150 m2’lik kısmına isabet eden bedel üzerinden %8, 150 m2’yi geçen kısmına ise %18 KDV):

(2.400.000×150/160x%8)+(2.400.000×10/160x%18)=180.000+27.000=207.000 TL,

– 2 adet işyeri için: (1.000.000x%18)=180.000 TL

olmak üzere 5.400.000 TL bedel için toplam (160.000+207.000+180.000)=547.000 TL KDV hesaplanacaktır.

KDV mükellefi arsa sahibi (D) A.Ş.nin aldığı konut ve işyerlerinin karşılığı olarak (B) A.Ş.ye yapmış olduğu arsa payı tesliminde konut ve işyerlerinin 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle bulunan 5.400.000 TL üzerinden %8 oranında (5.400.000x%8) 432.000 TL KDV hesaplanacaktır.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.2.) bölümünün sonuna başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“2.1.2.5. İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulaması

Mükellefler, yazılı bir sözleşme düzenleyerek bir yıl süreyle anlaştıkları satıcı mükelleflerden, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.) ve (I/C-2.1.3.3.) bölümlerinde belirtilen işlemlere (Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümü ile (I/C-2.1.3.3.7.) bölümündeki işlemler hariç) ilişkin alımlarında tevkifat sorumluluklarının bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, hesaplanan KDV’nin tamamını sorumlu sıfatıyla beyan edip öderler. Bir yıllık sürenin bitimini izleyen yıllarda uygulamaya devam edilmesinin istenmesi halinde sözleşmenin aynı süreyle yenilenmesi gerekir. Bir yıllık süre dolmadan söz konusu uygulamadan vazgeçilmesi mümkün değildir.

Alıcı mükellefler, söz konusu sözleşmelerin bir örneği ile bu kapsamda işlem yapacak satıcı mükelleflerin bilgilerini (adı soyadı/unvanı, vergi dairesi, vergi kimlik numarası, sözleşme uygulama dönemi), işleme ilişkin KDV beyannamesinin verilmesinden önce liste halinde bağlı oldukları vergi dairesine verirler. Sözleşmelerin feshedilmesi, tadili vb. durumların da işleme ilişkin KDV beyannamesinin verilmesinden önce bağlı oldukları vergi dairesine bildirilmesi gerekir.

Alıcıların isteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamında sözleşme düzenlemediği satıcılar ile olan işlemlerinde, genel hükümlere göre işlem tesis edileceği tabiidir.

İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamında alıcı tarafından tevkifata tabi tutulan KDV, 2 No.lu KDV Beyannamesinin “Vergi Bildirimi” kulakçığının, “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanan İşlemlere Ait Bildirim” tablosunda beyan edilir. Tablonun “İşlem Türü” alanı, bu alana ilişkin işlem türü listesinden seçim yapılmak suretiyle doldurulur. “Matrah” alanına, işlemin KDV hariç bedeli, “Oran” alanına işlemin tabi olduğu KDV oranı girilir. Alıcı tarafından tevkif edilen KDV tutarını gösteren “Vergi” alanı, e-beyanname programı tarafından hesaplanır.

İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemleri yapan satıcı mükellefler ilgili döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin iki ayrı bölümüne kayıt yapar. Birinci kayıt, “Matrah” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanan İşlemler” tablosuna; ikinci kayıt “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Kapsamına Giren İşlemler” tablosuna yapılır.

İsteğe bağlı tam tevkifata tabi tutulan KDV ile sınırlı olmak üzere satıcıya KDV iadesi yapılabilir. Bu uygulamadan kaynaklanan KDV iade talepleri, her bir işlem için Tebliğin (I/C-2.1.5.) bölümünde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirilir. İade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması vergi dairesince aranır.

Bu uygulama kapsamında işlemi bulunanlar düzeltme işlemleri bakımından Tebliğin (I/C-2.1.4.), tevkifata tabi tutulan verginin iadesi bakımından Tebliğin (I/C-2.1.5.), bildirim ve müteselsil sorumluluk bakımından Tebliğin (I/C-2.1.6.) bölümlerindeki açıklamalara tabidir.”

MADDE 3– Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.1.1.) ve (I/C-2.1.3.3.1.2.) bölümlerindeki “çinko,” ibarelerinden sonra gelmek üzere “demir-çelik,” ibareleri eklenmiştir.

MADDE 4- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.5.2.), (III/B-2.5.1.), (III/B-2.5.3.), (III/B-2.6.), (III/B-2.7.) bölümlerinde yer alan “(B) bölümünün” ibareleri yürürlükten kaldırılmış; (III/B-2.1.1.), (III/B-2.1.2.), (III/B-2.2.) bölümlerinde yer alan “(I) sayılı listenin” ibareleri “(I) sayılı listenin (B) bölümünün” olarak değiştirilmiş; (III/B-2.8.1.), (III/B-2.8.3.) bölümlerinde yer alan “(I) sayılı listeye” ibarelerinden sonra “(5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonrası (I) sayılı listenin (B) bölümünün)” ibareleri eklenmiştir.

MADDE 5– Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.7.) bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“2.1.3.3.8. Demir-Çelik Ürünlerinin Teslimi

2.1.3.3.8.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı

Demir-çelik ve alaşımlarından mamul, Tebliğin (I/C-2.1.3.3.8.2.) bölümünde belirtilen ürünlerin, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümlerinde sayılanlara tesliminde (4/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin, ithalatçılar tarafından yapılan teslimleri ile münhasıran cevherden üretilenlerinin üreticiler tarafından ilk tesliminde tevkifat uygulanmaz, bu safhalardan sonraki el değiştirmelerde ise tevkifat uygulanır. Bununla birlikte, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin hurdadan, diğer hammaddelerden veya hurda, cevher ve diğer hammaddeler birlikte kullanılarak üretilmesi halinde bu ürünlerin ilk üreticilerinin teslimi dâhil her safhasındaki teslimlerinde tevkifat uygulanır.

İthalatçılar tarafından yapılan teslimlere ilişkin düzenlenen faturada “Teslim edilen mal doğrudan ithalat yoluyla temin edildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına ve ithalata ilişkin fatura ve gümrük beyannamesi bilgilerine yer verilir. Cevherden üretim yapanlar ise düzenlenen faturada “Teslim edilen mal firmamızca münhasıran cevherden üretildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına yer vermek suretiyle tevkifat uygulanmaksızın işlem yapar.

2.1.3.3.8.2. Kapsam

Tevkifat kapsamına; cevherden, hurdadan veya diğer hammaddelerden üretilen demir-çelik ve alaşımlarından mamul her türlü uzun (çubuk, inşaat demiri, profil, kangal demir, filmaşin, tel, halat, hasır, boru, lama vb.) veya yassı (levha, sıcak haddelenmiş yassı ürünler, soğuk haddelenmiş yassı ürünler ve kaplanmış yassı ürünler vb.) demir-çelik ve alaşımı ürünler girmektedir. Demir-çelik ve alaşımlarından mamul eşya (kapı, kapı kolu, köşebent, vida, somun, vida soketi, dübel, kilit, çivi, flanş, maşon, dirsek, kanca, menteşe, yay, bilya, rulman, zincir vb.) teslimlerinde tevkifat uygulanmaz.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.5.2.1.) ve (I/C-2.1.5.2.2.) bölümlerindeki “- Ağaç ve orman ürünleri teslimi,” satırlarından sonra gelmek üzere “- Demir-çelik ürünlerinin teslimi,” satırları eklenmiştir.

MADDE 7– Aynı Tebliğin (I/C-2.1.5.2.1.), (I/C-2.1.5.2.2.), (II/A-1.1.4.2.), (II/A-1.2.4.2.), (II/A-2.3.1.), (II/A-3.4.2.), (II/A-4.4.2.), (II/A-5.11.2.), (II/A-8.13.2.), (II/A-9.8.2.), (II/B-1.5.1.), (II/B-1.5.2.), (II/B-1.5.3.1.1.), (II/B-1.5.3.1.2.1.), (II/B-1.5.3.1.2.2.), (II/B-1.5.3.2.), (II/B-2.4.1.), (II/B-3.4.2.), (II/B-4.4.1.), (II/B-5.7.2.), (II/B-6.4.1.), (II/B-7.5.2.), (II/B-8.3.2.), (II/B-9.2.2.), (II/B-10.5.2.), (II/B-11.5.2.), (II/B-12.6.2.), (II/B-13.4.2.), (II/B-14.5.2.), (II/B-15.4.4.), (II/B-16.4.2.), (II/B-17.4.2.), (II/C-1.3.1.), (II/C-1.3.2.), (II/C-2.3.2.), (II/Ç-1.3.2.), (II/Ç-2.5.2.), (II/E-1.3.2.), (II/E-2.4.1.2.), (II/E-3.4.2.), (II/E-4.4.2.), (II/E-5.4.2.), (II/E-7.4.2.), (II/E-8.4.2.), (II/E-9.5.2.), (II/E-10.4.2.), (III/B-3.2.1.), (III/B-3.2.4.), (III/B-3.2.5.), (III/B-3.3.) ve (III/B-3.4.3.) bölümlerinde yer alan “5.000 TL” ibareleri “10.000 TL” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 8– Aynı Tebliğin (II/A) kısmında yer alan “1.1.4. İade” bölüm başlığından sonra gelmek üzere “1.1.4.1. Genel Olarak” bölüm başlığı eklenmiş, “1.1.4.1. Mahsuben İade” başlığı “1.1.4.1.1. Mahsuben İade”, “1.1.4.2. Nakden İade” başlığı “1.1.4.1.2. Nakden İade” olarak değiştirilmiş ve bu bölümden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“1.1.4.2. İmalatçılar Tarafından Yapılan Mal İhracında İhracat Bedeline Göre İade

1.1.4.2.1. Kapsam

3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde, imalatçılar tarafından yapılan ihracat işlemlerinden kaynaklanan iadelerde, yüklenilen KDV yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu çerçevede, sektör ayrımı yapılmaksızın imal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçılar, ihracat teslimlerine ilişkin olarak yüklendikleri KDV tutarına bakılmaksızın ihracat bedelinin %10’una kadar devreden KDV tutarı ile sınırlı olarak iade talep edebilirler.

Bu uygulama ihtiyari olup, uygulamadan Tebliğin (II/A-8.3.) bölümünde tanımlanan imalatçılar faydalanabilir.

Bu uygulama kapsamındaki mallara ilişkin istisnanın kapsamı ve beyanı Tebliğin (II/A-1.1.1.), istisnanın tevsiki Tebliğin (II/A-1.1.2.), ihraç edilen malların geri gelmesi Tebliğin (II/A-1.1.3.) bölümlerinde yer alan açıklamalar doğrultusunda yürütülür.

Bununla birlikte, imalatçılar bu uygulama kapsamındaki işlemlerini, ilgili dönem KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 338 kodlu “İmalatçıların Mal İhracatları [KDVGUT-(II/A-1.1.4.2.)]” satırını kullanmak suretiyle beyan ederler. Bu satırdaki “Yüklenilen KDV” sütununa, ihraç edilen mallara ilişkin yüklenilen KDV hesabı yapılmaksızın, ihracat bedelinin % 10’unu aşmamak kaydıyla iadeye konu olan KDV tutarı yazılır.

Öte yandan, ihraç edilen malların geri gelmesi halinde ithalat istisnasından faydalanılabilmesi için, bu uygulama kapsamında iade edilen tutarların gümrük idaresine ödenmesi veya bu tutar kadar teminat gösterilmesi gerekir.

İmalatçılar bu bölüm kapsamında, Tebliğin (II/A-8.3.) bölümünde belirtilen imalatçı belgelerinde yer alan üretim kapasitesinde öngörülen ve imal edip ihraç ettikleri mallara ilişkin iade talep edebilirler. İmalatçı belgesinde yer alan üretim kapasitesine göre imal edilebilecek mallar ile bu kapsamda fason olarak imal ettirilen mallar için bu uygulamadan yararlanılabilir. Dolayısıyla, imalatçı belgesindeki üretim konusu malların tamamının fason olarak imal ettirilmesi, bu kapsamda iade uygulanmasına engel değildir. İmalatçılar, piyasadan hazır olarak satın alıp ihraç ettikleri mallar için bu uygulamadan yararlanamamakla birlikte, söz konusu mallar için Tebliğin (II/A-1.1.4.1.) bölümü kapsamında yüklenilen KDV’nin iadesini talep edebilirler.

Aynı dönemde imalatçıların 3065 sayılı Kanunun 11/1-c veya geçici 17 nci maddeleri kapsamında ihraç kaydıyla teslimlerinin de bulunması, doğrudan ihraç ettikleri mallar bakımından bu uygulamadan yararlanmalarına engel teşkil etmez.

İmalatçıların doğrudan ihraç ettikleri malların bünyesinde yurtiçi veya yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malların bulunması halinde, ihracat bedeline ilişkin iadenin hesabında, ihracat bedelinden bu şekilde temin edilen malların bedeli düşülür. İade edilecek KDV kalan tutar dikkate alınarak belirlenir.

Bu bölüm kapsamında iade talep eden imalatçıların, aynı ihracat teslimi ile ilgili olarak iadesini alamadığı tutar için ayrıca yüklenilen KDV tutarına göre iade talep etmeleri mümkün değildir. Ancak imalatçılar, bu uygulama yerine imal ettikleri ürünlerin ihracatına ilişkin olarak yüklenilen KDV’nin iadesini Tebliğin (II/A-1.1.4.1.) bölümü kapsamında talep edebilirler. Ayrıca bir dönem bu uygulamadan yararlanan mükellefler diğer dönemlerde yüklenilen KDV’nin iadesi uygulamasından faydalanabilirler.

1.1.4.2.2. İade

İmalatçıların mal ihracatından kaynaklanan bu kapsamda yapacakları iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:

– Standart iade talep dilekçesi

– İlgili meslek odasına üyelik belgesinin onaylı örneği (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.)

– İmalatçı belgesi (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.)

– Satış faturaları listesi

– Gümrük beyannamesi veya listesi (Serbest bölgeye yapılan ihracatta serbest bölge işlem formu, posta veya kargo yoluyla gerçekleştirilen ihracatta elektronik ticaret gümrük beyannamesi, gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslimlerde, malın gümrüksüz satış mağazasına veya deposuna konulduğuna dair ilgili gümrük idaresinin onayını da içeren antrepo beyannamesi)

– İhracatın beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi

– İhracatın beyan edildiği dönemden önceki son yirmi dört döneme ilişkin indirilecek KDV listesi (Aynı dönemleri kapsayan indirilecek KDV listesinin bir defa verilmesi yeterlidir. Önceki dönemlerin herhangi birisinde ödenecek KDV beyan edilmesi durumunda, ödenecek KDV beyan edilen dönemden sonraki dönemlere ilişkin indirilecek KDV listesi verilmesi yeterlidir.)

– İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu

1.1.4.2.2.1. Mahsuben İade

İmalatçıların bu bölüm kapsamındaki mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

1.1.4.2.2.2. Nakden İade

İmalatçıların bu bölüm kapsamındaki 10.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. Süresinde düzenlenmiş YMM Tam Tasdik Sözleşmesi bulunan mükellefler için bu sınır 100.000 TL olarak uygulanır.

İade talebinin 10.000 TL’yi veya YMM Tam Tasdik Sözleşmesi bulunan mükellefler için 100.000 TL’yi aşması halinde, aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.”

MADDE 9- Aynı Tebliğin (II/F-4.18.4.) bölümünde Örnek’te yer alan “Mükellef (F)’ye yapılan bu teslim toptan teslim mahiyetinde olup 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı Listenin 3 üncü sırası uyarınca KDV oranı (% 1) olarak uygulanacaktır.” cümlesi “Mükellef (F)’ye yapılan bu teslimde 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin (A) bölümünün 8 inci sırası uyarınca KDV oranı (%1) olarak uygulanacaktır.” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 10– Aynı Tebliğin (III/A-4.9.) bölümünde yer alan Örnek 1’in son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Söz konusu aracın, KDV oranlarını belirleyen 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (B) bölümünün 9 uncu sırasında tanımlanan binek otomobillerinden olması durumunda, özel matrah üzerinden %18 oranında KDV uygulanacağı tabiidir.”

MADDE 11– Aynı Tebliğin (III/B-1.1.) bölümü başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1.1. Perakende Teslimin Tanımı

Perakende teslim, teslimi yapılan ürünlerin aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar ile işletmelerinde kullanacak olanlar dışındakilere satılmasıdır. Ürünleri, aynen ya da işlendikten sonra satanlar ile işletmesinde kullanacak olanların gerçek usulde KDV mükellefi olmamaları halinde bunlara yapılan teslimler de perakende teslim sayılır.”

MADDE 12- Aynı Tebliğin (III/B-2.1.1.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“28/3/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümünün 11 inci sırasında yer alan net alanı 150 m2’ye kadar konut teslimleri düzenlemesi ile söz konusu Kararın 1 inci maddesinin altıncı fıkrası 1/4/2022 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış, ancak 5359 sayılı Kararın 10 uncu maddesinde, 1/4/2022 tarihinden önce yapı ruhsatı alınmış veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi yapılmış projeler kapsamında inşa edilen konutlar için bu hükümlerin uygulanmasına devam olunacağına karar verilmiştir.

Buna göre, 1/4/2022 tarihinden önce yapı ruhsatı alınmış veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi yapılmış projeler kapsamında inşa edilen konutların, bu tarihten sonraki tesliminde;

– Net alanı 150 m2’ye kadar olan konutlar için KDV oranı,

• Büyükşehir statüsünde olmayan yerlerde (%1),

• Büyükşehirlerde, 2007/13033 sayılı BKK’nın 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kaldırılmadan önceki 1 inci maddesinin altıncı fıkrasına ilişkin yukarıda yer alan açıklamalar da dikkate alınarak (%1), (%8) veya (%18)

olarak uygulanır.

– Net alanı 150 m2’yi aşan konutlarda ise genel vergi oranı (%18) uygulanır.

Öte yandan, 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 2007/13033 sayılı BKK eki

– (I) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümünün 11 inci sırasına eklenen hükümle “16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde yapılan konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı” 1/4/2022 tarihinden itibaren (%1) oranında,

– (II) sayılı listeye eklenen 35 inci sırası uyarınca da “konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı,” 1/4/2022 tarihinden itibaren (%8) oranında

KDV’ye tabidir.

Buna göre, 1/4/2022 tarihinden sonra alınan yapı ruhsatlarına göre yapılan konut teslimlerinde, konutun net alanının;

– 150 m2 veya daha az olması durumunda KDV oranı (%8),

– 150 m2’den fazla olması durumunda ise satış bedelinin 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı (%8), 150 m2’nin üzerindeki kısmı için KDV oranı (%18)

olarak uygulanır.

6306 sayılı Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde 1/4/2022 tarihinden sonra alınan yapı ruhsatlarına göre yapılan konutların tesliminde, konutun net alanının;

-150 m2 veya daha az olması durumunda KDV oranı (%1),

– 150 m2’den fazla olması durumunda ise satış bedelinin 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı (%1), 150 m2’nin üzerindeki kısmı için KDV oranı (%18)

olarak uygulanır.

Konutların tesliminde uygulanacak KDV oranlarına ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir.

Örnek 1: (S) İnşaat Taahhüt A.Ş. 2021 yılında Yozgat’ta yapı ruhsatı aldığı inşaatta aynı yıl tamamladığı ve stoklarında yer alan konutlardan net alanı 120 m2 konutu 600.000 TL bedelle, 160 m2 konutu ise 900.000 TL bedelle 10/5/2023 tarihinde satmıştır.

Bu durumda (S) İnşaat Taahhüt A.Ş.nin hesaplayacağı KDV;

– 120 m2 konut için: (600.000x%1)=6.000 TL

– 160 m2 konut için: (900.000x%18)=162.000 TL olacaktır.

Yapı ruhsatının 1/4/2022 tarihinden sonra alınmış olması halinde (S) İnşaat Taahhüt A.Ş.nin hesaplayacağı KDV;

– 120 m2 konut için: (600.000x%8)=48.000 TL

– 160 m2 konut için:

(900.000×150/160x%8)+(900.000×10/160x%18)=67.500+10.125=77.625 TL

olacaktır.

Örnek 2: (T) inşaat şirketi 6306 sayılı Kanun kapsamında İstanbul’da inşa ettiği konutlardan 7/3/2022 tarihinde yapı ruhsatı alınan net alanı 120 m2 olan konutu 1.500.000 TL bedelle; 11/4/2022 tarihinde yapı ruhsatı alınan net alanı 120 m2 olan konutu 1.400.000 TL ve net alanı 160 m2 olan konutu 2.000.000 TL bedelle 2/1/2024 tarihinde satmıştır.

Bu durumda, her bir konut için;

– (1.500.000x%1)=15.000 TL,

– (1.400.000x%1)=14.000 TL,

– (2.000.000×150/160x%1)+(2.000.000×10/160x%18)=18.750+22.500=41.250 TL

KDV hesaplanacaktır.”

MADDE 13- Aynı Tebliğin (III/B-2.1.3.) bölümü başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“2.1.3. Net Alan

Bağımsız bölüm net alanı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği”ne göre hesaplanır.”

MADDE 14- Aynı Tebliğin (III/B-2.3.) bölümü yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 15- Aynı Tebliğin (III/B-2.4.1.) bölümünün birinci paragrafında yer alan, “(B) bölümünün” ibaresi ile aynı paragrafın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 16- Aynı Tebliğin (III/B-2.4.2.) bölümünün birinci paragrafında yer alan, “B bölümünün” ile “(üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve benzeri tesisler hariç)” ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 17– Aynı Tebliğin (III/B-3.) bölümünün üçüncü paragrafı ile (III/B-3.2.5.) bölümünde yer alan “(B) bölümünün 28, 29 ve 31 inci sırası” ibareleri “28, 29, 31 ve 34 üncü sırası” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 18– Aynı Tebliğin (III/C-2.5.) bölümünün ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Öte yandan, 28/3/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce özel matrah uygulanarak yapılan binek otomobili teslimlerinde KDV oranının %18 olarak uygulanmasına karar verilmiştir. İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce başka bir yetkili satıcıdan özel matrah uygulanarak satın alınan binek otomobiller, %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobil olarak değerlendirilemeyeceğinden, bu araçların tesliminde satış bedelinin tamamı üzerinden %1 oranında KDV hesaplanır.”

MADDE 19- Bu Tebliğin;

a) 1, 10, 12, 16, 18 inci maddeleri 1/4/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

b) 2, 3, 5, 6, 17 nci maddeleri yayımı tarihini takip eden ay başında,

c) 7 ve 8 inci maddeleri yayımını izleyen ay başından itibaren yapılacak işlemlere ilişkin iade taleplerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

ç) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 20– Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Hizmet Akdinin Olmadığı Dönemde Sigortalılara Yapılan Geriye Yönelik Ödemeler Sigorta Primine Tabi midir?

Geriye Yönelik Ödemeler Sigorta Primine Tabi midir? Hizmet Akdinin Olmadığı Dönemde Sigortalılara Yapılan Geriye Yönelik Ödemeler Sigorta Primine Tabi… 

 

 

 

Geriye Yönelik Ödemeler Sigorta Primine Tabi midir?

Hizmet Akdinin Olmadığı Dönemde Sigortalılara Yapılan Geriye Yönelik Ödemeler Sigorta Primine Tabi midir?

 
 
 

ÖZET:

1- Hizmet akdinin olmadığı dönemde, toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden sonradan ödenen;

⎯ Ücret niteliğindeki ödemeler ilişkin oldukları ayların kazancına,

⎯ Ücret dışındaki ödemeler prime esas kazancın tâbi olduğu en son ayın kazancına, Dahil edilerek sigorta primine tabi tutulur.

 

HİZMET AKDİNİN OLMADIĞI DÖNEMDE SİGORTALILARA YAPILAN GERİYE YÖNELİK ÖDEMELERİN SİGORTA PRİMİNE TABİ TUTULMASI

5510 sayılı Kanunun 4-1/a bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas alınacak olan kazançları aynı Kanunun 80 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin bir, iki ve üç numaralı alt bentlerinde açıklanmıştır. Buna göre;

“Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.

a) Prime esas kazançların hesabında;

1) Hak edilen ücretlerin,

2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,

3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,

brüt toplamı esas alınır.”

5510 sayılı Kanunun 4-1/a bendi kapsamındaki sigortalıların yukarıda açıklanan ücretlerinin prime esas kazanca dahil edilebilmesi için Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hak edilmesi yeterli olup, sigortalıların ay içindeki prime esas kazanç tutarlarının hesaplanması sırasında, söz konusu ücretlerin ödenip ödenmediğine veya ne zaman ödendiğine bakılmaksızın, hak edildiği ayın prime esas kazancına dahil edilmek suretiyle prime tabi tutulmaktadır.

Toplu iş sözleşmelerine tâbi işyerleri ile kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemeler de yine ödendiği ayın kazancına dahil edilerek sigorta primine tabi tutulmaktadır.

Sigortalılara çeşitli nedenlerle (ücretsiz izin, istirahat gibi) ay içinde çalışmasının bulunmadığı ve ücret ödenmediği aylarda prime esas kazanca dahil olacak nitelikte ücret dışında bir ödeme yapılması halinde, ücret dışındaki bu ödemeler, ödemenin yapıldığı ayda sigortalının prim ödeme gün sayısının bulunmaması nedeniyle ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayı geçmemek üzere ilgili ayların prime esas kazancına dahil edilecektir. Ancak ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayda da ücret ödemesine hak kazanılmadığı durumlarda, ücret dışındaki bu ödemeler prime esas kazanca dahil edilmemektedir.

Ancak toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda bu ödemeler 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi hükmünde belirtilen prime esas kazanç alt ve üst sınırları da nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tâbi olduğu en son ayın kazancına dahil edilerek sigorta primine tabi tutulmaktadır.

 
 
 

Kaynak: TÜRMOB




Hizmet Akdinin Olmadığı veya Askıda Olduğu Dönemde Ödenen Yıllık İzin Ücreti Sigorta Primine Nasıl Tabi Tutulur?

Yıllık İzin Ücreti Sigorta Primine Nasıl Tabi Tutulur? Hizmet Akdinin Olmadığı veya Askıda Olduğu Dönemde Ödenen Yıllık İzin Ücreti Sigorta Primine Na…

 

 

 

Yıllık İzin Ücreti Sigorta Primine Nasıl Tabi Tutulur?

Hizmet Akdinin Olmadığı veya Askıda Olduğu Dönemde Ödenen Yıllık İzin Ücreti Sigorta Primine Nasıl Tabi Tutulur?

 
 
 

ÖZET:

1-) Sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık izin sürelerine ait ücretleri,

⎯ Hizmet akdinin feshinden sonra ödenmesi halinde akdin feshedildiği ayın kazancına,

⎯ İş akdinin askıda olduğu bir dönemde ödenmesi halinde prime esas kazanç bildirimi yapılan en son ayın kazancına,

Dahil edilerek sigorta primine tabi tutulmaktadır.

2-) İş Kanunu’nun 61 inci maddesindeki istisnai hüküm üzerinde durulmaksızın yıllık izin ücretlerinin tamamı sigorta ve genel sağlık sigortası primine esas kazançlara dahil edilmektedir.

 

YILLIK İZİN SÜRELERİNE AİT ÜCRETLERİN SİGORTA PRİMİNE TABİ TUTULMASI

4857 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinde iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği öngörülmüştür.

Bu doğrultuda, sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık izin sürelerine ait ücretlerin hizmet akdinin feshinden sonra ödenmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 59 uncu maddesine göre akdin feshedildiği tarihte hak kazanıldığı nazara alınarak, bu nitelikteki yıllık izin sürelerine ilişkin ücretler akdin feshedildiği ayın kazancına dahil edilecektir. Akdin feshedildiği ayda çalışılan gün sayısına tekabül eden günlük prime esas kazancın, prime esas günlük kazanç alt sınırının 7,5 katından fazla olması halinde, aşan kısım prime esas kazanca dahil edilmemektedir.

İş akdinin askıda olduğu bir dönemde fiili çalışması olmayan bir sigortalıya yıllık izin ücretinin ödenmesi halinde yıllık izin ücreti prime esas kazanç bildirimi yapılan en son ayın kazancına dahil edilecektir. Aynı şekilde istirahat nedeniyle iş akdi askıda olan bir sigortalının akdin askıda olduğu dönemde hizmet akdinin feshedilmesi ve yıllık izin hakkının da kullanılmamış olması halinde izin ücretinin de hizmet akdinin feshedilmesi ile birlikte ödenecek olması nedeniyle yıllık izin ücreti prime esas kazanç bildirimi yapılan en son ay için verilecek aylık prim ve hizmet belgesiyle tahakkuk ettirilerek prim kesilmektedir.

4857 sayılı İş kanunun 61 inci maddesinde” Sigortalılara yıllık ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden iş kazaları ile meslek hastalıkları primleri hariç, diğer sigorta primlerinin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundaki esaslar çerçevesinde işçi ve işverenler yönünden ödenmesine devam olunur” hükmü bulunmaktadır.

Ancak 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki “diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnaların 5510 sayılı Kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacağı “hükmüne istinaden İş Kanunu’nun 61 inci maddesindeki istisnai hüküm üzerinde durulmaksızın yıllık izin ücretlerinin tamamı da sigorta ve genel sağlık sigortası primine esas kazançlara dahil edilmektedir.

 
 
 

Kaynak: TÜRMOB