Kimlik Bildirme Kanununun Uygulanması ile İlgili Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

Kimlik Bildirme Kanununun Uygulanması 17/06/2022 17 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31869 İçişleri Bakanlığından: MADDE 1- 13/7/1974 tarihli v…

 

 

 

Kimlik Bildirme Kanununun Uygulanması 17/06/2022

 

17 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31869

İçişleri Bakanlığından:

MADDE 1- 13/7/1974 tarihli ve 14944 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kimlik Bildirme Kanununun Uygulanması ile İlgili Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen;

a) Aile reisi: Eşlerden biri, eşlerin yerleşim yerinin ayrı olması halinde ayrı ayrı eşleri ya da aynı konutu paylaşan aile fertlerinden yaşça en büyük olanı,

b) En yakın yetkili genel kolluk örgütü: Tesis, iş yeri veya konutun bulunduğu yerin sürekli olarak genel güvenliğini sağlayan polis veya jandarma karakollarını,

c) Günübirlik kiralanan ev: Konut olarak kullanılmak ya da konut olarak kullanılmak üzere kiraya verilmek yerine fiilen işyeri gibi işletilmek suretiyle, otel, motel, pansiyon, kamping, apart otel ve benzeri gibi temel veya yardımcı konaklama işletmesi ya da sosyal tesis statüsünde bulunmamakla beraber, saatlik, günlük, haftalık ve benzeri kısa süreli konaklama hizmeti sunulan, Ulusal Adres Veri Tabanında hizmetten faydalananlara ait kayıtlarda adresi yer almayan veya hizmetten faydalananlara ait herhangi bir abonelik kaydı bulunmayan yerleri,

ç) Sorumlu işletici: Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde sayılan tesislerle, her türlü ticaret ve sanat amacı güden iş yerlerini ve öğrenci yurtlarını sürekli veya geçici, sözleşmeli veya sözleşmesiz, ücretli veya ücretsiz olarak çalıştırmak ve yönetmek üzere, özel kuruluşlar için sahibi, kanuni temsilcisi veya kiracısı, resmi kuruluşlar için en büyük amir tarafından iş verilen veya atanan kişiyi veya bu kişi tayin edilmediği takdirde o yerin sahip, kanuni temsilci veya kiracısını,

d) Ticaret ve sanat amacı güden iş yeri: Her türlü ticarethane, tüccar yazıhanesi, ocak veya şantiye, fabrika ve imalathane ve atölye, depo, antrepo, ardiye, mağaza ve dükkan, banka ve banker dairesi, ikraz ve istikraz müessesesi, imtiyazlı ve imtiyazsız anonim, kooperatif, limited, komandit ve kolektif şirket gibi çalışma konusu mal veya para ticareti olan, dolayısı ile belirli yerinde para veya mal bulunduran veya hizmet arz eden ve amacı doğrultusunda maddi iş yapan özel veya kamu kuruluşlarını,

e) Yetkili amir: Kanuni yöntemine göre örgütü tarafından atanan ve resmi bina ve eklentilerinin korunması ile görevli ve sorumlu kişiyi,

ifade eder.”

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bekar odaları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “günübirlik kiralanan evler,” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “devamlı olarak ve her halde” ibaresi “her an ulaşılabilecek” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Bu bildirimler sorumlu işleticiler tarafından, yukarıda belirtilen süre içerisinde genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlanılarak elektronik ortamda da yapılabilir. Bildirimlerin elektronik ortamda yapılması durumunda muhtar onayı aranmaz.

Köy ve mahalle muhtarları sorumluluk bölgelerinde bulunan işyerleri tarafından elektronik ortamda yapılan bildirimleri talepleri halinde genel kolluk birimlerinden temin eder.

Elektronik ortamda bildirimde bulunmak isteyen iş yerlerinin sahibi veya kanuni temsilcisi veya kiracısı tarafından sorumlu işleticilerinin kimlikleri örneğine uygun şekilde en yakın kolluk birimine bildirilir. Sorumlu işleticinin değişmesi halinde değişikliğin yirmi dört saat içerisinde aynı şekilde bildirilmesi zorunludur.

İşleticiler, kendilerine bu konuda verilen görev ve yükümlülükleri, kendi sorumlulukları altında yöneticilerine devredebilirler. Bu durumda işletici ve yönetici müştereken sorumlu olurlar.”

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bildirimlerin elektronik ortamda yapılması halinde yukarıda yer alan hükümler uygulanmaz.”

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 7- Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 8- Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Bu bildirimler sorumlu işleticiler tarafından, yukarıda belirtilen süre içerisinde genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlanılarak elektronik ortamda da yapılabilir. Bildirimlerin elektronik ortamda yapılması durumunda muhtar onayı aranmaz.

Köy ve mahalle muhtarları sorumluluk bölgelerinde bulunan işyerleri tarafından elektronik ortamda yapılan bildirimleri talepleri halinde genel kolluk birimlerinden temin eder.

Elektronik ortamda bildirimde bulunmak isteyen iş yerlerinin sahibi veya kanuni temsilcisi veya kiracısı tarafından sorumlu işleticilerinin kimlikleri örneğine uygun şekilde en yakın kolluk birimine bildirilir. Sorumlu işleticinin değişmesi halinde değişikliğin yirmi dört saat içerisinde aynı şekilde bildirilmesi zorunludur.

İşleticiler, kendilerine bu konuda verilen görev ve yükümlülükleri, kendi sorumlulukları altında yöneticilerine devredebilirler. Bu durumda işletici ve yönetici müştereken sorumlu olurlar.”

MADDE 9- Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 10- Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 30- İçişleri Bakanlığı bu Yönetmeliğin verilmesini öngördüğü belgelerin örnek sayısında değişiklik yapmaya yetkilidir.”

MADDE 11- Aynı Yönetmeliğin ek 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Ek Madde 1- 1774 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde sayılan özel veya resmi her türlü konaklama tesisleri ve işletmeler tüm kayıtlarını bilgisayarda günü gününe tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlanarak mevcut bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerine anlık olarak bildirmek zorundadırlar.

Bildirilen kayıtlar genel kolluk kuvvetlerine ait sistemde beş yıl süre ile muhafaza edilir. Bu süreyi dolduran kayıtlar kaydedilen sistemden otomatik olarak silinir.

Bu veriler üzerinden yapılan tüm işlemler kayıt altına alınır.”

MADDE 12- Aynı Yönetmeliğin ek 2 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Bu veriler üzerinden yapılan tüm işlemler kayıt altına alınır.”

MADDE 13- Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Ek Madde 4- Bu Yönetmeliğin uygulanmasında, 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun ilgili hükümleri kapsamında verilerin uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirler alınır.”

MADDE 14- Aynı Yönetmeliğe ekli “İŞLETİCİ KİMLİK BİLDİRME BELGESİ (FORM:1)” ile “ÇALIŞANLARA AİT KİMLİK BİLDİRME BELGESİ (FORM:2)” ekteki şekilde değiştirilmiş ve “KONUTTA KALANLARA AİT KİMLİK BİLDİRME BELGESİ (FORM-5)” yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 15- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 16- Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet, İçişleri, Kültür ve Turizm Bakanları ile Türkiye İstatistik Kurumunun bağlı olduğu Bakan yürütür.

Ekleri için tıklayınız




Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği (Sıra No: 2)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 5)

Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği (Sıra No: 5) 16 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31868 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı…

 

 

 

Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği (Sıra No: 5)

 

16 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31868

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

 
 
 

ÖZET: Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’a İlişkin Tebliğler uyarınca kurulan ve kurulacak olan yetkili müesseselerin efektif/döviz alış ve satış işlemlerinde ve müşterileriyle yapacakları sözleşmelerde işlem ve sözleşmeleri yapmadan önce vergi kimlik numarası tespit etme ve kullanımı zorunluluğuna ilişkin sınırın 3.000 Amerikan Dolarından 5.000 Amerikan Dolar olarak belirlenmiştir. (GİB)

 

MADDE 1- 19/6/2001 tarihli ve 24437 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği (Sıra No: 2)’nin “III- DİĞER MALİ İŞLEMLER” başlıklı bölümünün “Yetkili Müesseselerce Yapılan İşlemler” başlıklı 4 üncü maddesinde yer alan “3.000 Amerikan Doları” ibaresi “5.000 Amerikan Doları” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




7410 Sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

7410 Sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik 15 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31867 Kanun No: 7410 Kabul Tarihi: 10/6/2022 MADDE… 

 

 

 

7410 Sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik

15 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31867

Kanun No: 7410

Kabul Tarihi: 10/6/2022

MADDE 1- 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 15- Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen baraj, gölet ve diğer depolama tesislerinin maksat oranları Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir, değiştirilebilir veya kaldırılabilir.”

MADDE 2- 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.

a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,

b) Terkin edilmemiş olması,

c) Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,

ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,

şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.

Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.”

MADDE 3- 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 12- Afyonkarahisar ili, Merkez ilçesi, Kocatepe beldesi sınırları içerisinde bulunan 27/7/2004 tarihinden itibaren yapılan kadastro çalışmaları sonucu zilyetlik şartları oluştuğu halde sit alanlarında kalması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılmış taşınmazlardan 1 inci ve 2 nci derece arkeolojik sit alanları dışında kalan sit alanlarındaki taşınmazların kadastro tutanaklarında zilyet veya hak sahibi olarak belirtilen kişilerin veya mirasçılarının, 31/12/2022 tarihine kadar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı birimlerine müracaatları halinde bu birimlerin talebi ile harca tâbi olmadan re’sen ilgilisi adına tescilleri yapılır. Bu hüküm davası devam eden taşınmazların zilyet veya hak sahibi olan kişileri veya kanuni mirasçılarını da kapsar. Bu davalarda karar verilmesine yer olmadığı kararı verilir. Yargılama giderleri ve masrafları hak sahibi olan kişi ve mirasçılarına yüklenir.”

MADDE 4- 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi:” tanımı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya bu tanımdan sonra gelmek üzere aşağıdaki tanımlar eklenmiştir.

“Çevre yönetimi hizmeti: Bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemeler uyarınca tesis ve işletmelerin mevzuata uygunluğunun, alınan tedbirlerin etkili olarak uygulanıp uygulanmadığının değerlendirildiği ve çevre mühendisleri, çevre yönetim birimleri, çevre danışmanlık firmaları veya Bakanlığın ilgili yönetmelikle belirlediği kişiler tarafından verilen hizmeti,”

“Çevre yönetim birimi: Çevre yönetimi hizmeti vermek üzere tesis veya işletmelerin bünyesinde kurulan birimi,

Çevre danışmanlık firması: Çevre yönetimi hizmeti vermek üzere Bakanlık tarafından yetkilendirilen tüzel kişiliği,

İleri atıksu arıtımı: Fiziksel, biyolojik veya kimyasal arıtma gibi klasik yöntemlerle ilgili yönetmeliklerle belirlenen düzeyde arıtılamayan ya da arıtımı mümkün olmayan kirletici maddelerin giderilmesinde kullanılan arıtma işlemini,”

MADDE 5- 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine aşağıdaki cümle eklenmiş, (ı) bendinin (4) numaralı alt bendinin başına aşağıdaki cümle eklenmiş ve bentte yer alan “Katı atık bırakan veya evsel atıksu deşarjı yapan tanker, gemi ve diğer deniz araçlarından” ibaresi “Yüz elli groston ilâ” şeklinde değiştirilmiş, (m) bendinde yer alan “çevre yönetim birimini kurmayanlara” ibaresi “çevre yönetimi hizmeti almayanlardan; çevre yönetim birimini kurmayanlara ya da çevre danışmanlık firmalarından hizmet almayanlara” şeklinde, “çevre görevlisi bulundurmayanlara ya da Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalardan hizmet almayanlara” ibaresi “çevre mühendisi veya Bakanlıkça yetkilendirilen kişiyi bulundurmayanlara” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiş ve maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Boğazlar ve Susurluk Havzası dâhil Marmara Denizi Hidrolojik Havzası’nda ve bu Havza’da yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerinin tamamında bu bentteki ceza iki kat olarak uygulanır.”

“On sekiz (dâhil) grostona kadar olan tanker, gemi ve diğer deniz araçlarından kaynaklı evsel atıksuların, deterjanlı su, köpük, egzoz gazı yıkama sistemi suları vb. yıkama sularının veya katı atıkların denize boşaltılması durumunda 5.000 Türk lirası, on sekiz ilâ elli (dâhil) groston arasında olanlara 10.000 Türk lirası, elli ilâ yüz (dâhil) groston arasında olanlara 20.000 Türk lirası, yüz ilâ yüz elli (dâhil) groston arasında olanlara 30.000 Türk lirası idari para cezası uygulanır.”

“ğğ) Liman, tersane, gemi bakım-onarım, gemi söküm, yat limanı gibi kıyı tesisi yönetimlerinin; bu Kanun ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere aykırı olarak, kendi yönetim sahaları içerisinde meydana gelen kirliliği yetkili mercilere bildirmemesi halinde kıyı tesis yönetimlerine 25.000 Türk lirası; deniz çöpleri, atıklar ve atıksuların toplanması ve yönetimine ilişkin gerekli tedbirleri almaması halinde bu yönetimlere 25.000 Türk lirasından 100.000 Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanır. Bu bentte yer alan idari para cezaları, balıkçı barınaklarına üçte bir oranında uygulanır.

hh) Taraf olunan uluslararası sözleşmelerde ve ilgili yönetmeliklerde belirlenen kükürt oranından daha fazla kükürt içeren akaryakıtı denizcilik yakıtı olarak kullanan gemi ve diğer deniz vasıtalarından bin (dâhil) grostona kadar olanlar için groston başına 200 Türk lirası, bin ilâ beşbin (dâhil) groston arasında olanlara bu miktar ve ilave her groston başına 25 Türk lirası, beşbin grostondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her groston başına 5 Türk lirası idari para cezası verilir.

ıı) Günlük 1 kilogram veya daha az tıbbi atık üreten sağlık kuruluşlarından, tıbbi atıklarını bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak biriktiren, sınıflandıran, depolayan, taşıyan, ambalajlayan ve bertaraf edenlere 10.000 Türk lirasına kadar idari para cezası verilir.”

“Bu maddede öngörülen cezalar Özel Çevre Koruma Bölgelerinde iki kat olarak uygulanır.”

MADDE 6- 2872 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına “indirim uygulamaya” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ileri arıtma teknikleri ile arıtılmış atıksuyu yeniden kullanan kuruluşlara, yeniden kullanım oranına göre bu oranı yüzde yüze kadar artırmaya” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 7- 2872 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin birinci cümlesinde yer alan “yönetim birimi kurmak, çevre görevlisi istihdam etmek veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan bu amaçla hizmet satın” ibaresi “yönetimi hizmeti” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 8- 2872 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 16- Boğazlar ve Susurluk Havzası dâhil Marmara Denizi Hidrolojik Havzası’nda ve bu Havza’da yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerinin tamamında, büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde iş termin planlarını Bakanlığa sunmak ve 3 yıl sonunda da ileri atıksu arıtma tesislerini kurup işletmeye almak zorundadır.

Birinci fıkrada belirtilen sınırlar içerisindeki büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri 11 inci maddenin altıncı fıkrasında belirtilen atıksu gelirlerinin yarısını birinci fıkrada belirtilen ileri atıksu arıtma tesislerinin kurulması ve işletilmesinde bu tesisler kurulana kadar kullanılmak üzere ayırmak zorundadır. Ayrılan bu gelirler bu maddede belirtilen amaç dışında kullanılamaz.”

MADDE 9- 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin dokuzuncu paragrafında yer alan “İmar planlarında” ibaresi “Sanayi alanları, ileri atıksu arıtma tesisleri, ibadethane alanları ve tarımsal amaçlı silo yapıları hariç olmak üzere imar planlarında” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 10- 3194 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 25- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, birden fazla yapı için ruhsat alınarak inşaata başlanmış ve kat irtifakı kurulmuş ancak bir kısmı tamamlanmadan süre nedeni ile ilk ruhsatı hükümsüz hale gelmiş olan parsellerdeki eksik kalan yapılar için; ruhsat eki onaylı statik projesinde deprem güvenliği bakımından yapılması zorunlu olan değişiklikler hariç, yapı projelerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın yapılacak yeniden ruhsat başvurularında, ruhsat başvurusunda bulunulan ilgili yapı maliklerinin tamamının muvafakati aranır.”

MADDE 11- 3194 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendinin birinci cümlesine “yukarıdaki bentlere göre” ibaresinden sonra gelmek üzere “aykırılıktan sorumlu olan yapı sahibine ve yapı müteahhidine” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 12- 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 3- Mahalli idarelerin çevre kirliliğini önleyici yatırımlar kapsamında arıtma, geri kazanım; arıtma çamuru işleme ve bertarafı; sıfır atık yönetimi kapsamında atıkların toplama, taşıma hizmetleri, atık işleme, geri kazanım ve bertaraf tesisleri ile mapa ve şamandıraların özel sektör eliyle ve özel hukuka tabi 10 yıldan uzun süreli sözleşmelerle yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilmesi ile bu maddede belirtilen kamu yatırım ve tesislerinden hâlihazırda mevcut bulunanların idamesi, bakımı ve onarımı, yenilenmesi, kapasitesinin artırılması ile modernize edilmesi suretiyle ilave yatırımlarının yaptırılarak işletilmesi, niteliğine göre görevli şirket veya mahalli idarece dönemsel olarak ödenecek işletme hizmet bedeli karşılığında işlet devret modeliyle gerçekleştirilmesi halinde, iş ve işlemler bu Kanundaki usul ve esaslar çerçevesinde yürütülür.

Mahalli idarelerin birinci fıkra kapsamındaki toplam yatırım tutarı ve/veya toplam işletme hizmet bedeli 100.000.000 Türk lirasının altındaki projelerine ilişkin ihale ve sözleşme işlemleri için bu Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında yetkilendirme kararı aranmaz. Bu değerin altında kalmak amacıyla projeler bölünemez. Söz konusu projeler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylandıktan sonra ihale işlemlerine başlanabilir. Bu tutar her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Mahalli idarelere bağlı kuruluşlar, bu madde kapsamındaki projelerini bağlı oldukları mahalli idare üzerinden gerçekleştirirler.

Mahalli idarelerin birinci fıkra kapsamında yap-işlet-devret ve işlet devret modeliyle gerçekleştireceği projeleri ile ilgili yetkilendirme talepleri; yer seçimi ve uygunluğunu da içeren ön yapılabilirlik etüdü, ön proje veya kesin proje, idari şartname ile sözleşme taslağından oluşan proje dokümanlarıyla birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından teknik olarak değerlendirildikten sonra yetkilendirme kararı için iletilir.

Görevli şirket, bu maddedeki yatırım ve hizmetlerin tamamlayıcısı veya ilgili olabilecek ticari hizmetleri ve yatırımları, üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmesine engel olmayacak şekilde, ihale dokümanında yer alması kaydıyla ve ilgili idarenin onayını almak suretiyle ve söz konusu faaliyetlerden elde edilecek gelirin, taraflarca anlaşılacak oranlarda paylaşılması şartıyla yapabilir. Bu faaliyetler dolayısıyla elde edilecek gelir; ön yapılabilirlik etüdünde projeye etkisi öngörülerek ihale dokümanında yer alması kaydıyla ve ön yapılabilirlik etüdüne uygun olarak şartname ve sözleşmede düzenlenecek esaslar çerçevesinde görevli şirket ile mahalli idare arasında paylaşılır.

Proje sahibi mahalli idareler; proje konusuna, niteliğine ve özelliğine göre toplanan gelirlerden, uygulama sözleşmesinde belirlenen ödeme miktarına karşılık gelen miktarı, Blokajlı Banka Proje Hesabına aktarır. Uygulama sözleşmesindeki ödemeye ilişkin düzenlemeler çerçevesinde Blokajlı Banka Proje Hesabından yalnızca proje kapsamında yapılacak ödemelere ve aktarımlara izin verilir.

Görevli şirketin görevini sözleşmedeki şartlara uygun olarak yerine getirmemesi veya sözleşmede belirlenecek diğer hizmet kusuru hallerinde mahalli idarece yapılacak ödeme kesintileri hariç olmak üzere, mahalli idarenin söz konusu aktarım ve ödemelerini Blokajlı Banka Proje Hesabından yerine getirmemesi durumunda, görevli şirketin usul ve esasları sözleşmede düzenlenecek başvurusu üzerine mahalli idare tarafından ödenmesi gereken tutar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının talebi üzerine, ilgili mahalli idarelerin 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun gereğince genel bütçe vergi gelirlerinden aktarılan paylarından, aynı Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen kesintilerden sonra kalan kısımdan, ilgisine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı veya İller Bankası tarafından kesinti yapılarak Blokajlı Banka Proje Hesabına takip eden ayın sonuna kadar aktarılır. Aktarılacak bu tutar, kesintiler düşüldükten sonra ilgili mahalli idareye gönderilecek tutarın %10’unu aşamaz.

Bu madde kapsamında gerçekleştirilecek tesisler için 30 yıldan az süreli olarak tesis edilecek üst hakları da bağımsız ve sürekli nitelikte kabul edilir.

Bu madde kapsamında yetkilendirme talepleri, yetkilendirme kararı alınması ve ihale sözleşme işlemlerine ilişkin, Blokajlı Banka Proje Hesabına ve yatırım ve hizmetlerin gerçekleştirilmesi ile diğer hükümlere ilişkin usul ve esaslar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 13- 3996 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 4- Türkiye Çevre Ajansı tarafından, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında yer alan depozito düzenlemeleri çerçevesindeki yap-işlet-devret projeleri, bu Kanundaki usul ve esaslara göre gerçekleştirilebilir.

Depozito düzenlemeleri çerçevesinde Türkiye Çevre Ajansınca yatırımı gerçekleştirilen kamu yatırımlarının özel sektör tarafından belirli şartlarla ve 10 yıldan uzun süreli olarak işletilmesi bu Kanundaki usul ve esaslara göre gerçekleştirilebilir.

Bu maddenin uygulanmasına yönelik diğer usul ve esaslar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Strateji ve Bütçe Başkanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 14- 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“o) Bina kimlik sertifikası: Bu Kanun kapsamında denetlenerek tamamlanan yapıların teknik ve genel bilgilerine, Bakanlıkça farklı modüllerde yapılan yetkilendirmelerle, hem yapı sahibi ve ilgili vatandaşlarca hem de kamu görevlileri tarafından ulaşılması amacıyla yapıya asılan sertifikayı,”

MADDE 15- 4708 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Yetmiş beş yaşını dolduran denetçi mimar ve mühendisler ile yardımcı kontrol elemanları, yapı denetim kuruluşu adına, şantiye mahallinde yapının denetimi görevini yürütemezler.”

MADDE 16- 4708 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasının dördüncü cümlesine “Bu bedele,” ibaresinden sonra gelmek üzere “laboratuvarlara yaptırılacak olan taşıyıcı sisteme ilişkin deneylerden Bakanlıkça belirlenenlerin masrafları dâhil olup,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 17- 4708 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bende aşağıdaki alt bent eklenmiş, fıkranın (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkranın (e) bendinin (2) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“2) Betondan numune alınması, laboratuvarda kürlenmesi, deneylerinin yapılması ve raporlanması, izlenmesi ve denetlenmesi süreçlerinde ilgili standartlara ve mevzuata uyulmaması,”

“9) Laboratuvar kuruluşunun, beton deneyine ilişkin Bakanlıkça belirlenen azami fiyatın üzerinde bedel aldığının tespiti,”

“d) Laboratuvar kuruluşuna, beton, hazır beton, beton çelik çubuk ve benzeri yapı malzemesi üreten ve/veya pazarlayan firmalar adına laboratuvar hizmetinde bulunduğunun tespit edilmesi halinde, İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça bir yıl yeni iş almaktan men cezası verilir.”

“2) Laboratuvar kuruluşunun gerçeğe aykırı olarak düzenlediği raporu idarelere veya şahıslara sunduğunun tespit edilmesi,”

“Bakanlıkça 5 inci madde uyarınca elektronik ortamda görevlendirildiği bir yapıda;

a) Yapı denetim kuruluşunca ilgili denetim personeli Bakanlıkça belirlenen sürede görevlendirilerek yapının denetim sorumluluğunun üstlenilmemesi,

b) Denetim sorumluluğu üstlenilen ancak yapı denetim kuruluşundan kaynaklanan nedenlerle Bakanlıkça belirlenen sürede yapı denetim hizmet sözleşmesinin imzalanmaması,

c) Yapı denetim kuruluşunun; izin belgesinin geçici olarak geri alınması, iptal edilmesi, birinci fıkranın (g) bendi uyarınca yeni iş almaktan men cezası alması veya o yapı için Bakanlıkça elektronik ortamda yapılan görevlendirilmesinin kaldırılması durumları hariç olmak üzere yapı denetim hizmet sözleşmesinin yapı denetim kuruluşundan kaynaklı sebeple feshi,

ç) Yapı ruhsatı verildikten sonra, yapı denetim kuruluşunun gerçeğe aykırı beyan veya bilgi/belge vermesi sebebiyle o yapı için hatalı görevlendirme yapıldığının anlaşılması,

hallerinde yapı denetim kuruluşu, Bakanlıkça elektronik ortamda yapılan sıralamadan her bir fiili için 120 güne kadar çıkarılarak yapı denetim kuruluşunun yeni bir işte denetim görevi üstlenmesine izin verilmez. Bu fıkra uyarınca, elektronik ortamda sıralamadan çıkarılan yapı denetim kuruluşunun yeniden sıralamaya girmesi halinde, sıralamadan çıkarılmasına sebebiyet veren yapıda tekrar Bakanlıkça görevlendirilmesi mümkündür. Bu fıkra uyarınca yürütülecek işlemler için birinci fıkranın (h) bendi, üçüncü fıkra, beşinci fıkra, yedinci fıkra, onbeşinci fıkra ve 9 uncu maddenin birinci fıkra hükümleri uygulanmaz. Bu fıkra uyarınca uygulanan yeni bir işte denetim görevi üstlenilememesine dair işlem yapı denetim kuruluşuna elektronik sistem üzerinden bildirilir. Bu fıkranın yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

Yapı denetim kuruluşunun ek 1 inci madde kapsamında Bakanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yürüttüğü denetimde, ruhsat eki onaylı statik projesine uygun olan ancak ruhsat eki diğer projelere uygun olmayan aykırılıkları tespit etmemesi halinde, yapı denetim kuruluşuna İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce o işe ilişkin aldığı hizmet bedelinin %20’si oranında idari para cezası uygulanır.

Yapı denetim kuruluşunun, ek 1 inci maddeye göre Bakanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yürüttüğü denetim görevinde;

a) Ruhsat eki onaylı statik projesine uygunsuzluğu tespit etmemesi,

b) Yapısal hasar olduğu halde bu durumu tespit etmemesi,

c) Tespite konu statik projesine uygunsuzluğun ya da hasarın mahallinde olmadığı halde bu yönde tespitte bulunması,

ç) Bakanlıkça belirlenen sürede denetimi yerine getirmemesi,

hallerinde Merkez Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça yapı denetim kuruluşunun bir yıl süre ile ek 1 inci madde kapsamında yeni bir denetim görevi üstlenmesinin engellenmesine yönelik idari müeyyide Merkez Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça uygulanır. Bu fıkra kapsamındaki idari müeyyideler Resmî Gazete’de ilan edilir. Bu fıkra uyarınca yürütülecek işlemler için birinci fıkranın (h) bendi, yedinci fıkra ve 9 uncu maddenin birinci fıkra hükümleri uygulanmaz.”

MADDE 18- 4708 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına “hizmet bedelinin ödenmesi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “beton deneyine ilişkin laboratuvarca verilen hizmetlerin azami bedeli ve bu bedelin kimin tarafından karşılanacağı,” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “sertifika” ibaresi “bina kimlik sertifikası” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 19- 4708 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Bitmiş yapıların periyodik olarak denetimi ve hizmet bedeli

EK MADDE 1- Bu Kanun kapsamında denetlenerek bina kimlik sertifikası alan yapılar, sertifikanın asılmasını müteakip beşer yıllık periyotlarla yapı denetim kuruluşlarınca denetlenir. Bu denetimler Bakanlıkça elektronik ortamda belirlenen yapı denetim kuruluşları tarafından yürütülür.

Yapı denetim kuruluşlarına bu madde kapsamında yaptıkları denetimlere dair verdikleri hizmet için ödenecek bedel Bakanlıkça belirlenir.

Yapı denetim kuruluşlarınca bu madde kapsamında periyodik olarak yapılacak denetime ilişkin verilen hizmetin bedeli, 5 inci maddenin altıncı fıkrası uyarınca yapı denetim hizmet bedelinden Bakanlık Döner Sermaye İşletme Hesabına aktarılan Bakanlık payları kullanılarak karşılanır.

Bu madde kapsamında denetim görevini mevzuata uygun şekilde yerine getirmeyen yapı denetim kuruluşları, bu nedenle ortaya çıkacak yapı hasarlarından dolayı denetimi yaptığı tarihten itibaren beş yıl süreyle yapı sahibine karşı sorumludur.

Bu maddeye göre yapılacak denetimle ilgili iş ve işlemler için binaya ve/veya bağımsız bölüme girilmesinin engellenmesi halinde; denetim mahalline ilk gidişte buna dair tutanak tutularak, ikinci gidişte girişi engelleyenlere idari para cezası verileceği ve sonrasında binaya ve/veya bağımsız bölüme kolluk kuvvetleri yardımıyla girileceği hususunda uyarıda bulunulur. İkinci gidişte girişi engelleyenlere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce 1.500 Türk lirası idari para cezası verilir. Buna rağmen girişin engellenmesi halinde mülki idare amirinin veya varsa bu konuda yetki devredeceği yardımcısının onayı alınır ve kolluk kuvvetleri yardımıyla binaya ve/veya bağımsız bölüme girilerek denetimle ilgili iş ve işlemler tamamlanır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.”

MADDE 20- 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 4- Desteklemelerden yararlanmak için başvuruda bulunduğu hâlde, meri mevzuat uyarınca desteklemelerden yararlanabilmek için ibrazı öngörülen makbuz, fatura ve diğer belgelerin gerçeğe aykırı veya usulsüz olduğu gerekçesiyle desteklemeden yararlandırılmayanlara veya yararlandıkları destekleme tutarları aynı gerekçe ile bu Kanunun 23 üncü maddesi uyarınca geri alınanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde Bakanlığa başvurmaları ve Bakanlık tarafından yapılan incelemede bunların gerçek üretim yaptığının tespit edilmesi hâlinde hak ettikleri destekleme ödemeleri yapılır. Yapılan ödemelere faiz işletilmez, masraf veya ek ödeme adı altında herhangi bir ödeme yapılmaz. Ancak bu hükümden yararlananlardan bu Kanunun 23 üncü maddesi çerçevesinde tahsil edilmiş olan faiz, kamu alacaklarının yeniden yapılandırmasını düzenleyen özel kanunlar kapsamında faizler yerine tahsil edilmiş olan ferî alacaklar ile katsayı tutarı ve geç ödeme zamları iade edilir. Bu hüküm yararlandıkları destekleme tutarlarının, aynı gerekçelerle geri alınması yönünde haklarında takip başlatılanlar için de uygulanır ve maddede öngörülen şartların oluşması hâlinde haklarındaki takip işlemlerine son verilir. Ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra maddenin kapsadığı dönemlere ilişkin olarak haklarında takip başlatılanların, takibe ilişkin yazının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığa başvurmaları hâlinde bunlar da madde hükmünden aynı şartlar dâhilinde yararlandırılır. Bu maddeden yararlananlara 23 üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca uygulanması öngörülen herhangi bir hak mahrumiyeti uygulanmaz.

Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve madde hükümlerinden yararlananların, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce destekleme ödemeleri ile ilgili olarak açmış oldukları davalar karşılıklı olarak sonlandırılır ve bu sebeple herhangi bir yargılama gideri ile vekâlet ücreti talep edilemez.

Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçenlerin bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile idare aleyhine hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması hâlinde bunlar idareden talep edilemez.”

MADDE 21- 19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskân Kanununun 27 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Bu Kanunun 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddeleri kapsamına giren hak sahibi ailelerden sözleşme aşamasında borcunu peşin olarak ödemek isteyenlere borçlandırma bedeli üzerinden yüzde altmış beş oranında indirim yapılır. Ödemesiz süre içerisindeki işlerde ise borçlandırma bedeli üzerinden yapılacak peşin ödeme indirim oranları yönetmelikte belirtilir.”

MADDE 22- 25/11/2010 tarihli ve 6083 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Personeline Ek Ödeme Yapılması Hakkında Kanunun adı “Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi Kanunu” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 23- 6083 sayılı Kanunun 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 8- (1) Genel Müdürlük faaliyetlerinin gerektirdiği araç, gereç, satın alma, bakım, onarım, yapım, sigorta, kiralama, araştırma, tanıtım, temsil ve eğitim giderleri, yurt dışında yürütülecek proje giderleri, kadastro hizmetlerinin yapılması, yenilenmesi, güncellenmesi ve benzeri her türlü harcama döner sermaye gelirlerinden karşılanabilir.

(2) Döner sermaye işletmelerinin yönetimi, faaliyet alanları, işleyişi, sermaye kaynakları, her türlü idari ve mali işlemlerine ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığının da görüşü alınarak çıkarılan yönetmelikle belirlenir.

(3) Döner sermaye işletmesince elde edilecek gelirler bu Kanuna ekli (I) Sayılı Tarife Cetvelinde gösterilmiştir. Tarife Cetvelindeki yöresel katsayılar; il ve ilçelerin coğrafi ve ekonomik durumu, nüfusu, gelişmişlik seviyesi, işlem hacmi ve taşınmazların değeri dikkate alınmak suretiyle Bakanlıkça 0,30-3,00 arasında belirlenir. Tarife Cetvelinde belirlenen döner sermaye hizmet bedeli tutarlarını veya oranlarını yarısına kadar indirmeye veya en fazla üç katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. Bu fıkradaki döner sermaye hizmet bedelleri her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılarak uygulanır. Yeniden değerleme oranı uygulanmış tutarlar her yıl Genel Müdürlük tarafından ilan edilir.

(4) Döner sermaye faaliyetlerine ilişkin hizmetler Genel Müdürlük personeline ek görev olarak yaptırıldığı takdirde, döner sermaye gelirlerinden ödenmek üzere, kendilerine (100-300) rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımından elde edilecek tutardan, yaptıkları hizmetin özelliğine ve güçlüğüne göre Genel Müdürün onayı ile belirlenecek miktarda aylık ek görev ücreti verilebilir.

(5) Döner sermaye işletmeleri için kendi kaynaklarından karşılanmak üzere tahsis edilen sermaye miktarı Cumhurbaşkanınca beş katına kadar artırılabilir. Bu suretle artırılan sermaye elde edilen kârlarla karşılanır. Ödenmiş sermaye tutarı tahsis edilen sermaye tutarına ulaştıktan sonra elde edilen kârlar, döner sermaye hizmetlerinde kullanılmak üzere ertesi yılın gelirlerine ilave edilir.

(6) Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri, köy tüzel kişileri ve kalkınma ajanslarının kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle sayılan görevleriyle ilgili yapılacak tapu işlemlerinden ve münhasıran elektronik ortamdaki verilere ilişkin olmak üzere veri paylaşımından döner sermaye ücreti tahsil edilmez. Ayrıca tapu müdürlüklerince gerçekleştirilen her türlü terkin, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan alanlara yapılan her türlü bedelsiz terk ve bağışlama işlemlerinden, Genel Müdürlük birimlerince sebebiyet verilmiş hataların düzeltilmesi işlemlerinden, ilgililerin kusuru olmaksızın nüfus müdürlüğü tarafından resen gerçekleştirilen maddi hataların düzeltilmesi, tamamlanması ve geri alınması işlemleri neticesinde tapuda yapılan kimlik bilgileri düzeltme işlemlerinden, tapu müdürlüklerince resen yapılan işlemlerden, aile konutu şerhi işlemlerinden ve kat irtifakından resen kat mülkiyetine geçiş işlemlerinden döner sermaye ücreti tahsil edilmez. Veri paylaşımına ilişkin protokol veya sözleşmelerde, döner sermaye hizmet bedellerinin ödenmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenebilir.”

MADDE 24- 6083 sayılı Kanuna ekte yer alan (I) Sayılı Tarife Cetveli eklenmiştir.

MADDE 25- 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun geçici 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 6- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerlerden, sınırları Cumhurbaşkanınca belirlenen alanlar; İstanbul ili, Şile ilçesinde Darlık ve Ömerli Barajlarının yapımından etkilenen Darlık ve Esenceli Mahallelerinin yeni yerleşim yerlerinin belirlenmesi için Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları dışına çıkarılarak tapuda Hazine adına resen tescil edilir. Bu alanlarda 3402 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin kadastrosu yapılmış olan yerlerin ikinci defa kadastroya tabi tutulamayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz. Bu alanların tespiti amacıyla Orman Genel Müdürlüğünce yeteri kadar orman kadastro komisyonu görevlendirilir. Bu tespit sırasında ilan süresi bir hafta, itiraz süresi ise bir ay olarak uygulanır.

(2) Yeni yerleşim yerindeki hak sahipliği, borçlandırma ve takyide ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanınca belirlenir.”

MADDE 26- 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının onüçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkranın son cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiş; üçüncü fıkrasının üçüncü cümlesine “kabul edilenlere” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve diğer hak sahiplerine” ibaresi eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “yapım maliyetlerinin” ibaresi “yapım maliyetlerinin/rayiç değerinin” şeklinde değiştirilmiş, beşinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Açık artırma ile satışı yapılacak payların üzerindeki ve Kanun kapsamındaki alanlarda ve parsellerde anlaşma yolu ile Bakanlığa, TOKİ’ye veya İdareye bedeli karşılığında devredilen taşınmazların sicilindeki ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi haklar, satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam eder.”

“Satış işleminin yargı kararı ile iptal edilmesi halinde, Bakanlığın durumu ilgili tapu müdürlüğüne bildirmesi üzerine, satışı yapılan arsa veya arsa payı, satış işleminden sonra üçüncü bir kişiye devredilmemiş veya satıştan önceki malik adına doğrudan tescilini hukuken ve/veya fiilen imkânsız hale getiren bir uygulamaya tabi tutulmamış ise resen eski maliki adına tescil edilir ve satış bedelinin iadesi sağlanıncaya kadar satış bedeli tutarında alıcı lehine kanuni ipotek tesis ve tescil edilir. Yargı kararı ile satış bedelinin eksik hesaplandığı gerekçesi ile hissesi satılan malikin zararının tazmin edilmesi yönünde Bakanlık/İdare aleyhine karar verilmesi durumunda, ödenmesine hükmedilen bedel, Bakanlığın/İdarenin bu konuda kendisine yapacağı bildirim tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde, hisseyi satın alan malik tarafından hissesi satılan eski malike ödenir. Verilen süre içerisinde ödemenin yapılmaması sebebiyle bedelin Bakanlıkça/İdarece ödenmesi halinde, ödenen bedel hisseyi satın alan malikten genel hükümlere göre tahsil edilir.”

“(b) bendi uyarınca yapılacak satın alma ve trampada; Bakanlıkça yapılan satın alma/trampa teklifinin malikçe kabul edilmesi durumunda yapılan anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir ve taraflarca imzalanır. Anlaşmaya konu taşınmaz malın tüm hukuki ve fiili vasıfları ile satın alma bedelini, malikin kimlik bilgilerini ve taşınmazların tapuda tesciline veya terkinine dair kabul beyanlarını da ihtiva eden bu tutanak malikin ferağ beyanı ve tapuda Hazine adına yapılacak tescilin hukuki sebebi sayılır. Taşınmazın Hazine adına tescili veya terkini bu tutanağa istinaden tapu müdürlüğünce resen yapılır.”

MADDE 27- 6306 sayılı Kanunun 6/A maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesine “Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından karşılanmak” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve gerektiğinde kilitli olan kapıları açmak veya açtırmak” ibaresi, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiş, fıkranın mevcut ikinci cümlesinde yer alan “Riskli olarak tespit” ibaresi “Riskli olarak tespit/kabul” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiş, altıncı fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş, yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine “borç miktarı oranında” ibaresinden sonra gelmek üzere “birinci dereceden” ibaresi eklenmiş, aynı fıkranın son cümlesine “hesaba yatırılır” ibaresinden sonra gelmek üzere “; hak sahibinin dönüşümden önceki taşınmazının tapu kaydında yer alan ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi haklar ve şerhler hak sahibi adına yatırılan taşınmazın bedeli üzerinde devam ettirilir; tapu kaydındaki haklar ve şerhler Bakanlığın talebi üzerine tapu müdürlüğünce resen terkin edilir” ibaresi eklenmiştir.

“Riskli yapı tespiti yapılmasının engellenmesi durumunda güvenliği sağlamak üzere kolluk kuvvetlerinden destek alınarak tespit yapılır. Bakanlık veya idare tarafından, binanın bulunduğu arsanın tehlikeli durumu veya binadaki hasar ve tahribat bakımından acilen boşaltılması ve yıktırılması gerektiği belirlenen binalar riskli yapı olarak kabul edilir.”

“Tahliyeye ilişkin tebligat ikinci fıkrada belirtilen şekilde yapılır. Bu madde uyarınca yapılacak uygulamalarda maliklere, kiracılara ve yapıda ikamet etmek şartıyla sınırlı ayni hak sahiplerine taşınma yardımı yapılabilir.”

“Uygulama yapılacak alandaki taşınmazlar, feshedilmiş sayılan sözleşmelere istinaden tapuda müteahhide devredilmiş ise, uygulama neticesinde meydana gelen yeni taşınmazlar hak sahipliği çalışmaları gözetilerek müteahhide devir yapan eski malikleri adına resen tescil olunur.”

MADDE 28- 6306 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin beşinci fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve dokuzuncu fıkrasının (c) bendine “bunların iştirakleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları (GYO)” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 29- 14/2/2020 tarihli ve 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine “mevzuat hükümleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamındaki hükümler” ibaresi eklenmiş, ikinci fıkrasında yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibareleri “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” şeklinde değiştirilmiş, fıkranın birinci cümlesine “paylaşması veya satması;” ibaresinden sonra gelmek üzere “fikrî, sınai ve ticari haklara ilişkin mevzuat hükümleri ile Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve” ibaresi eklenmiş, fıkraya dördüncü cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, fıkranın mevcut altıncı ve yedinci cümleleri yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“İzin bedelinin üst sınırı; her halükarda yerli gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri ile yabancı gerçek kişiler ve tüzel kişiler için belirlenen pafta başına izin bedelinin 100.000 katı Türk lirasını geçemez.”

“(3) Coğrafi Bilgi Sistemi kapsamındaki yazılımlar, Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi standartları ile uygunluğu sağlanmak amacıyla Bakanlıkça sertifikalandırılır. Sertifika bedelleri Bakanlıkça belirlenir ve Döner Sermaye İşletmesi Birim Fiyat Listesinde her yıl yayımlanır. Sertifikalara ilişkin kapsam, usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

(4) Coğrafi veri toplayan sensör ve donanımlar ilgililerince Bakanlıkça oluşturulacak elektronik ortama kaydedilir. Buna ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

(5) Savunma, güvenlik ve istihbarat alanında faaliyet gösteren yazılımlar, sensör ve donanımlar için bu maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan sertifika ve kayıt zorunluluğu aranmaz.

(6) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca;

a) Coğrafi Veri İzninin alınmaması durumunda; başvuru için faaliyet sahibine tebliği tarihinden itibaren en az 10 gün süre verilir. Süresi içinde başvurusunu yapmayanların faaliyetleri durdurulur ve izin bedelinin 5 katı tutarında idari para cezası uygulanır. Pafta sınır alanının tespit edilememesi halinde idari para cezası için 1.000 (bin) adet 1/1000’lik pafta üzerinden hesaplama yapılır.

b) Coğrafi Bilgi Sistemi kapsamındaki yazılımlar için sertifika alınmaması durumunda; 100.000 TL (yüzbin Türk lirası) idari para cezası uygulanır. Cezanın uygulandığı tarihten itibaren 3 ay içinde sertifika alınmaması halinde sertifikasız kullanımın her tespitinde aynı miktarda idari para cezası uygulanır. Bu tutar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır.

c) İdari para cezası kararları, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre kararı veren merci tarafından ilgiliye tebliğ edilir. Cezalar, tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenir. Süresinde ödenmeyen idari para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince takip ve tahsil edilir. İdari para cezasına karşı 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtirazlar zaruret olmayan hallerde evrak üzerinden incelenerek karara bağlanır. İtiraz üzerine verilen mahkeme kararları kesindir. Cezaların uygulanmasına yönelik usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.

(7) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yapacakları iş birlikleri kapsamında gerçek kişilere ve özel hukuk tüzel kişilerine; Türkiye’ye ait Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisi kapsamındaki coğrafi verileri toplaması, üretmesi, paylaşması veya satması, veri madenciliği yapması ve yeni veri üretmesi konularında; fikrî, sınai ve ticari haklara ilişkin mevzuat hükümleri ile Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla Bakanlık tarafından lisans verilir. Lisans kapsamında Bakanlıkla paylaşılan verilerin üçüncü şahıslara bedeli karşılığında Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu üzerinden verilmesi durumunda elde edilecek gelirler Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri hizmetlerinde kullanılmak üzere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün ilgili hesabına yatırılır. Lisans bedelleri, Bakanlıkça belirlenir ve Döner Sermaye İşletmesi Birim Fiyat Listesinde her yıl yayımlanır. Lisansa ilişkin kapsam, usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

(8) Bu madde hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il müdürlüklerine devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usul ve esasları çerçevesinde yapılır.”

MADDE 30- 24/12/2020 tarihli ve 7261 sayılı Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“ğ) Bakanlık tarafından Ajansa kullanma izni verilen veya kiralanan, Kıyı Kanunu kapsamındaki devletin hüküm ve tasarrufu altında yer alan alanlarda; mapa ve şamandıra sistemleri kurmak, işletmek, deniz araçlarına atık alım hizmetlerini vermek ve bu hizmetlerin verilmesini sağlamak.”

“(2) Ajans, ihtiyaç hâlinde bu maddede sayılan faaliyetleri özel hukuk tüzel kişiliğini haiz şirketler kurarak gerçekleştirebilir.”

MADDE 31- Bu Kanunun;

a) 15 inci maddesi yayımı tarihinden altı ay sonra,

b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 32- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür. 14/6/2022

Eki için tıklayınız




SGK Genel Yazı – 7351 sayılı Kanun Süre Uzatımı

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı: E-51592363-010.07.01-47029713 Tarih: 09.06.2022 Konu: 7351 sayılı Kanun…

 

 

 

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-51592363-010.07.01-47029713

Tarih: 09.06.2022

Konu: 7351 sayılı Kanun Süre Uzatımı

GENEL YAZI

 
 
 

ÖZET:

4734 sayılı Kanuna göre 1/12/2021 tarihinden önce ihalesi yapılan ve 22/1/2022 tarihi itibariyle devam eden mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin Türk Lirası üzerinden yapılan sözleşmeler için,

⎯ Bu esasların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 120 gün içerisinde (en geç 23/6/2022 tarihine kadar) yükleniciler tarafından idarelere yazılı olarak başvurulması,

⎯ İdarenin sözleşmenin devrine onay vermesi,

⎯ Yüklenici tarafından devre ilişkin işlemlerin onay tarihini takip eden 30 gün içerisinde tamamlanması,

Şartlarının gerçekleşmesi halinde ihale konusu işlerde yeni işyeri dosyası tescil ettirilmeyerek, işyeri devri yapılarak işlemler ilk açılan işyeri dosyası üzerinden yerine getirilecektir. (TÜRMOB)

 

Bilindiği üzere 29/3/2022 tarihli ve 42844739 sayılı genel yazımızda özetle 7351 sayılı Kanun ile 4735 sayılı Kanuna “Ek fiyat farkı ve/veya sözleşmelerin devri” başlıklı Geçici 5 inci maddenin eklendiği, söz konusu maddenin uygulanmasına ilişkin 24/2/2022 tarihli ve 31760 sayılı Resmi Gazete’de 5203 sayılı Kararın yayınlandığı belirtilerek uygulamaya ilişkin usul ve esaslar bildirilmiştir.

Bu defa 13/5/2022 tarihli ve 31834 sayılı Resmi Gazetede 5546 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı yayımlanmış olup ilgili Karar ekinde 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 5 inci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Esaslar yer almıştır. İlgili değişikliğin 1 nci maddesi ile 5203 sayılı Karar ile yürürlüğe konulan esasların 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan 60 gün ibaresinin 120 gün olarak değiştirildiği belirtilmiştir.

Buna göre 4734 sayılı Kanuna göre 1/12/2021 tarihinden önce ihalesi yapılan ve 22/1/2022 tarihi itibariyle devam eden mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin Türk Lirası üzerinden yapılan sözleşmeler için,

— Bu esasların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 120 gün içerisinde (en geç 23/6/2022 tarihine kadar) yükleniciler tarafından idarelere yazılı olarak başvurulması,

— İdarenin sözleşmenin devrine onay vermesi,

— Yüklenici tarafından devre ilişkin işlemlerin onay tarihini takip eden 30 gün içerisinde tamamlanması,

şartlarının gerçekleşmesi halinde ihale konusu işlerde yeni işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek, 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat gereği işyeri devri yapılarak işlemler ilk açılan işyeri dosyası üzerinden yerine getirilecektir.

Diğer hususlar 29/3/2022 tarihli ve 42844739 sayılı genel yazıda açıklanan şekilde yerine getirilecektir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Savaş ALIÇ

Genel Müdür




Bağımsız Denetçilik Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı -11 Haziran 2022

Bağımsız Denetçilik Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı A Grubu Sınav Soru ve Cevaplarına Ulaşmak İçin Tıklayınız B Grubu Sınav Soru ve Cevaplarına Ulaş…

 

 

 

Bağımsız Denetçilik Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı

 

A Grubu Sınav Soru ve Cevaplarına Ulaşmak İçin Tıklayınız
B Grubu Sınav Soru ve Cevaplarına Ulaşmak İçin Tıklayınız
 

Kaynak: Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu




7409 Sayılı Avukatlık Kanunu ile Türk Borçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

7409 Avukatlık Kanunu ile Türk Borçlar Kanununda Değişiklik 11 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31863 Kanun No: 7409 Kabul Tarihi: 8/6/2022 MAD…

 

 

 

7409 Avukatlık Kanunu ile Türk Borçlar Kanununda Değişiklik

11 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31863

Kanun No: 7409

Kabul Tarihi: 8/6/2022

MADDE 1- 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 16 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması avukatlık stajının yapılmasına engel değildir. Adli ve idari yargı hâkim ve savcı adayları ile hâkim ve savcılar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar da görevleri sırasında avukatlık stajı yapabilir. İlgili birimlerce stajın yapılması konusunda gereken kolaylık sağlanır. Bu fıkraya ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte düzenlenir.”

MADDE 2- 1136 sayılı Kanunun 177 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Birden fazla baronun bulunduğu illerde her bir baro tarafından adli yardım bürosu oluşturulur. Yargı mercilerinin talebi üzerine yapılacak görevlendirmeler, Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan elektronik bilişim sistemi üzerinden o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılır.”

MADDE 3- 1136 sayılı Kanunun 180 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Paraların barolar arasındaki dağıtımında puanlama esas alınır. Her baroya öncelikle beş temel puan verilir. Verilen temel puana, her elli üye avukat için bir puan, ayrıca il nüfusu esas alınarak her beş bin nüfus için bir puan eklenir. Birden fazla baronun bulunduğu illerde, her beş bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde kırkı o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılır.”

MADDE 4- 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 1- Konut kiraları bakımından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ilâ 1/7/2023 (bu tarih dâhil) tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalar, bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde yirmi beşini geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranının yüzde yirmi beşin altında kalması halinde değişim oranı geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Bu oranları geçecek şekilde yapılan sözleşmeler, fazla miktar yönünden geçersizdir. Bu fıkra hükmü, 344 üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca hâkim tarafından verilecek kararlar bakımından da uygulanır.”

MADDE 5- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 6- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür. 10/6/2022




6802 Sayılı Gider Vergileri Kanununun 33 üncü Maddesinde Yer Alan Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Nispetlerinin Tespiti Hakkındaki 28/8/1998 Tarihli ve 98/11591 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Eki Kararda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Karar (Karar Sayısı: 5729)

6802 Sayılı Kanun 33 Maddesi BSMV Nispetleri (Karar Sayısı: 5729) 11 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31863 Karar Sayısı: 5729 6802 sayılı Gide…

 

 

 

6802 Sayılı Kanun 33 Maddesi BSMV Nispetleri (Karar Sayısı: 5729)

11 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31863

Karar Sayısı: 5729

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 33 üncü maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin tespiti hakkındaki 28/8/1998 tarihli ve 98/11591 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Kararda değişiklik yapılmasına ilişkin ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, 6802 sayılı Kanunun mezkûr maddesi gereğince karar verilmiştir.

10 Haziran 2022

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

10/6/2022 TARİHLİ VE 5729 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ KARAR

MADDE 1- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 33 üncü maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin tespitine ilişkin 28/8/1998 tarihli ve 98/11591 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasına (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (ğ) bendi eklenmiştir.

“ğ) Tüketici kredilerinde lehe alınan paralar üzerinden %10,”

MADDE 2– Bu Karar yayımı tarihinden itibaren kullandırılacak tüketici kredilerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3– Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Yabancı Para Yükümlülükler İçin Türk Lirası Cinsinden Menkul Kıymet Tesisi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2022/20)

Yabancı Para Menkul Kıymet Tesisi 2022/20 10 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31862 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: BİRİNCİ BÖLÜM Başlan…

 

 

 

Yabancı Para Menkul Kıymet Tesisi 2022/20

 

10 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31862

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, bankaların yabancı para yükümlülüklerine karşılık Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (Merkez Bankası) nezdinde umumi disponibilite kapsamında bulunduracakları Türk lirası cinsinden menkul kıymetlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2- (1) Serbest bölgelerde faaliyette bulunanlar dâhil Türkiye’de kurulmuş veya şube açmak suretiyle Türkiye’de faaliyet gösteren mevduat ve katılım bankaları bu Tebliğ hükümlerine tabidir.

(2) Münhasıran kıyı bankacılığı yapan bankalar ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu gereğince iradi tasfiyeye giden bankalar tasfiyenin ilân edildiği tarihten itibaren, temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen kredi kuruluşları devir tarihinden itibaren bu Tebliğ hükümlerine tabi değildir.

Dayanak

MADDE 3- (1) Bu Tebliğ, 14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (I) numaralı bendinin (c) alt bendine ve 40 ıncı maddesinin (II) numaralı fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Menkul Kıymet Tesisine Tabi Yükümlülükler

Menkul kıymet tesisine tabi yükümlülükler

MADDE 4- (1) Bankaların tabi oldukları muhasebe standartları ve kayıt düzeni esas alınarak, yurt dışı şubeleri nezdindekiler dâhil, aşağıda sayılan kurum ve kuruluşlara ait olanlar hariç olmak üzere, döviz cinsinden mevduat/katılım fonu ve kıymetli maden depo hesapları menkul kıymet tesisine tabi yükümlülükleri oluşturur:

a) Merkez Bankası, Hazine, yurt içi bankalar ve uluslararası anlaşmayla kurulmuş olan bankaların Türkiye’deki merkez ve şubeleri.

b) 3/2/2007 tarihli ve 26423 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mevduat ve Katılım Fonlarının Vadeleri ve Türleri Hakkında Tebliğ (Sayı: 2007/1) kapsamındaki resmî kuruluşlar.

c) 7/3/2019 tarihli ve 810 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği kapsamındaki kurumlar.

(2) Yurt dışı şubelerce bankalar ve kredi vermeye yetkili diğer kuruluşlar hariç olmak üzere yurt dışı yerleşiklere kullandırılan kredi tutarı kadar menkul kıymet tesisine tabi yükümlülüklerden indirim yapılabilir. Ancak bu indirim, yurt dışı şubelerin yabancı para mevduat/katılım fonu tutarını aşamaz.

Menkul kıymet tesisine tabi yükümlülük tutarının hesaplanması

MADDE 5- (1) Menkul kıymet tesisine tabi yükümlülükler her ayın son cuma günü itibarıyla hesaplanır. Cuma gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, hesaplamada bir önceki iş günü esas alınır.

(2) Yükümlülükler;

a) Merkez Bankasınca alım satımı yapılan dövizler için yükümlülüklerin hesaplandığı tarihte Resmî Gazete’de ilan edilen döviz alış kurları,

b) Merkez Bankasınca alım satımı yapılmayan dövizler için yükümlülüklerin hesaplandığı tarihten bir gün önce Merkez Bankasının internet sitesinde yayımlanan bilgi amaçlı döviz kurları,

c) Kıymetli madenler için yükümlülüklerin hesaplandığı tarihte Borsa İstanbul nezdindeki Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasasında oluşan ağırlıklı ortalama kıymetli maden fiyatları, fiyat oluşmaması halinde uluslararası piyasalarda oluşan ve Borsa İstanbul nezdindeki Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası tarafından ilan edilen fiyatlar,

esas alınarak Türk lirası cinsinden hesaplanır.

(3) Yukarıdaki şekilde hesaplanan tutardan 5 milyar TL düşülerek menkul kıymet tesisine tabi yükümlülük tutarına ulaşılır. Bu tutarın negatif olması halinde menkul kıymet tesisine tabi yükümlülük tutarı sıfır kabul edilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Oran, Tesis ve Bildirim

Menkul kıymet tesis oranı

MADDE 6- (1) 5 inci maddeye göre hesaplanan yükümlülük tutarı için menkul kıymet tesis oranı yüzde 3’tür.

(2) Mevduat ve katılım bankalarının tabi oldukları muhasebe standartları ve kayıt düzeni esas alınarak Merkez Bankasınca belirlenen usul ve esaslara göre bankalarca hesaplanacak gerçek ve tüzel kişi yabancı para mevduat/katılım fonundan vadeli Türk lirası mevduat/katılma hesabına dönüşüm oranına göre ilave olarak menkul kıymet tesis edilir. Gerçek ve tüzel kişi dönüşüm oranı ayrı ayrı;

a) Yüzde 5,00’ın altında kalan bankalar için 7 puan,

b) Yüzde 5,00 ile yüzde 10,00 arasında olan bankalar için 2 puan,

menkul kıymet tesis oranına ilave edilir.

(3) Gerçek veya tüzel kişi dönüşüm oranı hesaplanamayan bankalar için Merkez Bankasınca belirlenen usul ve esaslar dikkate alınır.

Menkul kıymetlerin tesis edilmesi

MADDE 7- (1) Bankalar, Merkez Bankası nezdinde adlarına açılan hesaplarda 6 ncı maddede öngörülen oranlarda bloke olarak menkul kıymet bulundururlar.

(2) Bankaların, Merkez Bankası nezdinde adlarına açılan hesaplarda bulundurdukları mülkiyeti kendilerine ait nitelikleri Merkez Bankasınca belirlenen Türk lirası cinsinden uzun vadeli Devlet İç Borçlanma Senetleri ve Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Şirketi tarafından ihraç edilen kira sertifikaları bu Tebliğ uyarınca tesis edilecek menkul kıymet olarak kabul edilir.

Menkul kıymetlerin tesis süresi

MADDE 8- (1) Menkul kıymetlerin tesis süresi hesaplama tarihini takip eden ayın son cuma günü başlar, sonraki ayın son cuma gününden bir önceki gün sona erer.

(2) Tesis süresinin ilk gününün resmî tatil gününe rastlaması halinde tatili izleyen ilk iş günü tesis edilir.

(3) Hesaplama dönemi ile tesis süresi önceden duyurulmak koşuluyla gerektiğinde Merkez Bankasınca değiştirilebilir.

Bildirim

MADDE 9- (1) Menkul kıymet tesisine tabi yükümlülükler, esasları Merkez Bankasınca tespit edilecek cetvellerle, hesaplama tarihinden iki hafta sonraki cuma günü saat 12.00’ye kadar Merkez Bankasına bildirilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Yaptırım Uygulaması ve Son Hükümler

Yaptırım uygulaması

MADDE 10- (1) Bankalarca;

a) Menkul kıymetlerin süresinde tesis edilmemesi veya eksik tesis edilmesi,

b) Yapılacak incelemeler sonucu tesis edilecek menkul kıymetlerin eksik hesaplandığının tespit edilmesi,

hâllerinde, eksik tesis edilen menkul kıymetlerin 3 katı tutarında ABD doları cinsinden mevduat, Merkez Bankası nezdinde açılan bloke hesaplarda menkul kıymetlerin eksik tesis edildiği süreler dikkate alınarak faizsiz olarak tutulur.

(2) Faizsiz mevduat tutulmaması halinde eksik tesis edilen tutarlara tesis süresi esas alınarak cezai faiz uygulanır.

(3) Cezai faiz oranı, tesis döneminin ilk günü Merkez Bankasının ilan ettiği en yüksek gecelik borç verme faiz oranının 1,50 katsayısıyla çarpımı sonucu hesaplanan orandır.

(4) Birinci fıkranın (b) bendi kapsamında eksik hesaplandığı tespit edilen yükümlülükler için bildirim cetvelleri yeniden düzenlenerek Merkez Bankasına gönderilir. Ancak, bu fıkra kapsamında bir döneme ilişkin olarak eksik hesaplanan yükümlülüklerin yüz bin Türk lirasının altında kalması halinde düzeltilmiş cetvel gönderilmesi istenmez.

(5) Merkez Bankası, yükümlülüklerini sürekli olarak yerine getirmeyen bankalar hakkında gerekli idari tedbirleri alabilir.

İstisnai hallerde menkul kıymet tesisi uygulaması

MADDE 11- (1) Menkul kıymet olarak bulundurulacak Devlet İç Borçlanma Senetleri ve kira sertifikalarının yeteri kadar ihraç edilmemesi veya söz konusu menkul kıymetlere piyasada erişimin sınırlı olması gibi bankaların eksik menkul kıymet bulundurmasına yol açabilecek istisnai hallerde, bankalar ilgili durumun başladığı tarihi yazılı olarak Merkez Bankasına bildirmeleri durumunda, Merkez Bankası menkul kıymet tesis oranını sınırlı bir süre için düşürebilir ya da menkul kıymet tesisi uygulamasını eksik tutulan kısım için geçici bir süre askıya alabilir.

Menkul kıymet tesisine ilişkin geçiş dönemi uygulaması

GEÇİCİ MADDE 1- (1) 5 inci maddeye göre hesaplanan yükümlülük tutarının, 24/6/2022 hesaplama tarihinde üçte biri, 29/7/2022 hesaplama tarihinde üçte ikisi dikkate alınarak menkul kıymet tesis edilir.

Yürürlük

MADDE 12- (1) Bu Tebliğ 24/6/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 13- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.




Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürü Yayınlandı

Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürü 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa, 7338 sayılı… 

 

 

 

Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürü

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa7338 sayılı Kanunla 1/1/2022 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen mükerrer 20/B maddesine göre; sosyal medya üzerinden paylaşım yapan sosyal içerik üreticilerinin elde ettikleri kazançlar ile mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin bu uygulamalardan elde ettikleri kazançlar, vergi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 880.000 TL) aşmaması kaydıyla gelir vergisinden istisna edilmiştir.

Düzenlemeye ilişkin açıklamaların yer aldığı “Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürü” hazırlanarak kullanıma sunulmuştur.

Söz konusu Broşürde;

  • İstisnanın kapsamı,
  • İstisnadan kimlerin faydalanabileceği,
  • İstisnadan faydalanma şartları,
  • İstisnadan faydalanmak isteyen mükelleflerin nereye ve nasıl başvuru yapabilecekleri,
  • Bankalarca yapılacak işlemler,

gibi konularda ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.

Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürüne ulaşmak için tıklayınız

Kaynak: GİB




Basit Usule Tabi Mükelleflere Yönelik Bilgilendirme

Basit Usule Tabi Mükelleflere Yönelik Bilgilendirme (320 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ) 26.05.2022 tarihli ve 31847 sayılı Resmi Gazete’de yay… 

 

 

 

Basit Usule Tabi Mükelleflere Yönelik Bilgilendirme

(320 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ)

26.05.2022 tarihli ve 31847 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 320 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen Mükerrer 20/A maddesi uyarınca, basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

1-) Basit Usulde Tespit Olunan Kazançlarda Gelir Vergisi İstisnası

– Basit usule tabi mükelleflerin 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiştir.

– Basit usulde kazanç istisnasından yararlanacak olan mükellefler, istisna kapsamındaki bu kazançlar için yıllık beyanname vermeyecek ve diğer gelirleri dolayısıyla beyanname vermeleri halinde de bu kazançlarını beyannameye dâhil etmeyeceklerdir.

-Basit usulde kazanç istisnası, 1.1.2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yürürlüğe girdiğinden, basit usule tabi mükelleflerin 2021 yılında elde ettiği ticari kazançları da bu istisna kapsamındadır.

2-) Basit Usule Tabi Mükelleflerin Kayıtların Tutulması ve Belge Düzeni

– 7338 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanuna eklenen mükerrer 20/A maddesi ile basit usule tabi mükelleflerin elde ettikleri ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiş olup, belge düzeni ve kayıtların tutulması uygulaması ve mükellefiyeti ile ilgili diğer ödevlerin yerine getirilmesi hususlarında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Dolayısıyla, basit usule tabi mükellefler; kayıtlarının tutulması, belge düzeni ve mükellefiyetleri ile ilgili diğer yükümlülüklerini, mevcut mevzuat hükümleri kapsamında yerine getirmeye devam edeceklerdir.

– Basit usule tabi mükellefler, 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura, perakende satış vesikaları ve diğer belgeleri düzenlemek ve kullanmak zorundadırlar. Diğer taraftan, söz konusu mükellefler faaliyetlerinde kullandıkları belgeleri, 6.12.1998 tarihli ve 23545 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 215) ve 30.6.1999 tarihli ve 23741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 225)’nde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde temin etmeye devam edeceklerdir.

– Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi düzenledikleri meslek odaları veya meslek mensupları aracılığıyla “Defter-Beyan Sistemi” üzerinden kayıtlarının tutulmasına da devam edilecektir.

3-) Basit Usule Tabi Olan Mükelleflerde Vergi Levhası

– Basit usule tabi mükelleflerin 1.1.2021 tarihinden itibaren 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden ve bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceğinden, bu kapsamda bulunan mükelleflerin ticari kazançları üzerinden vergi tarhiyatı yapılması söz konusu değildir. Ticari kazançları vergi tarhına esas olmayan basit usule tabi mükelleflerin vergi levhası alma zorunlulukları bulunmamaktadır.

4-) Birden Fazla Ticari Araçla veya Birden Fazla İşyerinde Faaliyette Bulunma

– 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen basit usule tabi olmanın genel şartlarından birisi de kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmaktır. İşinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartın ihlali sayılmamaktadır. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmadıklarına bakılmamaktadır.

– Basit usule tabi mükelleflerin, sahibi veya işleticisi sıfatıyla birden fazla motorlu araçla veya birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunmaları, 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali sayılacaktır. Dolayısıyla bu şekilde faaliyette bulunan mükellefler basit usulden faydalanamayacaktır. Aynı şekilde basit usule tabi olan mükelleflerin, başka bir iş yerinde ücretli olarak çalışmaları halinde de basit usulden faydalanmaları mümkün bulunmamaktadır.

5-) İnternet ve Benzeri Elektronik Ortamlarda Faaliyette Bulunma

– 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde, 47 ve 48 nci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançlarının basit usulde tespit olunacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun “Basit Usulün Hududu” başlıklı 51 inci maddesinde de basit usulden faydalanamayacak mükellefler bentler halinde sayılmıştır. Buna göre;

a) Basit usule tabi mükelleflerin, aynı faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlarda da sürdürmesi basit usulün şartlarını ihlal sayılmayacaktır.

b) Basit usule tabi olan mükellefin sürdürdüğü faaliyetinin dışında, internetten ve benzeri elektronik ortamlardan da başka bir faaliyette bulunması durumunda, birden fazla alanda faaliyette bulunulmuş olunacağından, söz konusu mükelleflerin basit usulden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

c) 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan faaliyetlerde veya bu maddenin verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararlarında belirtilen faaliyetlerde bulunan mükellefler gerçek usulde vergilendirildiğinden bu mükelleflerin faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapmaları durumunda da gerçek usulde vergilendirilmeleri gerekmektedir.

d) 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinde belirtilen sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyetlerinde bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri dolayısıyla kazanç istisnasından faydalanan mükelleflerin, bu faaliyetlerde bulunması, şartları dâhilinde basit usul kapsamında yürüttükleri faaliyetlerinin basit usule tabi olmasına engel değildir. Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyetlerinden elde edilen kazancın, gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 880.000 TL) aştığı durumlarda, bu kazancın yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilerek vergilendirilecek olması nedeniyle, basit usulde tespit edilen ticari kazançlar da takip eden takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir.

Kaynak: GİB