İlanen Tebliğde İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak

İlanen Tebliğde İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak Tebliği İlanen Yapılmasında İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak Vergi Usul Kanununun 103’ü…

 

 

İlanen Tebliğde İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak

İlanen Tebliğde İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak

Tebliği İlanen Yapılmasında İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak

ÖZET:

7418 sayılı Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Vergi Usul Kanununda yapılan değişiklikle, ilan ile yapılan tebliğin konusu

⎯ 4.900 ile 490.000 TL arasında vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilanın, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazeteye ilave olarak ayrıca “bir internet haber sitesinde”

⎯ 490.000 TL’yi aşması halinde ilanın, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ve ayrıca “bir internet haber sitesinde” yapılacağı belirtildi.

Düzenleme 1/4/2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Vergi Usul Kanununun 103’üncü maddesinde tebliğin ilan ile yapılacağı haller yer almaktadır. Buna göre, aşağıda yazılı hallerde tebliğ ilan yoluyla yapılmaktadır.

1) Muhatabın bu Kanunun 101 inci maddesi kapsamında bilinen adresi yoksa,

2) Bu Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde sayılan bilinen adreste tebliğ yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde kayıtlı bir adresi bulunmazsa,

3) Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa,

4) Başkaca nedenlerden dolayı tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa.

Vergi Usul Kanununun 104’üncü maddesinde ise ilanın şekline ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup; Kamuoyunda sosyal media ile ilgili düzenleme olarak bilinen 7418 sayılı Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 28’inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun 104’üncü maddesinde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Yapılan değişiklikle Vergi Usul Kanunu’nun 104’üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin birinci cümlesine “gazetede” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi ve bendin ikinci cümlesine “gazetelerden birinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi eklendi.

Yapılan değişiklik ilgili maddenin önceki hali ile karşılaştırmalı olarak aşağıda gösterilmiştir.

Düzenlemenin Önceki Hali Değişiklik Düzenlemesi Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali
İlanın şekli:

Madde 104- (Değişik: 25/12/2003-5035/1 md.)

İlan aşağıdaki şekilde yapılır:

1. İlan yazısı tebliğ yapan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılır ve (3) numaralı bende göre ilana çıkarılır. Tebliğin konusu, her biri için ayrı ayrı olmak üzere, bir milyar liradan (4.900 TL) az vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ayrıca    (3) numaralı bende göre ilan yapılmaz ve ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen on beşinci gün ilan tarihi olarak kabul edilir.

2. İlan yazısının bir sureti mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderilir.

3. İlan ile yapılan tebliğin konusu bir milyar ila yüzmilyar lira arasındaki (4.900 – 490.000 TL) vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazetede yayımlanır. Tutarın yüzmilyar lirayı (490.000 TL ve üzeri) aşması halinde ilan, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ayrıca yapılır.

4. (Ek:14/10/2021- 7338/15 md.) İlan yolu ile yapılan tebliğin konusu her biri için ayrı ayrı olmak     üzere 3.600 Türk lirasından fazla vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına       bağlı vergi daireleri      açısından Gelir İdaresi Başkanlığının, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de duyurulabilir.

Tebliğ olunacak evrakın örnekleri yabancı memlekette bulunan     mükellefin bilinen adresine ayrıca posta ile gönderilir.

(Ek fıkra:14/10/2021- 7338/15 md.) Hazine ve

Maliye Bakanlığı, birinci fıkranın (4) numaralı bendinde yer alan tutarı on katına kadar artırmaya,        sıfıra kadar indirmeye,      duyurunun kapsamı, şekli, zamanı ve süresi ile maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

MADDE 28-

e) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin birinci cümlesine “gazetede” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi ve bendin ikinci cümlesine “gazetelerden birinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi eklenmiştir.

İlanın şekli:

Madde 104- (Değişik: 25/12/2003-5035/1 md.)

İlan aşağıdaki şekilde yapılır:

1.  İlan yazısı tebliğ yapan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılır ve (3) numaralı bende göre ilana çıkarılır. Tebliğin konusu, her biri için ayrı ayrı olmak üzere, bir milyar liradan (4.900 TL) az vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ayrıca (3) numaralı bende göre ilan yapılmaz     ve     ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen on beşinci gün ilan tarihi olarak kabul edilir.

2.  İlan yazısının bir sureti mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderilir.

3.  İlan ile yapılan tebliğin konusu bir milyar ila yüz milyar lira arasındaki (4.900 –      490.000 TL) vergi veya vergi      cezasına taalluk ettiği takdirde ilan, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazetede ve bir internet haber sitesinde” yayımlanır. Tutarın yüz milyar lirayı (490.000 TL  ve üzeri) aşması halinde ilan, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ve “bir internet haber sitesinde” ayrıca yapılır.

4. (Ek:14/10/2021-7338/15 md.) İlan yolu ile yapılan tebliğin konusu her biri için ayrı ayrı olmak üzere 3.600 Türk lirasından fazla vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri açısından Gelir İdaresi Başkanlığının, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de duyurulabilir.

Tebliğ olunacak evrakın örnekleri yabancı memlekette bulunan mükellefin bilinen adresine       ayrıca posta ile gönderilir.

(Ek fıkra:14/10/2021-7338/15 md.) Hazine ve Maliye Bakanlığı,     birinci    fıkranın     (4) numaralı bendinde yer alan tutarı on katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye,      duyurunun kapsamı, şekli, zamanı ve süresi ile maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

Buna göre ilan ile yapılan tebliğin konusu,

⎯ 4.900 – 490.000 TL arasında vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazeteye ilave olarak ayrıca bir internet haber sitesinde”

⎯ 490.000 TL’yi aşması halinde ilan, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ve ayrıca “bir internet haber sitesinde”
yapılacağı belirtildi (1).

Düzenleme 1/4/2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.

(1) 21 Aralık 2021 tarihli ve 31696 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 534 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen tutarlar

Kaynak: TÜRMOB




Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi Yayınlandı…

 

 

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi Yayınlandı Daha önce yayınlanmış olan Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi, 7394 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler sonrasında güncellenmiş, ayrıca söz konusu Rehbere istisna yoluyla vergi dışı tutulan işlemlerin, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğunun yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlarla belgelenmesine ilişkin yeni bir bölüm eklenerek kullanıma sunulmuştur.

Söz konusu Rehberde;

  • Uygulanan istisnaların kapsamı, amacı ve istisna uygulanabilmesi için gerekli şartlar,
  • İstisnaya konu olan taşınmaz ve iştirak hisselerinin neyi ifade ettiği,
  • İki tam yıl süreyle aktifte bulundurma ve süre hesabında özellik arz eden durumlar,
  • Gayrimenkul satış kazancının fon hesabına alınması ve burada tutulmasında dikkat edilmesi gereken hususlar,
  • Kazancın hesaplanmasında esas alınacak bedel, faiz, komisyon, kur farkı ve vade farklarının durumu,
  • Alış ve giderlere ait KDV’nin indirimi,
  • 7394 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler,
  • Kurumlar vergisinden istisna tutulan tutarların yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlarla belgelenmesi,

gibi konularda ayrıntılı bilgilere ve örneklere yer verilmiştir.

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberine ulaşmak için tıklayınız. – GİB’e Link

Konu hakkında detaylı bilgi için Vergi İletişim Merkezini VİMER-189 arayabilirsiniz.

Kaynak: GİB




7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

7418 Sayılı Basın Kanunu 7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 18 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31987…

 

 

7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

7418 Sayılı Basın Kanunu

7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

18 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31987

Kanun No: 7418

Kabul Tarihi: 13/10/2022

MADDE 1- 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, ikinci fıkrasında yer alan “yayımını” ibaresi “yayımı ile internet haber sitelerini” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu Kanunun amacı, basın özgürlüğü ve bu özgürlüğün kullanımı ile basın kartına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.”

“Basın kartı düzenlenmesi bakımından basın kartı talep eden medya mensupları ve enformasyon görevlileri bu Kanun kapsamına dâhildir.”

MADDE 2- 5187 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine “yayınlarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber sitelerini” ibaresi; (ı) bendine “karikatürü yapanı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “görsel veya işitsel içerikleri kaydeden veya düzenleyeni,” ibaresi ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“m) İnternet haber sitesi: İnternet ortamında, belirli aralıklarla haber veya yorum niteliğinde yazılı, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapmak üzere kurulan ve işletilen süreli yayını,

n) Basın kartı: Bu Kanunda belirtilen kişilere, Başkanlıkça verilen kimlik kartını,

o) Başkan: İletişim Başkanını,

ö) Başkanlık: İletişim Başkanlığını,

p) Komisyon: Basın Kartı Komisyonunu,

r) Medya mensubu: Radyo, televizyon ve süreli yayınların basın-yayın faaliyeti yürüten çalışanlarını,

s) Enformasyon görevlisi: Kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri Devlet enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personelini,”

MADDE 3- 5187 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“İnternet haber sitelerinde ayrıca, faaliyet gösterdiği iş yeri adresi, ticari unvanı, elektronik posta adresi, iletişim telefonu ve elektronik tebligat adresi ile yer sağlayıcısının adı ve adresi kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve iletişim başlığı altında bulundurulur.

İnternet haber sitelerinde bir içeriğin ilk kez sunulmaya başlandığı tarih ile sonraki güncelleme tarihleri, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilir.”

MADDE 4- 5187 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına “türü” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve elektronik tebligat adresi” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 5- 5187 sayılı Kanunun 8 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Birinci fıkrada düzenlenen yayım durdurma müeyyidesi internet haber siteleri bakımından uygulanmaz. İnternet haber sitesinin bu madde hükmüne uymaması hâlinde, Cumhuriyet Başsavcılığı iki hafta içinde eksikliğin giderilmesini veya gerçeğe aykırı bilgilerin düzeltilmesini internet haber sitesinden ister. İstemin iki hafta içinde yerine getirilmemesi durumunda, Cumhuriyet Başsavcılığı internet haber sitesi vasfının kazanılmadığının tespiti amacıyla asliye ceza mahkemesine başvurur. Mahkeme en geç iki hafta içinde kararını verir. Bu karara karşı itiraz yoluna başvurulabilir.

Başvurunun kabul edilmesi hâlinde internet haber siteleri için sağlanabilecek resmî ilan ve reklam ile çalışanlarının basın kartına ilişkin hakları ortadan kalkar. İnternet haber sitesi için sağlanan hakların ortadan kaldırılması, bu Kanun ve/veya ilgili mevzuat uyarınca öngörülen yaptırımların uygulanmasına engel değildir.”

MADDE 6- 5187 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin başlığı “Teslim ve muhafaza yükümlülüğü” olarak değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“İnternet haber sitesinde yayınlanan içerikler, gerektiğinde talep eden Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmek üzere doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde iki yıl süre ile muhafaza edilir.

Yargı mercileri tarafından yayının soruşturma ve kovuşturma konusu olduğunun internet haber sitesine yazılı olarak bildirilmesi hâlinde, bu işlemlerin sonuçlandığının bildirilmesine kadar soruşturma ve kovuşturma konusu yayın kaydının saklanması zorunludur.”

MADDE 7- 5187 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“İnternet haber sitelerinde ise zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, URL bağlantısı sağlanmak suretiyle, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır. Yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da internet haber sitesi tarafından içeriğin kendiliğinden çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinde ilk yirmi dört saati ana sayfada olmak üzere bir hafta süreyle yayımlanır.”

MADDE 8- 5187 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin başlığı “Teslim ve muhafaza yükümlülüğüne uymama” şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasında yer alan “basımcı,” ibaresi “basımcı ile teslim ve muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmeyen internet haber sitesi sorumlu müdürü” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- 5187 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasına “Basılmış eserler” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya internet haber siteleri” ibaresi, “günlük süreli yayınlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber siteleri” ibaresi ve ikinci fıkrasına “teslim edildiği tarihten” ibaresinden sonra gelmek üzere “, internet haber siteleri için ise habere ilişkin suç ihbarının yapıldığı tarihten” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 10- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartı başvurusu, niteliği ve türleri

EK MADDE 1- Basın kartı başvurusu Başkanlığa yapılır.

Basın kartı, resmî nitelikte bir kimlik belgesidir.

Basın kartı türleri aşağıda sayılanlardan ibarettir:

a) Göreve bağlı basın kartı: Bir medya kuruluşuna bağlı olarak çalışan Türk vatandaşı medya mensuplarına ve enformasyon görevlilerine verilen basın kartını,

b) Süreli basın kartı: Görev alanı Türkiye’yi kapsayan yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,

c) Geçici basın kartı: Görev alanı Türkiye’yi kapsamamakla beraber geçici bir süreyle Türkiye’ye haber amaçlı gelen yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,

ç) Serbest basın kartı: Geçici bir süreyle çalışmayan veya yurt dışında serbest gazetecilik yapan Türk vatandaşı medya mensuplarına verilen basın kartını,

d) Sürekli basın kartı: En az on sekiz yıl mesleki hizmeti bulunan medya mensupları ve enformasyon görevlilerine ömür boyu verilen basın kartını,

ifade eder.”

MADDE 11- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartı alabilecek kişiler

EK MADDE 2- Basın kartı;

a) Türkiye’de faaliyet gösteren medya kuruluşlarının Türk vatandaşı medya mensuplarına,

b) Süreli yayınların sahiplerine veya tüzel kişi temsilcileri ile radyo ve televizyonların yönetim kurulu başkanlarına,

c) Medya kuruluşları adına hareket eden ve görev alanı Türkiye’yi kapsayan yabancı medya mensupları ile görev alanı Türkiye’yi kapsamamakla beraber geçici bir süreyle Türkiye’ye haber amaçlı gelen yabancı medya mensuplarına,

ç) Yurt dışında yayın yapan medya kuruluşlarının, Türk vatandaşı sahiplerine ve çalışanlarına,

d) Yurt dışında serbest gazetecilik yapan Türk vatandaşı medya mensuplarına,

e) Medya alanında hizmet veren kamu kurum ve kuruluşlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personeline,

f) Medya alanında faaliyet göstermeleri şartıyla, sendikalar ile kamu yararına faaliyette bulunduğu tespit edilen dernek ve vakıfların yöneticilerine,

verilebilir.”

MADDE 12- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartı alabilecek kişilerde aranan şartlar

EK MADDE 3- Basın kartı talep edenlerin başvuruda bulunabilmeleri için;

a) 18 yaşını bitirmiş olması,

b) En az lise veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olması,

c) Kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmaması,

ç) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da şantaj, hırsızlık, sahtecilik, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, iftira, suç uydurma, müstehcenlik, fuhuş, hileli iflas, zimmet, irtikâp, rüşvet, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçları ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, kamu barışına karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından hüküm giymemiş olması,

d) Terörle Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde sayılan terör suçları ile 4 üncü maddesinde sayılan terör amacı ile işlenen suçlardan veya 6 ncı maddede belirtilen suçlar ile 7/2/2013 tarihli ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca hüküm giymemiş olması,

e) Bu Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlardan hüküm giymemiş olması,

f) 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun hükümlerine uygun sözleşme yapmış olması ve mücbir sebepler dışında işten ayrıldığı tarihten itibaren bir aydan fazla olmamak üzere ara vermeden çalışması,

g) Medya faaliyeti dışında ticari faaliyette bulunmaması,

şarttır.

Basın kartı talep eden süreli yayın sahipleri veya tüzel kişi temsilcileri ile radyo ve televizyonların yönetim kurulu başkanlarında, kamu kurum ve kuruluşlarında basın kartı alabilecek çalışanlarda ve yabancı basın-yayın kuruluşlarında çalışan Türk vatandaşı medya mensuplarından basın kartı talep edenlerde birinci fıkranın (f) ve (g) bentlerinde belirtilen şartlar aranmaz.

Sürekli ve serbest basın kartı talep edenler ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu aracılığıyla göreve bağlı basın kartı talep edenlerde birinci fıkranın (f) bendinde belirtilen şart aranmaz.”

MADDE 13- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartı alabilecek yabancı medya mensuplarında aranan şartlar

EK MADDE 4- Basın kartı talep eden yabancı medya mensuplarına;

a) Medya kuruluşu tarafından görevlendirildiklerini belgelendirmeleri,

b) 28/7/2016 tarihli ve 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu uyarınca çalışma izinlerinin olması,

c) Bağlı bulundukları kuruluşun idare merkezinin bulunduğu ülkenin Türkiye’deki büyükelçilik, elçilik veya konsolosluklarından aldıkları takdim mektubunu ibraz etmeleri,

hâlinde, karşılıklılık esası da gözetilerek Başkanlıkça basın kartı verilebilir.

31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmayan ve geçici basın kartı talep edenler için de 6735 sayılı Kanun uyarınca çalışma izni alınması zorunludur. Bu fıkra kapsamında çalışma izni başvuruları 6735 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi çerçevesinde istisnai olarak değerlendirilir.”

MADDE 14- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın Kartı Komisyonu

EK MADDE 5- Komisyon;

a) Başkanlığı temsilen üç üye,

b) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere; süreli yayın organlarının sahip ve/veya çalışanlarınca kurulan basın-yayın meslek kuruluşlarından basın kartı sahibi en fazla üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek bir üye,

c) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere; İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde bulunan en fazla basın kartı sahibi üyesi meslek kuruluşu tarafından belirlenecek birer üye ile bu iller dışındaki illerde kurulu basın-yayın meslek kuruluşlarının sahip ve/veya çalışanları tarafından kurulmuş basın-yayın meslek kuruluşlarından en fazla basın kartı sahibi üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek bir üye olmak üzere toplam dört üye,

ç) Sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından Başkanlıkça belirlenecek dört üye,

d) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, ulusal düzeyde yayın yapan radyo ve/veya televizyonların yönetim kurulu başkanları ve/veya gazeteci çalışanlarınca kurulmuş olan basın-yayın meslek kuruluşlarından en fazla üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek bir üye,

e) Göreve bağlı basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye,

f) İşçi sendikası şeklinde faaliyet gösteren sendikalardan basın kartı sahibi üyesi en fazla olan sendika tarafından belirlenecek iki üye,

g) İletişim Fakültesi dekanları veya basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek üç üye,

olmak üzere, toplam on dokuz üyeden oluşur.

Üyelerin görev süresi iki yıldır. Süresi dolan üyeler yeniden seçilebilir.

Komisyon, başvuru sahibinin niteliklerini, mesleki çalışmalarını, eserlerini, ödüllerini değerlendirerek basın kartı taşıyıp taşımayacağına karar verir.”

MADDE 15- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartının iptal edileceği hâller

EK MADDE 6- Basın kartı sahibinin, ek 3 üncü maddede yer alan niteliklere sahip olmadığının veya bu nitelikleri sonradan kaybettiğinin anlaşılması hâlinde basın kartı Başkanlıkça iptal edilir.

Basın kartı sahibinin, 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın-İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanunun 49 uncu maddesine göre belirlenen basın ahlak esaslarına aykırı davranışlarda bulunması hâlinde ihlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, Komisyon tarafından basın kartı sahibi uyarılabileceği gibi basın kartının iptaline de karar verilebilir. Buna ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 16- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartının iptalinin sonuçları

EK MADDE 7- Basın kartının ek 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca iptali hâlinde,  kartın iade edildiği tarihten itibaren bir yıl geçmedikçe yeniden basın kartı verilmez.

Ek 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (ç), (d) ve (e) bentlerine aykırı duruma düşenlere, 25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun 12 nci ve/veya 13/A maddeleri uyarınca işlem tesis edildiği belirlenmedikçe yeniden basın kartı verilmez.”

MADDE 17- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Yönetmelik

EK MADDE 8- Başkanlıkça düzenlenecek olan basın kartlarının şekli, medya kuruluşlarında aranacak şartlar, kontenjanlar, Komisyonun çalışma ve karar alma usulleri, başvuru türleri ile başvuruda istenilecek belgeler Başkanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 18- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 4- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyet gösteren internet haber siteleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde bu Kanunda öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulünce verilmiş olan basın kartları ek 3 üncü maddede yer alan şartları taşımaları kaydıyla geçerliliğini korumaya devam eder.”

MADDE 19- 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın-İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde, (b) bendinde yer alan “12” ibaresi “14” şeklinde, (c) bendinde yer alan “Ege Üniversiteleri” ibaresi “Dokuz Eylül Üniversiteleri” şeklinde, “Ankara Üniversiteleri” ibaresi “Ankara Üniversitesi” şeklinde, “olmak üzere toplam olarak 12 temsilci” ibaresi “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan 1, Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan 1 olmak üzere toplam olarak 14 temsilci” şeklinde ve fıkrada yer alan “36” ibaresi “42” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “Basın-Yayın Genel Müdürlüğünde kayıtlı tüm” ibaresi “resmî ilan yayınlayan” şeklinde, “Basın-Yayın Genel Müdürlüğünün” ibaresi “Genel Müdürlüğün” şeklinde değiştirilmiştir.

“a) Kurumun idaresine katılmayı kabul eden gazete ve dergi sahiplerinin kendi aralarında seçecekleri, satışı 100 binin üzerinde olanlardan 1, satışı 99.999-50 bin arasında olanlardan 1, satışı 49.999-10 bin arasında olanlardan 1, satışı 10 binin altında olanlardan 1; resmî ilan yayınlayan internet haber sitesi sahiplerinin kendi aralarından seçecekleri 2; İstanbul, Ankara, İzmir dışında kalan ve resmî ilan yayınlayan Anadolu gazete sahiplerinden 3; en çok üyeye sahip gazeteciler sendikasından 2; İstanbul, Ankara ve İzmir’deki en fazla basın kartlı üyeye sahip gazeteci derneklerinden l’er olmak üzere toplam olarak 14 temsilci,”

“Yeni üyeler belirlenene kadar mevcut üyelerin görevleri devam eder.”

MADDE 20- 195 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin başlığı “Gazete ve internet haber sitelerinin listesi:” şeklinde ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Kurum Genel Müdürlüğü, her ayın sonunda resmî ilan ve reklam verilebilecek olan mevkuteler ile internet haber sitelerinin isimlerini ve vasıflarını ihtiva eden birer listeyi, Kurumun internet siteleri üzerinden duyurur.”

MADDE 21- 195 sayılı Kanunun 45 inci maddesinden sonra gelmek üzere “Üçüncü Kısım” ve Kısma bağlı şekilde “İnternet Haber Sitelerinde Yayınlanacak Resmî İlan ve Reklamlar” ana başlığı ve aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Kapsam ve esaslar:

MADDE 45/A- Resmî Gazete’de yayımlananlar hariç olmak üzere; kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelikler uyarınca yayınlatılması mecburi olan resmî ilanlar ile 29 uncu maddenin (b) bendinde anılan daire ve teşekküller, kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan sair müesseseler veya bunların iştiraklerinin internet haber sitelerinde yayınlatacakları ilan ve reklamlar ancak Basın-İlân Kurumu aracılığı ile yayınlanır.

Kurum aracılığıyla yayınlanan ilan ve reklamların; kopyalanması, yayınlanması, yayınlattırılması ve ticari faaliyete konu edilmesi Kurumun vereceği izne bağlıdır. Bu fıkra hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Genel Kurul tarafından belirlenir.

Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmeliklere göre, Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşlar ile bakanlıklar, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlar ile diğer kurum ve kuruluşların kendi internet sitesinde yayını zorunlu olan ilanlarının ayrıca Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlatılması zorunludur. Bu ilanların Basın İlân Kurumu İlan Portalındaki yayınından ücret alınmaz.”

MADDE 22- 195 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “gazete ve dergilerle” ibaresi “gazete, dergi ve internet haber siteleri ile” şeklinde, fıkranın (a) bendinde yer alan “dergiye” ibaresi “dergi ya da internet haber sitesine” şeklinde ve (b) bendinin ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(a) ve (b) bentlerinde yazılı hâllerde, Yönetim Kurulu Kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on gün içinde Kurum Genel Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edilebilir. Söz konusu itirazlarda basit yargılama usulü uygulanır. Bu yargılama neticesinde verilecek karar kesindir.”

MADDE 23- 195 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“İnternet haber sitelerinde resmî ilan ve reklam yayınlayacakların sorumlulukları:

GEÇİCİ MADDE 9- İnternet haber sitelerinde resmî ilan ve reklam yayınlayacakların taşıması gereken vasıflar ve yerine getirmesi gereken sorumluluklar ile yayına ilişkin usul ve esaslar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Kurum Genel Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 24- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tablonun 16 ncı sırasında yer alan “14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine” ibaresi “9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununa” şeklinde, tablonun 17 nci sırasında yer alan “Basın Kartı Yönetmeliğine” ibaresi “Basın Kanununa” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 25- 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 114 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Elektronik satış portalında” ibaresi “Elektronik satış portalı ve Basın İlân Kurumu İlan Portalında” şeklinde ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, mevcut dördüncü fıkrasının birinci cümlesine “Gazete” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya internet haber sitesi” ibaresi eklenmiş, mevcut beşinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Gazete ve internet haber sitesi ilanları Basın-İlân Kurumu aracılığıyla aşağıda belirtilen usulde yapılır.”

“Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk lirasına kadar olan satışlar için gazete veya internet haber sitesi ile ilan yapılıp yapılmayacağına icra dairesince alakadarların menfaatleri dikkate alınarak karar verilir. Ancak;

Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk lirasının üzerinde ve iki milyon Türk lirasının altında olanlar, satışın yapılacağı yerde yayınlanan resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir yerel gazete veya bir internet haber sitesinde ilan edilir. Satışın yapılacağı yerde resmî ilan yayınlama hakkını haiz yerel gazete veya internet haber sitesi yönetimi bulunmaması hâlinde ilan, icra dairesinin belirleyeceği aynı il mülki sınırları içerisinde bulunan başka bir yayın yerinde resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir yerel gazete veya bir internet haber sitesi aracılığıyla duyurulur.

Toplam muhammen bedeli iki milyon Türk lirası ve üzerinde olanlar ise bir internet haber sitesinde veya yurt genelinde dağıtılıp satışa sunulan ve ilan talebi tarihinde günlük fiilî satışı elli bin adedin üzerinde olan resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir gazetede yayınlatılır.

Gazete veya internet haber sitesinde yayınlanacak ilanlar eş zamanlı olarak Basın İlân Kurumu İlan Portalında da duyurulur.

Bu madde kapsamında Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlanacak ilanlardan ücret alınmaz.

Bu fıkrada yer alan parasal limitler bir önceki yılın Aralık ayındaki yıllık Üretici Fiyat Endeksi esas alınarak Adalet Bakanlığı tarafından güncellenir ve her yıl 1 Şubat gününden itibaren geçerli olmak üzere aynı güne kadar Resmî Gazete’de ilan edilir. Parasal limitler olağanüstü hâllerde Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararı ile güncellenebilir.”

“Şu kadar ki, gazetede, internet haber sitesinde, elektronik satış portalında veya Basın İlân Kurumu İlan Portalında ilanı yapılan metindeki hatalar, ihale tarihi değiştirilmeksizin sadece elektronik satış portalında ilanen düzeltilir.”

MADDE 26- 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (a) alt bendinin birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, alt bendin ikinci paragrafına “Gazete” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber sitesi” ibaresi eklenmiş ve bendin (b) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkranın (2) numaralı bendine “başka,” ibaresinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ve” ibaresi eklenmiş, bentte yer alan “bir” ibaresi “birer” şeklinde değiştirilmiş ve fıkranın (4) numaralı bendine “başka gazeteler veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “internet haber siteleri ya da” ibaresi eklenmiştir.

“İhaleler, ihalenin yapılacağı yerde çıkan bir gazete ve bir internet haber sitesinde duyurulur.”

“b) Gazete çıkmayan veya internet haber sitesi yönetimi bulunmayan yerlerdeki ihalelerin ilanı, bu fıkranın (a) bendinde yer alan süreler içinde Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlanır.”

MADDE 27- 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “gazetelerin en az ikisinde” ibaresi ile (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yer alan “gazetelerin birinde” ibareleri “bir gazete ve bir internet haber sitesinde” şeklinde değiştirilmiş, dokuzuncu fıkrasına “aracılığıyla” ibaresinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ve” ibaresi eklenmiş ve onuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İhalenin yapılacağı yerde gazete çıkmaması veya internet haber sitesi yönetimi bulunmaması hâlinde ilan, aynı süreler içinde Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlanır.”

MADDE 28- a) 5187 sayılı Kanunun 11 inci ve 13 üncü maddelerinin birinci fıkraları ile 27 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarına “Basılmış eserler” ibarelerinden sonra gelmek üzere “veya internet haber siteleri” ibareleri, 15 inci maddesinin birinci fıkrasında “basılmış eserlerde” ve 20 nci ve 21 inci maddelerinde “yaygın süreli yayınlarda” ibarelerinden sonra gelmek üzere “ve internet haber sitelerinde” ibareleri ve 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasına “bu yazının” ibaresinden sonra gelmek üzere “iki internet haber sitesi ile” ibaresi eklenmiştir.

b) 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasına “gazete” ibaresinden sonra gelmek üzere “, internet haber siteleri” ibaresi eklenmiştir.

c) 9/6/1930 tarihli ve 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununun 2/A maddesinin birinci fıkrasına “onbeş gün önce” ibaresinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ile” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “bir defa” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

ç) 2004 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “karar” ibaresi “bir internet haber sitesinde veya ilan talep” şeklinde değiştirilmiştir.

d) 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “birer gazetede ve ayrıca elektronik ortamda” ibaresi “bir gazete ve bir internet haber sitesi ve ayrıca Basın İlân Kurumu İlan Portalında” şeklinde değiştirilmiştir.

e) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin birinci cümlesine “gazetede” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi ve bendin ikinci cümlesine “gazetelerden birinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi eklenmiştir.

f) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına “Resmi Gazete,” ibaresinden sonra gelmek üzere “internet haber sitesi,” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “gazetelerden” ibaresi “gazeteler ve Basın İlân Kurumu İlan Portalından” şeklinde değiştirilmiştir.

g) 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “mahalli gazete” ibaresi “bir mahalli gazete ve bir internet haber sitesi” şeklinde değiştirilmiştir.

ğ) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına “yerel gazeteler” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber siteleri” ibaresi eklenmiştir.

h) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “mahalli gazete çıkıyor ise, bu mahalli gazetelerden birisinde ve” ibaresi “çıkan bir gazete ve bir internet haber sitesi ile” şeklinde ve fıkrada yer alan “bir” ibaresi “birer” şeklinde değiştirilmiş; 19 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “mahalli gazetede ve” ibaresi “bir yerel gazete ve bir internet haber sitesi ile” şeklinde ve fıkrada yer alan “en az bir defa” ibaresi “en az birer defa” şeklinde değiştirilmiştir.

ı) 24/5/1984 tarihli ve 3011 sayılı Resmî Gazetede Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanunun 2 nci maddesine “veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “internet haber sitesi ya da” ibaresi eklenmiştir.

i)  21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “varsa yerel gazetede” ibaresi “bir yerel gazete ve bir internet haber sitesinde” şeklinde ve 22 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “varsa yerel gazete” ibaresi “bir yerel gazete ve bir internet haber sitesi” şeklinde değiştirilmiştir.

j) 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “internet” ibaresi “bir internet haber sitesi” şeklinde değiştirilmiştir.

k) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 713 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “gazeteyle bir defa” ibaresi “bir gazete ve bir internet haber sitesinde” şeklinde değiştirilmiştir.

1) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1000 inci maddesinin üçüncü fıkrasına “bildirmeye”, 1350 nci maddesinin birinci fıkrası ile 1384 üncü maddesinin ikinci fıkrasına “şartıyla” ve 1385 inci maddesinin birinci fıkrasına “ilan,” ibarelerinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ve” ibareleri eklenmiştir.

m) 5/3/2020 tarihli ve 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanununun 16 ncı maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “kendi internet sitesinde veya gerekli gördüğü diğer uygun yöntemlerle” ibaresi “kendi internet sitesi dâhil gerekli gördüğü tüm yöntemlerle ve bir gazete veya bir internet haber sitesinde” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 29- 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa 217 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma

MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”

MADDE 30- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine (6) numaralı alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiş ve diğer alt bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

“7. Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),”

MADDE 31- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 6/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “8 inci maddesi kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararlarının” ibaresi “8 ve 8/A maddeleri kapsamı dışındaki tüm içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine yönelik kararların” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına “esasları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile internetin bilinçli ve güvenli kullanımı konuları da dâhil olmak üzere Birliğin faaliyet alanları,” ibaresi eklenmiş, altıncı ve yedinci fıkralarında yer alan “Bu Kanunun 8 inci maddesi kapsamı dışındaki erişimin” ibareleri “Erişimin” şeklinde değiştirilmiş, yedinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş, dokuzuncu fıkrasının birinci cümlesine “ücretlerden” ibaresinden sonra gelmek üzere “, bağış ve diğer faaliyet gelirlerinden” ibaresi eklenmiş, fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “Alınacak ücretler” ibaresi “Üyelerden alınacak ücretler” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Erişim sağlayıcılar, kararların bildirimi için gerekli teknik altyapıyı kurmakla yükümlüdür.”

“(11) Birlik, içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarını, ilgili içerik veya yer sağlayıcının internet sayfalarından tespit edilebilen elektronik posta adreslerine bildirebilir.”

MADDE 32- 5651 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “oluşturan yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde veya içerik veya yer sağlayıcısı yurt içinde bulunsa bile, içeriği birinci fıkranın (a) bendinin (2) ve (5) ve (6) ve (7) numaralı alt bentlerinde ve (c) bendinde yazılı suçları” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

“ç) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 27 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında yer alan suçlar.”

MADDE 33- 5651 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Müracaatın Birlik tarafından kabulüne karşı itiraz, kararı veren hâkimliğe yapılır. İnternet sitesindeki yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesi kararlarında bu fıkra hükmü uygulanmaz.”

MADDE 34- 5651 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiş, dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiş, maddeye dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, teselsül neticesinde oluşan altıncı fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, teselsül neticesinde oluşan dokuzuncu fıkranın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, maddeye teselsül neticesinde oluşan ondördüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, maddeye teselsül neticesinde oluşan onyedinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.

“Temsilcinin gerçek kişi olması hâlinde bu kişinin Türkiye’de mukim ve Türk vatandaşı olması zorunludur.”

“Türkiye’den günlük erişimin on milyondan fazla olması hâlinde; yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından belirlenen gerçek veya tüzel kişi temsilci, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu olup bu temsilcinin tüzel kişi olması hâlinde doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şube olması zorunludur.”

“Sosyal ağ sağlayıcıların Kuruma sundukları raporlar; başlık etiketleri, öne çıkarılan veya erişimi azaltılan içeriklere ilişkin algoritmalarına, reklam politikalarına ve şeffaflık politikalarına ilişkin bilgileri de içerir. Sosyal ağ sağlayıcı hesap verebilirlik ilkesine uygun şekilde hareket etmek, Kanunun uygulanmasında şeffaflığı sağlamak, Kanunun uygulanmasına ilişkin gerekli tüm bilgi ve belgeleri Kurum tarafından istenildiği zaman Kuruma vermekle yükümlüdür. Sosyal ağ sağlayıcı kullanıcılarına eşit ve tarafsız davranmakla yükümlü olup Kuruma sunulacak raporda bu hususa ilişkin alınan tedbirlere de yer verilir. Sosyal ağ sağlayıcı, bu Kanun kapsamındaki suçlara ilişkin içerikler ile başlık etiketlerinin yayınlanmamasına ilişkin kendi sistem, mekanizma ve algoritmasında Kurumla iş birliği hâlinde gerekli tedbirleri alır ve bu tedbirlere raporunda yer verir. Sosyal ağ sağlayıcı, kullanıcılara öneriler sunarken hangi parametreleri kullandığına internet sitesinde açık, anlaşılır ve kolaylıkla ulaşılabilir şekilde yer vermekle yükümlüdür. Sosyal ağ sağlayıcı, kullanıcılara önerdiği içeriklere ilişkin tercihleri güncelleme ve kişisel verilerinin kullanılmasını sınırlandırma seçeneği sunma konusunda gerekli tedbirleri alır ve bu tedbirlere raporunda yer verir. Sosyal ağ sağlayıcı, reklamlara ilişkin içerik, reklam veren, reklam süresi, hedef kitlesi, ulaşılan kişi veya grup sayısı gibi bilgilerin yer aldığı bir reklam kütüphanesi oluşturarak bunu internet sitesi üzerinden yayınlar ve bu hususa raporunda yer verir.”

“(5) Türk Ceza Kanununda yer alan;

a) Çocukların cinsel istismarı (madde 103),

b) Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),

c) Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302),

ç) Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),

d) Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337),

suçlarına konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgiler soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında yargılamanın yürütüldüğü mahkeme tarafından talep edilmesi üzerine ilgili sosyal ağ sağlayıcının Türkiye’deki temsilcisi tarafından adli mercilere verilir. Bu bilgilerin talep eden Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemeye verilmemesi durumunda, ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranında daraltılması talebiyle Ankara Sulh Ceza Hâkimliğine başvurulabilir. İnternet trafiği bant genişliğinin daraltılması kararı verilmesi hâlinde, bu karar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Kuruma gönderilir. Kararın gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Sosyal ağ sağlayıcının, bu fıkra kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi hâlinde yaptırımlar kaldırılır ve Kuruma bildirilir.”

“(7) Sosyal ağ sağlayıcı, çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunma konusunda gerekli tedbirleri alır.”

“(10) 8 ve 8/A maddeleri kapsamındaki idari tedbirler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanun kapsamında Başkan tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde, Türkiye’de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilerin, ilgili yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya altı aya kadar reklam vermesinin yasaklanmasına Başkan tarafından karar verilebilir, bu kapsamda yeni sözleşme kurulamaz ve buna ilişkin para transferi yapılamaz. Reklam yasağı kararı, Resmî Gazete’de yayımlanır. Başkan, reklam yasağı kararının yanı sıra içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmesine kadar sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir. Hâkim tarafından verilen internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılmasına ilişkin kararın ilgili sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesinden itibaren otuz gün içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının sosyal ağ sağlayıcı tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için Başkan tarafından sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Hâkim tarafından verilen kararlar, erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Kuruma gönderilir. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Sosyal ağ sağlayıcının, içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmesi ve Kuruma bildirmesi hâlinde yalnızca internet trafiği bant genişliğinin daraltılması tedbiri kaldırılır.

(11) Bu Kanun kapsamında Başkan tarafından verilen idari para cezalarının yasal süresinde ödenmemesi durumunun bir yıl içinde birden fazla gerçekleşmesi hâlinde, Başkan tarafından yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya Türkiye’de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına altı aya kadar yeni reklam vermesinin yasaklanmasına karar verilebilir, bu kapsamda yeni sözleşme kurulamaz ve buna ilişkin para transferi yapılamaz. Reklam yasağı kararı, Resmî Gazete’de yayımlanır. Yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının, idari para cezalarının tamamını ödemesi ve Kuruma bildirmesi hâlinde reklam yasağı kararı kaldırılır.

(12) Bu madde uyarınca verilen reklam yasağına aykırı davranan Türkiye’de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilere, on bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanmasına Başkan tarafından karar verilebilir.

(13) Sosyal ağ sağlayıcı, kullanıcılarının haklarının korunmasına yönelik olarak Kurum tarafından yapılacak kullanıcı haklarına ilişkin düzenlemelere uymakla yükümlüdür.”

“(15) Sosyal ağ sağlayıcı, başlık etiketleri ve öne çıkarılan içeriklerin uyarı yöntemiyle kaldırılması için Kurumla işbirliği içinde etkin bir başvuru mekanizması kurmakla yükümlüdür. Sosyal ağ sağlayıcı, başlık etiketleri veya öne çıkarılan içerikler aracılığıyla ortam sağladığı başkasına ait yayın yoluyla işlenen suçtan, kendisine hukuka aykırı içeriğin bildirilmiş ve buna rağmen içeriğin bildiriminden itibaren derhal ve en geç dört saat içinde kaldırılmamış olması durumunda söz konusu içerikten doğrudan sorumludur.

(16) Sosyal ağ sağlayıcı, kişilerin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan içerikleri öğrenmesi ve gecikmesinde sakınca bulunması hâlinde, bu içeriği ve içeriği oluşturana ilişkin bilgileri yetkili kolluk birimleriyle paylaşır.”

“(18) Kurum, sosyal ağ sağlayıcının bu Kanuna uyumuna ilişkin olarak sosyal ağ sağlayıcıdan kurumsal yapı, bilişim sistemleri, algoritmalar, veri işleme mekanizmaları ve ticari tutumlar dâhil her türlü açıklamayı talep edebilir. Sosyal ağ sağlayıcı, Kurum tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri en geç üç ay içinde vermekle yükümlüdür. Kurum, sosyal ağ sağlayıcının bu Kanuna uyumunu sosyal ağ sağlayıcının bütün tesislerinde yerinde inceleyebilir.

(19) Sosyal ağ sağlayıcı, kamu güvenliğini ve kamu sağlığını etkileyen olağanüstü durumlara ilişkin kriz planı oluşturmakla ve Kuruma bildirmekle yükümlüdür.

(20) Bu maddenin altıncı, yedinci, onüçüncü, onaltıncı, onsekizinci ve ondokuzuncu fıkralarındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya Başkan tarafından bir önceki takvim yılındaki küresel cirosunun yüzde üçüne kadar idari para cezası verilebilir.”

MADDE 35- 5651 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 6- (1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce temsilci belirlemiş olan sosyal ağ sağlayıcının, ek 4 üncü maddenin birinci fıkrasında bu maddeyi ihdas eden Kanun ile yapılan değişiklikle getirilen yükümlülüklerini bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde tamamlamaması durumunda, bildirime ve idari para cezalarına ilişkin hükümler uygulanmaksızın ek 4 üncü maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.”

MADDE 36- 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“(ççç) Şebekeler üstü hizmet: İnternet erişimine sahip abone ve kullanıcılara, işletmecilerden veya sağlanan internet hizmetinden bağımsız olarak kamuya açık bir yazılım vasıtası ile sunulan; sesli, yazılı, görsel iletişim kapsamındaki kişiler arası elektronik haberleşme hizmetlerini,

(ddd) Şebekeler üstü hizmet sağlayıcı: Şebekeler üstü hizmet tanımı kapsamına giren hizmetleri sunan gerçek veya tüzel kişiyi,”

MADDE 37- 5809 sayılı Kanunun 9 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(14) Kurum, şebekeler üstü hizmet sunumuna ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmaya, düzenlemelerde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeksizin veya yetkilendirilmeksizin sunulan şebekeler üstü hizmetlerin sunumunun engellenmesini teminen işletmecilere yükümlülük getirilmesi dâhil her türlü tedbiri almaya yetkilidir. Şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar, faaliyetlerini Türkiye’de kurdukları anonim şirket ya da limited şirket statüsündeki tam yetkili temsilcileri vasıtası ile Kurumca yapılacak yetkilendirme çerçevesinde yürütürler. Şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar, bu Kanun ve Kurumun görev alanı ile ilgili diğer kanunlarda işletmeciler için belirlenen hak ve yükümlülüklerden, şebekeler üstü hizmet sunumunun niteliğine göre Kurumca belirlenecek hak ve yükümlülükler açısından işletmeci olarak kabul edilir.”

MADDE 38- 5809 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(16) Bu Kanunun 9 uncu maddesine aykırı olarak düzenlemelerde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyen veya yetkilendirilmeksizin hizmet sunan şebekeler üstü hizmet sağlayıcılara bir milyon Türk lirasından otuz milyon Türk lirasına kadar idari para cezası verilebilir.

(17) Bu maddenin onaltıncı fıkrasında uygulanan idari para cezasını süresinde ödemeyen ve Kurumca yapılacak bildirimden itibaren altı ay içerisinde Kurum düzenlemelerinde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyen veya yetkilendirilmeksizin hizmet sunan şebekeler üstü hizmet sağlayıcısının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan beşine kadar daraltılmasına veya ilgili uygulama veya internet sitesine erişimin engellenmesine Kurum tarafından karar verilebilir. Erişim Sağlayıcıları Birliğine uygulanmak üzere gönderilen kararın gereği, erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilir.”

MADDE 39- Bu Kanunun;

a) 20 nci, 21 inci, 22 nci, 25 inci, 26 ncı ve 27 nci maddeleri ile 28 inci maddesinin (a) ve (b) bentleri hariç diğer bentleri 1/4/2023 tarihinde,

b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 40- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür. 17/10/2022




Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 78) (Harcamaların Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesi)

Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 78) (Harcamaların Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesi) 18 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 319…

 

 

Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 78) (Harcamaların Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesi)

Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 78)

(Harcamaların Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesi)

18 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31987

Hazine ve Maliye Bakanlığından:

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğ, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin harcama süreçlerinin elektronik ortamda yürütülmesine ilişkin usul ve esasları kapsar.

(2) Merkezi yönetim kapsamında olmamakla birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığınca geliştirilen uygulamalar üzerinden işlem yapan kamu idareleri de bu Tebliğ hükümlerine tabidir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 33 üncü ve ek 4 üncü maddeleri ile 26/6/2018 tarihli ve 30460 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bütünleşik Kamu Mali Yönetim Bilişim Sistemi Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Bakanlık: Hazine ve Maliye Bakanlığını,

b) Bakanlık uygulamaları: Bütünleşik Kamu Mali Yönetim Bilişim Sistemi (BKMYBS) kapsamında Bakanlık tarafından geliştirilen bilişim uygulamalarını,

c) e-İmza: Başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi,

ç) Harcama birimi: Kamu idaresi bütçesinde ödenek tahsis edilen ve harcama yetkisi bulunan birimi,

d) Harcama yetkilisi: Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisini, bütçelerinde harcama birimleri sınıflandırılamayan idareler ile harcama yetkililerin belirlenmesinde güçlük bulunan idarelerde üst yöneticiyi ya da üst yöneticinin belirleyeceği kişilerden Bakanlıkça uygun görülenleri veya ödenek gönderme belgesiyle harcama yetkisi verilen birim yöneticilerini,

e) Kanıtlayıcı belge: İlgili mevzuatına göre, kamu harcamalarının belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak yapıldığına ve gerçekleştirildiğine ilişkin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca düzenlenip onaylanan ve ÖEB’nin eki belgeyi,

f) Ödeme emri belgesi (ÖEB): Kamu idarelerinin bütçelerinden yapılacak ödemeler ve diğer ödemelere ilişkin bilgiler ile bu süreçte görevli ve sorumlu olanların onay veya imzalarının bulunduğu ve ekinde gerçekleştirme belgelerinin yer aldığı, muhasebe işlem fişine eklenmesi zorunlu belgeyi,

g) Taşıyıcı belge: Uygulamalar arasında belge taşımaya imkân sağlayan yapısal dosya formatı belirlenmiş belgeyi,

ğ) Yapısal dosya formatı: Verilerin dosya içerisinde belli bir düzende dizilmiş olması nedeniyle yazılımlar aracılığıyla kolayca işlenebilen elektronik dosya formatlarını,

h) Yapısal olmayan dosya formatı: Dosya içerisindeki verilerin belli sabit bir düzende olmaması nedeniyle bilgisayar dilleri ile işlenmesi zor olan formatları,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

Harcama türü ve alt türlerinin belirlenmesi

MADDE 4- (1) Bakanlık, bütçe yapısı ve sınıflandırması, gerçekleştirme usulü ve hesap planları doğrultusunda BKMYBS kapsamında geliştirilen uygulamalarda kullanılan harcama tür ve alt türleri ile alt tür bazında elektronik ortamda bulunan kanıtlayıcı belgelerden ÖEB’ye eklenecek olanları belirleyebilir.

Bakanlık uygulamaları üzerinden ÖEB ve kanıtlayıcı belgelerin hazırlanması ve muhasebeye iletilmesi

MADDE 5- (1) Ortak veri tabanında rol bazlı veri girişi yapılarak gerçekleştirme işlemleri tamamlanır. ÖEB, Bakanlık uygulamalarında oluşturularak rol bazlı gerçekleştirme görevlilerince sistem üzerinden onaylanır, harcama yetkilisi tarafından e-imza ile imzalanır. Süreçte rol alan gerçekleştirme görevlilerinin Bakanlık uygulamaları üzerinde yaptıkları işlemlerin kayıtları veri tabanında tutulur. ÖEB’yi imzalamakla yükümlü tutulan gerçekleştirme görevlisinin sistem üzerindeki onayı mali sorumluluk açısından imza hükmündedir.

(2) Bakanlık uygulamaları üzerinde hazırlanan, yapısal dosya formatı belirlenmiş olan kanıtlayıcı belgeler, ÖEB’ye elektronik ortamda eklenir. Kullanıcıların uygulama üzerinde yaptıkları işlemlerin kayıtları veri tabanında tutulur.

(3) Bakanlık uygulamaları dışında bir uygulama üzerinde hazırlanan, yapısal dosya formatı belirlenmiş kanıtlayıcı belgeler, elektronik ortamda Bakanlık uygulamalarına iletilir ve ÖEB’ye elektronik ortamda eklenir. Kullanıcıların Bakanlık uygulamaları dışında bir uygulama üzerinde yaptığı işlemlerin kayıtları ilgili veri tabanında tutulur.

(4) Yapısal olmayan dosya formatlı kanıtlayıcı belgelerden e-imzalı olmayanlar taratılarak, e-imzalı olanlar elektronik ortamda ÖEB’ye eklenir.

(5) Bakanlık uygulamaları dışında bir uygulama üzerinde hazırlanan kanıtlayıcı belgeler yapısal dosya formatı Bakanlıkça belirlenmiş taşıyıcı belge kullanılarak Bakanlık uygulamalarına iletilebilir. Kullanıcıların Bakanlık uygulamaları dışında geliştirilen uygulama üzerinde yaptığı işlemlerin kayıtları ilgili veri tabanında tutulur.

(6) Harcama yetkilisi tarafından e-imza kullanılarak imzalanan ÖEB ve kanıtlayıcı belgeler, elektronik ortamda muhasebe birimine iletilir.

Bakanlık uygulamaları dışındaki sistemler üzerinden ÖEB ve kanıtlayıcı belgelerin hazırlanması ve muhasebeye iletilmesi

MADDE 6- (1) Bakanlık uygulamaları dışındaki sistemler üzerinden ÖEB ve kanıtlayıcı belgelerin elektronik ortamda oluşturulması ve Bakanlık muhasebe uygulamasına gönderilmesi işlemlerinde bu Tebliğin 5 inci maddesinin hükümleri uygulanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Muhafaza, İbraz ve Sayıştay Erişimi

Muhafaza

MADDE 7- (1) ÖEB ve kanıtlayıcı belgeler elektronik ortamda muhafaza edilir.

(2) Taranarak elektronik ortama taşınan ıslak imzalı kanıtlayıcı belgelerin muhafaza sorumluluğu harcama birimlerindedir.

İbraz

MADDE 8- (1) ÖEB ve kanıtlayıcı belgelerin yetkili birimlere ibrazı harcama birimlerinin sorumluluğundadır.

Sayıştay erişimi

MADDE 9- (1) Elektronik ortamda harcama sürecinin yürütüldüğü uygulamalar Sayıştay’ın erişimine açılır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Belgeler arasındaki uyuşmazlık

MADDE 10- (1) Bakanlık uygulamaları dışındaki uygulamalar ile Bakanlık uygulamalarında yer alan belgeler arasında uyuşmazlık olması durumunda Bakanlık kayıtları esas alınır.

Yetki

MADDE 11- (1) Bakanlık;

a) ÖEB’ye eklenecek kanıtlayıcı belgelerden yapısal dosya formatına dönüştürülecek olanları ve bu belgelerin yapısal formatını belirlemeye ve birden fazla kanıtlayıcı belge için yapısal formatta tek bir belge belirlemeye,

b) Bu Tebliğ kapsamında belirtilen iş ve işlemlere ilişkin hususları teknik ve/veya uygulama kılavuzları ile belirlemeye,

c) İşlemlerin zorunlu sebeplerle, bu Tebliğ kapsamında elektronik ortamda yürütülememesi halinde idare ve/veya işlem bazında bu Tebliğ hükümlerini uygulatmamaya,

ç) Bu Tebliğin uygulanması sırasında ortaya çıkacak tereddütleri gidermeye,

yetkilidir.

Yürürlük

MADDE 12- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 13- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




KGK – 2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporu

2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporu Bağımsız denetimin kalitesini, güvenilirliğini ve devamlılığını sağlamak amacıyla denetim kuruluşları ve denetçiler n…

 

 

KGK – 2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporu

2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporu

Bağımsız denetimin kalitesini, güvenilirliğini ve devamlılığını sağlamak amacıyla denetim kuruluşları ve denetçiler nezdinde Kalite Güvence Sistemi incelemeleri gerçekleştirilmekte olup inceleme ve denetim faaliyetleri, Kurulca her yıl hazırlanan yıllık inceleme planı kapsamında yürütülmektedir.

Kurumumuz tarafından belirlenen usul ve esaslara uygun olarak gerçekleştirilen seçilmiş dosya incelemeleri kapsamında mevzuata aykırılıkları tespit edilenler hakkında idari yaptırımlar uygulanmakta ve inceleme sonuçları her yıl bir raporla kamuoyuna açıklanmaktadır.

Bu kapsamda hazırlanan 2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporunda, seçilmiş dosya incelemeleri ile tespit edilen önemli bulgular ve söz konusu bulgulara ilişkin değerlendirmeler hakkında bilgi verilmekte, bununla birlikte incelemelerde en çok tespit edilen bulgular geçmiş yıl incelemeleri ile mukayese edilmektedir. Ayrıca 2021 yılı incelemelerinin sektör bazında ağırlıkları ile 2021 yılı incelemelerine konu edilen ve denetimlerde dikkat edilmesi gereken diğer hususlara söz konusu raporda yer verilmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

2021 Yıllık İnceleme Raporuna ulaşmak için tıklayınız – KGK’ya Link

Kaynak: Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu




Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü Yayınlandı

Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü Yayınlandı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 55 inci maddesine göre vadesind…

 

 

Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü Yayınlandı

Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü Yayınlandı

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 55 inci maddesine göre vadesinde ödenmeyen kamu alacakları için ödeme emri düzenlenir.

Kamu alacağını vadesinde ödemeyenler adına vergi dairesince düzenlenen ödeme emri, borçlulara 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları konusunda yapılan bir bildirimdir.

Ödeme emrine ilişkin açıklamaların yer aldığı “Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü” güncellenerek kullanıma sunulmuştur.

Söz konusu Broşürde;

  • Kamu alacaklarının takip ve tahsili,
  • Ödeme emrinin niçin düzenlendiği,
  • Ödeme emrinde hangi hususların yer aldığı,
  • Ödeme emrinde belirtilen borcun ödenmesi,
  • Mal bildirimi,
  • Mal bildiriminde bulunmayalar hakkında yapılacak işlemler,
  • Hangi durumlarda ödeme emrine karşı dava açılabileceği,

gibi konularda açıklayıcı bilgilere yer verilmiştir.

Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürüne ulaşmak için tıklayınız – GİB’e Link

Konu hakkında detaylı bilgi için Vergi İletişim Merkezini VİMER-189 arayabilirsiniz.

Kaynak: GİB




Kooperatif ve Üst Kuruluşları Usul ve Esasları

Kooperatif ve Üst Kuruluşları Usul ve Esasları 1- Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantılarında Uygulanacak Elektronik Genel Kurul Sist…

 

 

Kooperatif ve Üst Kuruluşları Usul ve Esasları

Kooperatif ve Üst Kuruluşları Usul ve Esasları

1- Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantılarında Uygulanacak Elektronik Genel Kurul Sistemi Hakkında Usul Ve Esaslar
2- Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarında Dış Denetim Yapacakların Eğitimine İlişkin Usul Ve Esaslar
3- Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarının Dış Denetiminde Sınırlı Bağımsız Denetim Standardının (2400) Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar
4- Kooperatif Birlik Ve Merkez Birliklerinde Dış Denetimle Görevlendirilecek Personelin Sınavına İlişkin Usul Ve Esaslar
5- Genel Kurullarını Birleştiren Veya Özel Hesap Dönemi Kullanan Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarının Dış Denetimine İlişkin Usul Ve Esaslar

Ticaret Bakanlığına Linkler

Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı




Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu

Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu Ticaret Bakanlığı Esnaf, Sanatkarlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü tarafından esnaf ve…

 

 

Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu

Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu

Ticaret Bakanlığı Esnaf, Sanatkarlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü tarafından esnaf ve sanatkârların faydalanabilmeleri amacıyla “Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu” hazırlanmıştır.

Elektronik ticaret alanında girişimde bulunacak esnaf ve sanatkârlara yol göstermesi ve bu kesimin e-ticaret hususunda bilgilendirilmeleri amacıyla hazırlanan kılavuzda; e-ticarete ilişkin kavramlar ve istatistiki veriler, bireysel internet sitesi üzerinden satış ve pazarlama, aracı hizmet sağlayıcı (e-pazaryeri) vasıtasıyla elektronik ticaret, sosyal medya üzerinden satış ve pazarlama ile e-ihracat yöntemleri, e-ticarete ilişkin hukuki düzenlemeler ile hak ve yükümlülükler ve e-ticaret alanında faydalı bilgiler hakkında detaylı açıklamalar yer almaktadır.

SUNUŞ

Esnaf ve sanatkârlar, yalnızca ekonomi içerisindeki payları dolayısıyla değil, geniş kesimlere istihdam sağlamaları, refahı tabana yaymaları, ekonomi içerisinde ara mal tedariki, hizmet, onarım, perakende satış gibi rolleri üstlenmeleri dolayısıyla ülkemiz ve ekonomimiz için büyük önem arz etmektedir.

Ticaret Bakanlığı olarak, gerek mesleklerini hâlihazırda yürütmekte olan esnaf ve sanatkârlar, gerekse esnaf ve sanatkâr olmak isteyen girişimciler için mesleklere özel kılavuzlar oluşturmanın faydalı olacağını değerlendirdik. Bu bağlamda, ilki 2019 yılı sonunda hazırlıklarını tamamlayarak yayımladığımız Bakkallık Meslek Kılavuzu olmak üzere, esnaf ve sanatkârların faaliyet gösterdiği meslek kollarına yönelik meslek kılavuzları çalışmasını başlattık. Bugüne kadar bakkallık, minibüsçülük, lokantacılık, pazarcılık, kıraathanecilik, berberlik ve kuaförlük meslek kılavuzlarını yayımlayarak esnaf ve sanatkârlar ile girişimcilerin istifadesine sunduk.

Son yıllarda, teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte, ticaret anlayışı da aynı hızda dünya çapında değişmeye başladı. İnternet üzerinden yapılan ticaretin hacmi büyük bir ivmeyle artarken, özellikle Kovid-19 salgını sürecinde dünya çapında izolasyona yönelik uygulamaya konan tedbirler, gerek işletmelerin gerekse tüketicilerin e-ticarete daha çok yönelmelerine yol açtı.

Bu süreçte, ülkemizde ve dünyada e-ticaret hacmi hiç olmadığı kadar büyürken, birçok esnaf ve sanatkârımız da e-ticaret dünyasında ilk defa adım atmış oldu. Bizler de Bakanlık olarak, kendine ait dinamikleri ve kuralları olan bu yeni ticaret alanı ile ilgili esnaf ve sanatkârlarımızı bilgilendirmenin yerinde olacağı düşüncesiyle, bugüne kadar meslek meslek ele aldığımız kılavuz çalışmalarına farklı bir bakış açısı getirerek bu kılavuzu e-ticaret hakkında hazırladık.

Esnaf ve Sanatkârlar Özelinde E-Ticaret Kılavuzu’nun hazırlanmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma ve katkı sağlayan ilgili kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor, kılavuzumuzun tüm esnaf ve sanatkârlarımıza faydalı olmasını temenni ediyorum.

Dr. Mehmet MUŞ

Ticaret Bakanı

ÖNSÖZ

Dünyada ve ülkemizde gerek teknolojinin gelişimi ve internet kullanımının yaygınlaşması, gerekse Kovid-19 pandemisinin hayatımıza getirdiği yeni alışkanlıklar, elektronik ticaretin büyük bir hızla yaygınlaşmasına yol açtı. Bu yönelim, birçok fırsatı beraberinde getirirken, yepyeni bir ticaret anlayışı da meydana getirmiş oldu. Bu yeni ticaret anlayışı, kendine has yeni kuralları, yaklaşımları ve dikkat edilecek hususları beraberinde getirdi.

Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü olarak, esnaf ve sanatkârlarımızın e-ticaret hususunda bilgilendirilmelerinin yerinde olacağını değerlendirerek, Esnaf ve Sanatkârlar Özelinde E-ticaret Kılavuzunu hazırladık. Yaptığımız titiz çalışmaların neticesinde; e-ticarete ilişkin kavramlardan istatistiki verilere, e-ticaret yöntemlerinden e-ihracata, e-ticarete ilişkin hukuki düzenlemeler ile hak ve yükümlülüklerden öneriler ile faydalı bilgilere kapsamlı bir kılavuz ortaya çıktı.

Kılavuzun birinci bölümünde, elektronik ticaretin ne olduğuna yer verirken, bu alandaki önemli kavramları ele aldık. Bu bölümde ayrıca Kovid-19 salgınının e-ticaret üzerindeki etkisinden bahsettik. İkinci bölümde ise e-ticarete ilişkin istatistiki verileri paylaştık. Kılavuzun üçüncü bölümünde, elektronik ticaret yöntemlerini; bireysel internet sitesi üzerinden satış ve pazarlama, aracı hizmet sağlayıcı (e-pazaryeri) vasıtasıyla elektronik ticaret, sosyal medya üzerinden satış ve pazarlama ve e-ihracat olmak üzere dört ana başlıkta ele aldık. Dördüncü bölümde ise e-ticarete ilişkin hukuki düzenlemeler yer alırken, beşinci bölümde esnaf ve sanatkârlara e-ticaret alanında faydalı olacağını değerlendirdiğimiz öneri ve bilgileri ele aldık.

Esnaf ve Sanatkârlar Özelinde E-ticaret Kılavuzu’nun ilgililere fayda sağlamasını temenni ediyor, çalışmada emeği geçen Genel Müdürlüğümüz çalışanlarına, ilgili kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum.

Necmettin ERKAN

Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik

Genel Müdürü

Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzuna ulaşmak için tıklayınız – Ticaret Bakanlığına Link

Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı




Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No: 92)

Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No: 92) 11 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31980 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:…

 

 

Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No: 92)

Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No: 92)

11 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31980

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Sigorta şirketlerince rücu ve sovtaj işlemleri sonucunda lehe alınan paraların banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) yönünden vergilendirilmesine ilişkin açıklamaların yapılması bu Tebliğin amaç ve kapsamını oluşturmaktadır.

Yasal mevzuat

MADDE 2- (1) 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, sigorta şirketlerinin her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar BSMV’ye tabidir.

(2) Buna göre, sigorta şirketlerince bir muamele yapılması ve bu muamele sonucu lehe para alınmasıyla birlikte vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir.

(3) BSMV’de lehe alınan paranın hesabında işlem maliyetleri dikkate alınabilir. Ancak işlem anında ortaya çıkmayan veya işlem anında ortaya çıkmakla birlikte tutarı net bir şekilde hesaplanamayan maliyet unsurları lehe alınan paranın hesabında dikkate alınmaz.

(4) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472 nci maddesinde, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği, sigortacının zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalının kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını koruyacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, halefîyet ilkesi gereğince sigorta şirketleri ödediği tazminat dolayısıyla tazmin ettiği zarar ölçüsünde sigortalının haklarına sahip olmakta ve üçüncü kişilere karşı rücu hakkını kullanabilmektedir.

(5) Sigorta kapsamında olan hurda veya hasarlı mallar, sigorta şirketlerince malın rayiç değerinden sovtaj bedeli tenzil edilerek kalan tutarın sigortalıya ödenmesi suretiyle sigortalıya bırakılabildiği gibi sigortalı ve sigorta şirketi arasında yapılan anlaşmayla tazminat ödemesinin bir parçası olmak üzere sigorta şirketlerinin mülkiyetine de geçebilmektedir. Ayrıca, hasarlı mallar, sigortalı tarafından vekalet verilen aracı bir firma vasıtasıyla üçüncü şahıslara satılabilmekte ve satış bedeli doğrudan ya da sigorta şirketi aracılığı ile tazminat bedelinin bir parçası olarak sigortalıya ödenebilmektedir.

(6) Mülga Hazine Müsteşarlığının 2015/6 sayılı Rücu ve Sovtaj Tutarlarına İlişkin Genelge’sinin;

– 2.2. maddesinde, rücu ve sovtaj tutarının tahakkukunun yapılabilmesi için, halefiyet hakkının kazanılması ve tutarın şirket uygulamasına göre belirlenmiş olması gerektiği,

– 2.4. maddesinde, sigorta şirketlerinin yaptıkları tazminat ödemelerini sigortalılardan aldıkları ibraname veya banka dekontu ile tevsik etmeleri gerektiği ve rücu amacıyla karşı sigorta şirketine ya da üçüncü şahıslara bildirim yapılması kaydıyla, karşı sigorta şirketinin teminat limitine kadar olan rücu tutarlarının tahakkuk ettirilebileceği,

– 2.6. maddesinde, sovtaj tutarlarının sovtajın sigortalıya bırakılmadığı her durumda tahakkuk ettirilmesi gerektiği,

– 2.8. maddesinde de tahsil edilen rücu ve sovtaj tutarının tahakkuk ettirilen tutarlardan fazla olması durumunda aradaki farkın ilgili gelir hesabına aktarılması gerektiği

hususları düzenlenmiştir.

Rücu ve sovtaj tutarlarının BSMV yönünden vergilendirilmesi ve matrah

MADDE 3- (1) Sigorta şirketlerinin rücu ve sovtaj işlemleri sonucunda nakden veya hesaben lehe aldığı paralar üzerinden yürürlükteki oranlara göre BSMV hesaplamaları gerekmekte olup, söz konusu işlemlerde BSMV matrahı, mülga Hazine Müsteşarlığının 2015/6 sayılı Genelgesi kapsamında sigorta şirketleri tarafından tahsil edilen/edilecek rücu veya sovtaj bedeli ile daha önce tahakkuk ettirilen rücu veya sovtaj değeri arasındaki farktır.

(2) Buna göre, sigorta şirketlerinin sovtaj işlemleri sonucunda mülkiyetine almış oldukları hurda veya hasarlı malların satışı ya da söz konusu malların sigortalıdan alınan bir vekaletle aracı bir firma tarafından üçüncü şahıslara satılması sonucu satış bedelinin doğrudan veya sigorta şirketi aracılığıyla tazminat bedelinin bir parçası olarak sigortalıya ödenmesi işlemlerinde, hurda veya hasarlı malların satış bedeli ile daha önce tahakkuk ettirilen sovtaj değeri arasındaki fark üzerinden BSMV hesaplanması gerekir.

(3)  Sigorta şirketleri tarafından sovtaj bedeli ödenmeyerek hurda veya hasarlı malların sigortalıya bırakılması ve sigortalı tarafından bizzat satılmasına ilişkin işlemlerde ise sigorta şirketlerince yapılan bir muameleden söz edilemeyeceğinden söz konusu işlem BSMV’ye tabi tutulmaz.

Yürürlük

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu Kararları 2021

VERGİ DENETİM KURULU DANIŞMA KOMİSYONU KARARLARI 07/04/2021 tarihli ve 31447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Danışma Komi…

 

 

Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu Kararları 2021

VERGİ DENETİM KURULU DANIŞMA KOMİSYONU KARARLARI

 

ÖZET:

Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu tarafından, Kurul Başkanlığınca talep edilen konulara ilişkin gündem maddelerini görüşmek ve karara bağlamak üzere 20/12/2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde alınan ve Vergi Denetim Kurulu Başkanlık Makamının 08/04/2022 tarih ve E-55935724-050.06.04 – 394 sayılı onayı ile yürürlüğe giren kararları Sirkülerimiz ekinde verilmiştir.

Kurul Başkanı tarafından onaylanan kararlar, onaylandığı veya onayda belirtilen tarihte yürürlüğe girmektedir. Başkanlık bünyesinde kurulan komisyonlar ve Vergi Müfettişleri, onaylanan kararlar doğrultusunda işlem tesis etmek zorundadırlar.

Kurul Başkanı tarafından gerekli görülen kararlar Bakan onayına sunulabilmektedir.

Vergi mükellefleri ve sorumluları Komisyondan görüş talep edemezler. Daire Başkanlıkları ve Vergi Müfettişleri Komisyondan doğrudan görüş talep edemezler.

 

07/04/2021 tarihli ve 31447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu Yönetmeliğinin 4 üncü maddesi hükmü kapsamında oluşturulan Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu tarafından Kurul Başkanlığınca talep edilen konulara ilişkin gündem maddelerini görüşmek ve karara bağlamak üzere 20/12/2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde alınan ve Başkanlık Makamının 08/04/2022 tarih ve E-55935724-050.06.04-394 sayılı onayı ile yürürlüğe giren kararlara aşağıda yer verilmiştir.

Sıra No Karar Tarihi ve Sayısı Konu ve Karar
1 20/12/2021
2021/DK- 1/1
Konu: Transfer fiyatlandırması incelemelerinde mükellefin ortaklarına veya ilişkili kişilerine para kullandırdığı durumlarda iç emsal yok ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilan edilen bankalarca açılan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranının, kullandırılan döviz cinsinin mezkûr ilanda yer almaması halinde ise bankalardan alınan faiz oranı bilgilerinin dış emsal olarak dikkate alınması gerektiği hakkında.

Karar: Transfer fiyatlandırması incelemelerinde mükellefin ortaklarına veya ilişkili kişilerine para kullandırdığı durumlarda iç emsal yok ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilan edilen bankalarca açılan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranının, kullandırılan döviz cinsinin mezkûr ilanda yer almaması halinde ise bankalardan alınan faiz oranı bilgilerinin dış emsal olarak dikkate alınması gerekmektedir.

2 20/12/2021

2021/DK-1/2

Karar: İşleme ait bedelin emsale aykırı olduğu yönünde yapılan değerlendirme sonrası. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27 nci maddesi kapsamında yapılan eleştirilerde, faturanın eksik düzenlendiğinden ya da hiç düzenlenmediğinden hareketle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerekmektedir.

Karar: İşleme ait bedelin emsale aykırı olduğu yönünde yapılan değerlendirme sonrası. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27 nci maddesi kapsamında yapılan eleştirilerde, faturanın eksik düzenlendiğinden ya da hiç düzenlenmediğinden hareketle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerekmektedir.

3 20/12/2021

2021/DK-1/3

Konu: Devreden katma değer vergisine yönelik düzeltme işlemlerinin: incelenen dönemi takip eden dönemden rapor tarihinin içinde bulunduğu vergilendirme dönemine kadar ödenecek veya haksız iade edilen KDV çıkması halinde Vergi Müfettişi tarafından, belirtilen dönemlerde ödenecek veya haksız iade edilen KDV çıkmaması halinde Vergi Dairesi Müdürlüğünce yerine getirilmesi hakkında

Karar: Devreden katma değer vergisine yönelik düzeltme işlemlerinin; mükellefin devreden Katma Değer Vergisinin azaltılması sonucu, incelenen dönemi takip eden dönemden rapor tarihinin içinde bulunduğu vergilendirme dönemine kadar ödenecek veya haksız iade edilen KDV çıkması halinde incelemeyi yürüten Vergi Müfettişi tarafından her hesap dönemi takvim yılı için ayrı rapor düzenlenmek suretiyle yapılması: belirtilen dönemlerde ödenecek veya haksız iade edilen KDV çıkmaması halinde müteakip dönem düzeltme işlemlerinin Vergi Dairesi Müdürlüğünce yerine getirilmesi gerekmekledir.

4 20/12/2021

2021/DK-1/4

Konu: Sahte belgenin bilerek kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, hem kurumlar/gelir vergisi (gider veya maliyetlerin kabul edilmemesi) hem de katma değer vergisi (indirimlerin reddi) yönünden eleştiri yapılması durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerektiği hakkında.

Karar: Belge konusu mal ve veya hizmetin gerçekten alınmadığı ve sahte belgenin bilerek kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, hem kurumlar gelir vergisi (gider veya maliyetlerin kabul edilmemesi) hem de katma değer vergisi (indirimlerin reddi) yönünden eleştiri yapılması durumunda, faturanın hiç düzenlenmediğinden hareketle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 nci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerekmekledir.

5 20/12/2021

2021/DK-1/5

Konu: Sahte belgenin bilerek kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, kurumlar/gelir vergisi yönünden bir eleştiri yapılmayarak (gider veya maliyetlerin kabul edilmesi) sadece katma değer vergisi yönünden bir eleştiri yapılması (indirimlerin reddi) durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmesi  gerektiği hakkında.

Karar: Belge konusu mal ve veya hizmetin gerçekte alındığı ve sahte belgenin bilerek kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, kurumlar gelir vergisi yönünden bir eleştiri yapılmayarak (gider veya maliyetlerin kabul edilmesi) sadece katma değer vergisi yönünden bir eleştiri yapılması (indirimlerin reddi) durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmesi gerekmekledir.

6 20/12/2021

2021/DK-1/6

Konu: Sahte belgenin bilmeden kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerektiği hakkında.

Karar: Sahte belge kullanma incelemelerinde sahte belgenin bilmeden kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerekmekledir.

7 20/12/2021

2021/DK-1/7

Konu: Daha önce yapılan incelemelerde sahte belge kullanımı sebebiyle hakkında vergi sucu raporu düzenlenmiş alan mükellef ile ilgili olarak daha sonra aynı yılda başka mükelleften yine sahte belge kullandığının tespiti halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesi gereğince yeni bir vergi suçu raporu düzenlenmesi gerektiği hakkında.

Karar: Daha önce yapılan incelemelerde sahte belge kullanımı sebebiyle hakkında vergi suçu raporu düzenlenmiş olan mükellef ile ilgili olarak daha sonra aynı yılda başka mükelleften yine sahte belge kullandığının ve bu belgeleri bilerek (kasten) kullandığının tespit edilmesi halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesi gereğince yeni bir vergi suçu raporu düzenlenmesi gerekmektedir.

8 20 /12 2021

2021/DK-1/8

Konu: Daha önce yapılan incelemelerde defter ve belge ibraz edilmemesi sebebiyle vergi suçu raporu düzenlenmiş olan mükellef ile ilgili aynı yıla ilişkin farklı bir inceleme nedeniyle yine defter ve belge ibraz edilmezse 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesi gereğince yeni bir vergi suçu raporu düzenlenmesi gerektiği hakkında

Karar: Daha önce yapılan incelemelerde defter ve belge ibraz edilmemesi sebebiyle vergi suçu raporu düzenlenmiş olan mükellef ile ilgili aynı yıla ilişkin farklı bir inceleme nedeniyle yine defter ve belge ibraz edilmezse 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesi gereğince yeni bir vergi suçu raporu düzenlenmesi gerekmektedir.