Anayasa Mahkemesinin 6/10/2022 Tarihli ve 2019/9692 Başvuru Numaralı Kararı

Anayasa Mahkemesinin 2019/9692 Başvuru Numaralı Kararı 04 Kasım 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32003 Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: BİRİNCİ BÖLÜM..

 

 

Anayasa Mahkemesinin 6/10/2022 Tarihli ve 2019/9692 Başvuru Numaralı Kararı

Anayasa Mahkemesinin 2019/9692 Başvuru Numaralı Kararı

04 Kasım 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32003

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

……………………….. PAZARLAMA VE TİCARET A.Ş. BAŞVURUSU

Başvuru Numarası

Karar Tarihi

: 2019/9692

: 6/10/2022

Başkan

Üyeler

: Hasan Tahsin GÖKCAN

: Muammer TOPAL

: Recai AKYEL

: Yusuf Şevki HAKYEMEZ

: İrfan FİDAN

Raportör

Başvurucu

Vekili

: Ayhan ……………

: ………………….. Pazarlama ve Ticaret A.Ş.

: Av. Ömer YÜKSEL

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, resen tarh edilen katma değer vergisinin indirim konusu edilmesinin kabul edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 22/3/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu Şirket, ithalat ve ihracat işleriyle iştigal etmekledir.

6. Başvurucu Şirketin Mersin Serbest Bölgesi’nde bulunan şubesi üzerinden ithal ettiği emtianın gümrük kıymetlerinin düşük gösterildiği gerekçesiyle başvurucu hakkında vergi incelemesi başlatılmıştır. İnceleme sonucunda başvurucunun toplam 3.924.529,67 TL katma değer vergisini eksik beyan ettiği tespit edilerek hakkında cezalı ek katma değer vergisi tarhiyatı yapılmıştır. Başvurucu söz konusu tarhiyata karşı dava açmış, davalar derdestken 3/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir.

Anılan Kanun’dan yararlanan başvurucu 3.924.529,67 TL’yi 2011 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında vergi idaresine ödemiştir.

7. Başvurucu bu suretle ödediği 3.924.529,67 TL katma değer vergisinin 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu‘nun 29. maddesi uyarınca indirim konusu yapılması gerektiği ihtirazi kaydıyla 23/8/2011 tarihinde 2011 yılı Temmuz dönemi katma değer vergisi beyannamesini vermiştir. Vergi İdaresince başvurucunun ihtirazi kaydı kabul edilmemiştir.

8. Başvurucu ihtirazi kaydın kabul edilmemesi nedeniyle, tarh edilen 3.924.529,67 TL katma değer vergisinin iptali istemiyle 22/9/2011 tarihinde İstanbul 8. Vergi Mahkemesinde (Vergi Mahkemesi) dava açmıştır. Dava dilekçesinde, indirimin kabul edilmemesinin mükerrer vergilendirmeye yol açtığı ileri sürülmüştür.

9. Davalı vergi idaresinin savunma yazısında ise katma değer vergisinin ancak vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılı içinde indirim konusu yapılabileceği, bu nedenle somut olayda indirimin koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.

10. Vergi Mahkemesi 18/9/2012 tarihinde davayı reddetmiştir. Kararın gerekçesinde, 3065 sayılı Kanun’un 29. maddesine göre mükelleflerin vergiye tabi alış işlemleri Üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin satış işlemleri Üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirebilmesi için indirim konusu yapılacak katma değer vergisinin fatura veya benzeri belgelerde gösterilmesi, bu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesi ve indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak koşuluyla kullanılması şartlarının bir arada bulunması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda; somut olayda katma değer vergisinin belgelerde gösterilmesi, yasal defterlere kaydedilmesi ve indirim hakkının ilgili takvim yılında kullanılması şartlarının gerçekleşmediği vurgulanmıştır.

11. Başvurucu, bu karara karşı temyiz yoluna başvurmuştur. Temyiz dilekçesinde; resen tarh edilen katma değer vergisinin indiriminin ödemenin gerçekleştiği takvim yılı içinde mümkün olması gerektiği, nitekim vergi idaresinin bu yönde mukteza ve genel tebliğlerinin bulunduğu iddia edilmiştir. Temyiz dilekçesinde, resen tarh edilen ve 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenen katma değer vergisinin vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği yıl içinde indirim konusu edilmesinin fiilen mümkün olmadığı savunulmuştur. Danıştay Dokuzuncu Dairesi 19/11/2015 tarihinde Vergi Mahkemesi kararını onamıştır. Karar düzeltme İstemi de aynı Dairenin 7/12/2018 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Nihai karar 3/3/2019 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

IV. İLGİLİ HUKUK

12. 3065 sayılı Kanun’un 1. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

“Türkiye’de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir:

  1. Her türlü mal ve hizmet ithalatı,

…”

13. 3065 sayılı Kanun’un 29. maddesinin ilgili kısmının olay tarihinde yürürlükte bulunan hâli şöyledir:

“1. Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler:

a) Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,

b) İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,

  1. (Ek: 3/6/1986 – 3297/9 md.) İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.”

14. 3065 sayılı Kanun’un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait Katma Değer Vergisi, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebilir.”

V. İNCELEME VE GEREKÇE

Anayasa Mahkemesinin 6/10/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

16. Başvurucu; resen tarh edilen katma değer vergisinin kesinleştiği tarihten önce indirim konusu yapılmasının fiilen mümkün olmadığını, resen tarh edilen verginin ödendiği 2011 Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarından sonra indirim konusu yapılmasına müsaade edilmemesinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ve mükerrer vergilendirmeye sebebiyet verdiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, ilgili mevzuat hükümleri karşısında davanın kabulü gerekirken reddedilmesi nedeniyle kanun önünde eşitlik ilkesinin ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

17. Bakanlık görüşünde; olay ve olgular değerlendirildikten sonra ilgili mevzuat hükümlerine yer verilmiş ve başvurucunun meşru beklentisinin bulunup bulunmadığı, başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olup olmadığı hususları değerlendirilirken bunların gözetilmesi Anayasa Mahkemesinin dikkatine sunulmuştur. Bakanlık görüşünde ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından gönderilen belge ve görüşlerin de dikkate alınması talep edilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Bakanlık aracılığıyla gönderilen yazıda, 6111 sayılı Kanun’un 3. maddesinin (10) numaralı fıkrasında bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmamasının, açılmış davalardan vazgeçilmesinin ve kanun yollarına başvurulmamasının şart olduğu belirtilmiş; mükellef hakkında tesis edilen iş ve işlemlerde vergi mevzuatına aykırılık bulunmadığı ifade edilmiştir.

18. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki iddialarını tekrarlamıştır.

Tamamı İçin Tıklayınız (WORD)




Vergilerde Pişmanlıkla Beyan Uygulaması Rehberi Yayınlandı

Vergilerde Pişmanlıkla Beyan Uygulaması Rehberi Yayınlandı 7338 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesinde yapılan düzenlemeye istinaden…

 

 

Vergilerde Pişmanlıkla Beyan Uygulaması Rehberi Yayınlandı

 

Vergilerde Pişmanlıkla Beyan Uygulaması Rehberi Yayınlandı

7338 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesinde yapılan düzenlemeye istinaden “Vergilerde Pişmanlıkla Beyan Uygulaması Rehberi” güncellenerek kullanıma sunulmuştur.

Söz konusu Rehberde;

  • Pişmanlık ve ıslah uygulamasının kapsamı,
  • Pişmanlık hükümlerinden kimlerin yararlanabileceği,
  • Pişmanlık ve ıslah kapsamına giren vergiler,
  • Pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanma şartları,
  • Yapılmakta olan vergi incelemesi ya da takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlıkla beyanname verilip verilemeyeceği,
  • KDV uygulamasında olumsuzluğun giderilmesi ve işlemlerin gerçekliğini ispat için davet edilen mükelleflerin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı,
  • Pişmanlık zammı oranı ve nasıl hesaplanacağı,

gibi konularda açıklayıcı bilgilere ve örneklere yer verilmiştir.

Vergilerde Pişmanlıkla Beyan Uygulaması Rehberine ulaşmak için tıklayınız – GİB’e Link

Konu hakkında detaylı bilgi için Vergi İletişim Merkezini VİMER-189 arayabilirsiniz.

Kaynak: GİB




Vergi Takvimi Kasım 2022

Vergi Takvimi Kasım 2022 İlk Tarih Son Tarih VERGİLER/HARÇLAR/BİLDİRİMLER VE DİĞERLERİ 01/11/2022 09/11/2022 16-31 Ekim 2022 Dönemine Ait Noterlerce Y…

 

 

Vergi Takvimi Kasım 2022

Vergi Takvimi Kasım 2022

İlk Tarih Son Tarih VERGİLER/HARÇLAR/BİLDİRİMLER VE DİĞERLERİ
01/11/2022 09/11/2022 16-31 Ekim 2022 Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyannamenin Verilmesi ve Ödemesi
01/11/2022 10/11/2022 16-31 Ekim 2022 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 15/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Alkollü İçecekler, Alkolsüz İçecekler, Tütün Mamulleri ve Makaronlara İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 15/11/2022 Varlık Barışı Kapsamında Ekim 2022 Dönemine Ait Sorumlu Bankalar ve Aracı Kurumlar Tarafından Yurt Dışında Sahip Olunan Varlıklara İlişkin Vergi Beyannamesinin Verilmesi ve Ödemesi
01/11/2022 15/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 15/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisinin (Tescile Tabi Olmayanlar) Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 15/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Özel İletişim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 15/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 15/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi
01/11/2022 15/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Ticaret Sicili Harçları Bildirimi Verilmesi ve Ödemesi
01/10/2022 17/11/2022 2022 III. Geçici Vergi Dönemine (Temmuz-Ağustos-Eylül) Ait Gelir Geçici Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/10/2022 17/11/2022 2022 III. Geçici Vergi Dönemine (Temmuz-Ağustos-Eylül) Ait Kurum Geçici Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 21/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait 5602 Sayılı Kanunda Tanımlanan Şans Oyunlarıyla İlgili Veraset ve İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 21/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait İlan ve Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 21/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Müşterek Bahislere İlişkin Eğlence Vergisinin Beyanı ve Ödemesi ile Diğer Eğlence Vergilerine İlişkin Eğlence Vergisinin Ödemesi
01/11/2022 21/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 21/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Yangın Sigortası Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 21/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
16/11/2022 24/11/2022 1-15 Kasım 2022 Dönemine ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyannamenin Verilmesi ve Ödemesi
16/11/2022 25/11/2022 1-15 Kasım 2022 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 28/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 28/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait GVK 94. Madde ile KVK 15. ve 30. Maddelerine Göre Yapılan Tevkifatların Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile Beyanı ve Ödemesi
 
01/11/2022 28/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 30/11/2022 Varlık Barışı Kapsamında Ekim 2022 Dönemine Ait Yurt İçinde Sahip Olunan Varlıklara İlişkin Vergi Beyannamesi Üzerinden Hesaplanan Verginin Ödemesi
01/11/2022 30/11/2022 7256 Sayılı Kanun Uyarınca Ödenmesi Gereken 12. Taksit Ödemesi
01/11/2022 30/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait 464 Sıra No.lu VUKGT Kapsamında Bildirimde Bulunma Zorunluluğu Getirilen Aracı Hizmet Sağlayıcıları, İnternet Reklamcılığı Hizmet Aracıları ile Kargo ve Lojistik İşletmeleri Tarafından Bildirim Verilmesi
01/11/2022 30/11/2022 7326 Sayılı Kanun Uyarınca Ödenmesi Gereken 8. Taksit Ödemesi
01/11/2022 30/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait 538 Sıra No.lu VUKGT kapsamında Taşınmaz (Satış/Kiralama) ve Motorlu Taşıt (Satış) İlanlarını Platformları Üzerinden Yayımlayanlar ile Günübirlik Konut Kiralama İşini Platformları Üzerinden Sağlayanlarca Bildirim Verilmesi
01/11/2022 30/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)
01/11/2022 30/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)
01/11/2022 30/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Dijital Hizmet Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 30/11/2022 2021 Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerinde, Toplam Gelir İçindeki Zirai Kazançları %75 ve Daha Yüksek Oranda Olanlar İçin 1. Taksit Ödemesi
01/08/2022 30/11/2022 Geçici Vergi Dönemleri Bazında Yükleme Tercihinde Bulunmuş Mükelleflerin, Temmuz 2022 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi
01/11/2022 30/11/2022 Veraset ve İntikal Vergisi 2. Taksit Ödemesi
01/09/2022 30/11/2022 Aylık Yükleme Tercihinde Bulunmuş Mükelleflerin, Ağustos 2022 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi
01/11/2022 30/11/2022 2022 Yılı Emlak Vergisi 2. Taksit Ödemesi
01/09/2022 30/11/2022 Geçici Vergi Dönemleri Bazında Yükleme Tercihinde Bulunmuş Mükelleflerin, Ağustos 2022 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi
01/11/2022 30/11/2022 2022 Yılı Çevre Temizlik Vergisinin 2. Taksit Ödemesi
01/11/2022 30/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Mükellefleri İçin Turizm Payının Beyanı ve Ödemesi
01/11/2022 30/11/2022 Ekim 2022 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/10/2022 30/11/2022 Geçici Vergi Dönemleri Bazında Yükleme Tercihinde Bulunmuş Mükelleflerin, Eylül 2022 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi
01/11/2022 31/01/2023 Aylık Yükleme Tercihinde Bulunmuş Mükelleflerin, Ekim 2022 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi
01/11/2022 31/03/2023 Geçici Vergi Dönemleri Bazında Yükleme Tercihinde Bulunmuş Gelir Vergisi Mükelleflerinin, Ekim 2022 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi
01/11/2022 02/05/2023 Geçici Vergi Dönemleri Bazında Yükleme Tercihinde Bulunmuş Kurumlar Vergisi Mükelleflerinin, Ekim 2022 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi

Kaynak: GİB




SGK e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması

SGK e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI DUYURU Sosyal Güvenlik Kurumu e-Tebligat Uygulaması…

 

 

SGK e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması

 

SGK e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

DUYURU

Sosyal Güvenlik Kurumu e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması

Bilindiği üzere, 24.9.2021 tarihli ve 31608 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin” Yönetmelik 1.10.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Elektronik Tebligat (e-Tebligat) uygulamasının hayata geçmesiyle birlikte Kurumumuz Merkez Teşkilatı/Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından tebliğ edilmesi gereken evrak elektronik ortamda imzalanmakta ve muhatabın elektronik tebligat adresine iletilmektedir.

Bu kapsamda 9.2.2022 tarihinde Eskişehir İlinde, 4.4.2022 tarihi itibariyle Bursa, Konya ve Gaziantep illerinde, 1.9.2022 tarihi itibariyle de Ankara ilinde ve 7.10.2022 tarihi itibariyle Adana -Antalya -Aydın -Balıkesir -Denizli-Diyarbakır- Erzurum- Hatay -İstanbul-İzmir- Kahramanmaraş -Kayseri- Kocaeli -Malatya- Manisa -Mardin- Mersin -Muğla- Ordu -Sakarya -Samsun- Şanlıurfa -Tekirdağ -Trabzon-Van illerinde SGK e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olanlara elektronik tebligat gönderilmeye başlanmıştır.

Bu sefer, 1.11.2022 tarihinden itibaren tüm illerde e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olan muhataplara elektronik tebligat gönderilmeye başlanacak olup, e-Tebligat başvurusu yapmamış gerçek ve tüzel kişilere 7201 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre eski usulde tebligat yapılmaya devam edilecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: SGK




Sigorta Priminden Kısmen İstisna Tutulan Ödemeler

Sigorta Priminden Kısmen İstisna Tutulan Ödemeler Nelerdir? Sigorta Primine Esas Kazanca Kısmen Tabi Tutulan Ödemeler 5510 sayılı Kanunun 80 inci madd…

 

 

Sigorta Priminden Kısmen İstisna Tutulan Ödemeler

Sigorta Priminden Kısmen İstisna Tutulan Ödemeler Nelerdir?

ÖZET

1) Sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında işveren tarafından yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak günlük asgari ücretin %6’sının, yemek verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı (Bugün için günlük 12,94 TL),

2) Sigortalılara ay içinde yemek parası olarak nakit ödeme yapılmaksızın, çalıştıkları işyerinin dışında yemek üretimi yapan başka firma veya şahıslar tarafından gerek işyerinde gerekse işyerinin dışında yemek verilmesi halinde, işverenlerce bu firma veya şahıslara fatura karşılığında yemek bedeli olarak ödenen fatura bedelleri,

3) Sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla ve fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Kanunda belirtilen aday çırak, çırak ya da işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarından en fazla iki çocuk için çocuk zammı adı altında yapılan ödemelerin, çocuk başına aylık asgari ücretin %2’si oranındaki tutarı(Bugün için aylık 129,42 TL ),

4) Aile zammı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, sigortalının eşinin Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veyahut aylık almaması durumunda, aylık asgari ücretin %10’u oranındaki tutarı (Bugün için aylık 647,10 TL),

5) Sigortalı adına ay içinde özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverence yapılan ödemeler toplamının aylık asgari ücretin %30’una isabet eden kısmı, Prime esas kazanca dahil edilmez.

 

Sigorta Primine Esas Kazanca Kısmen Tabi Tutulan Ödemeler

5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 97 inci maddesinin 7 inci ve 8 inci fıkralarında sigorta priminden kısmen istisna tutulan ödemeler belirtilmiştir. Aşağıda bu ödemeler ile ilgili hususlar açıklanmıştır.

Yemek ödemeleri;

Sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında işveren tarafından yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak 16 yaşından büyükler için belirlenen günlük asgari ücretin %6’sının, yemek verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı, prime esas kazançların tespitinde dikkate alınmamakta, dolayısıyla bu tutardan prim kesilmemektedir.

Bu durumda, yemek parası adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar,

Brüt Günlük Asgari Ücret x %6= X (Günlük istisna tutarı)

Yemek Parası Verilen Gün Sayısı (Ay içinde fiilen çalışılan gün sayısı) x (Günlük istisna tutarı) = Aylık İstisna Tutarı,

Ödenen Yemek Parası – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Yemek Parası,

Formülü vasıtasıyla hesaplanmaktadır.

Sigortalılara ay içinde yemek parası olarak nakit ödeme yapılmaksızın, çalıştıkları işyerinin dışında yemek üretimi yapan başka firma veya şahıslar tarafından (örneğin yemek kuponu, yemek kartı, yemek çeki karşılığında) gerek işyerinde gerekse işyerinin dışında yemek verilmesi halinde, işverenlerce bu firma veya şahıslara fatura karşılığında yemek bedeli olarak ödenen fatura bedelleri prime esas kazanca dahil edilmemektedir.

Konu hakkında, şuan TBMM genel Kurulunda vergi yönüyle bir düzenleme söz konusudur. Aynı konu ile ilgili SGK tarafından da yönetmelikle düzenleme yapılacağı Plan ve Bütçe Komisyonunda açıklanmıştır. Buna ilişkin düzenleme yapıldığında ayrıca bilgi verilecektir.

Örnek: Aylık brüt ücreti 8.000,00 TL olan sigortalıya 2022/Eylül ayında 500 TL tutarında yemek parası ödenmiştir. Sigortalının ilgili ayda 22 gün fiilen çalıştığı göz önüne alındığında yemek parası adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;

215,7 TL x %6= 12,94 (Günlük İstisna tutarı)

12,94 x 22 Gün= 284,68 TL (İstisna Tutarı)

500 TL – 284,68 TL= 215,32 TL (Prime Esas Kazanca dahil edilecek yemek parası)

Çocuk zammı (yardımı)

Sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla ve fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitimi Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ya da işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarından en fazla iki çocuk (iki çocuk dahil) için çocuk zammı adı altında yapılan ödemelerin, çocuk başına 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %2’si,

657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında çalışan sigortalıların aynı şartları haiz her bir çocuğu için % 4’ü oranındaki tutarı,

Aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmamaktadır.

Örnek: Özel sektörde çalışan ve aylık brüt ücreti 8.000,00 TL olan (A) sigortalısına 2022/Ağustos ayında 3 çocuğu göz önüne alınarak çocuk başına 200 TL çocuk zammı verilmiştir.

6.471 x % 2= 129,42 TL (Tek çocuk için istisna tutarı)

129,42 x 2 = 258,84 TL (İki Çocuk için istisna tutarı)

400 – 258,84 = 141,16 TL (İki çocuk için prime esas kazanca dahil edilecek çocuk zammı)

Üçüncü çocuk için verilen 200 TL lik tutar için istisna söz konusu olmadığından bu tutarın tamamı prime esas kazanca tabii tutulacaktır.

Aile zammı (Yardımı)

Sigortalılara aile zammı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, sigortalının eşinin Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veyahut aylık almaması durumunda, 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %10’u,

657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında çalışan sigortalıların aynı şartları haiz eşi için % 20’si oranındaki tutar aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmamaktadır.

Bu durumda, aile zammı adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;

Brüt Aylık Asgari Ücret x %10 = İstisna Tutarı,

Ödenen Aile Zammı – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Aile Zammı,

Formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.

Örnek: Aylık brüt ücreti 8.000,00 TL olan (B) sigortalısına 2022/Ekim ayında 800 TL tutarında aile zammı verilmiştir. Sigortalı (B) nin prime esas kazancına dahil edilecek tutar;

6.471 X %10 = 647,10 TL (istisna Tutarı)

800 TL – 647,10 TL = 152,9 TL (Prime esas kazanca dahil edilecek aile zammı)

Özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine yapılan ödemeler

5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “… işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgarî ücretin %30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tâbi tutulmaz.” denilmektedir.

Sigortalı adına ay içinde özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverence yapılan ödemeler toplamının aylık asgari ücretin %30’una isabet eden kısmı prime esas kazanca dahil edilmeyecek, kalan tutar ise ödendiği ayın prime esas kazancına dahil edilmektedir.

Özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverenlerce yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;

Brüt Aylık Asgari Ücret X %30 = İstisna Tutarı,

Özel Sağlık Sigortası Primi + Bireysel Emeklilik Katkı Payı – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Özel Sağlık Sigortası Primi ve Bireysel Emeklilik Katkı Payı Tutarı,

Formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.

Örnek: Aylık brüt ücreti 10.000,00 TL olan (D) sigortalısına 2022/Eylül ayında 2.000TL tutarında bireysel emeklilik katkı payı ödemesi yapılmıştır.

6.471x%30 =1.941,3 (İstisna Tutarı)

2.000-1.941,3=58,7 TL ((Prime esas kazanca dahil edilecek tutar)

Buna karşın, sigortalının özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payının ödendiği aydaki prime esas kazancının, 5510 sayılı Kanunun 82 inci maddesine istinaden belirlenen prime esas kazanç üst sınırının üzerinde olması halinde, söz konusu özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payları takip eden iki ayda üst sınır aşılmamak kaydıyla sigortalının prime esas kazancına dahil edilmektedir.

Sigortalı adına işveren tarafından yalnızca özel sağlık sigortası primi veya yalnızca bireysel emeklilik katkı payı ödenmiş olması durumunda ise, prime esas kazanca dahil edilecek tutar, ödenen özel sağlık sigortası primi veya bireysel emeklilik katkı payı üzerinden %30 oranındaki istisna tutarının düşülmesi suretiyle hesaplanacaktır.

Kaynak: TÜRMOB




5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14 üncü Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisnanın, Kurumların 30/9/2022 Tarihli Bilançolarında Yer Alan Yabancı Paralar İtibarıyla da Uygulanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6297)

Kurumlar Vergisi Geçici 14 Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisna 6297   5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14 üncü Maddesini…

 

 

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14 üncü Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisnanın, Kurumların 30/9/2022 Tarihli Bilançolarında Yer Alan Yabancı Paralar İtibarıyla da Uygulanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6297)

 

Kurumlar Vergisi Geçici 14 Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisna 6297

ÖZET: Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 14 üncü maddesinde Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen hesaplar ile ilgili olarak; kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralarını, Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançları ile bu varlıkların Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşan kur farkları kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur.

Cumhurbaşkanı Kararı ile, 30/9/2022 tarihli bilançolarında yer alan döviz varlıklarını 2022 yılı sonuna kadar kur korumalı mevduat ve katılma hesaplarına yatırıp en az üç ay vadeli olacak şekilde bu hesaplarda değerlendiren kurumların bu hesaplardan elde ettikleri kazançları da kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. (GİB)

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14 üncü Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisnanın, Kurumların 30/9/2022 Tarihli Bilançolarında Yer Alan Yabancı Paralar İtibarıyla da Uygulanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6297)

27 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31996

Karar Sayısı: 6297

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan istisnanın, kurumların 30/9/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralar itibarıyla da uygulanmasına, 5520 sayılı Kanunun mezkur maddesi gereğince karar verilmiştir.

26 Ekim 2022

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI




Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 321) – GVK 321

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 321) Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 311)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 321) 30 Ekim 20…

 

 

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 321) – GVK 321

 

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 321)

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 311)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 321)

30 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31998

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

ÖZET:

321 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 311 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan değişiklikle;

  • Genel bütçe kapsamında bulunan kamu idarelerinin tek işveren sayılarak bu kurumlardan elde edilen ücret gelirlerinin kümülatif matrah üzerinden tevkif suretiyle vergilendirilmesi,
  • Hizmet erbabının aynı takvim yılı içerisinde işveren değişikliği yaptığı durumlarda, talep etmesi ve işverenin de kabul etmesi halinde, yeni işverenin eski işverendeki gelir vergisi matrahını dikkate alarak kümülatif matrah üzerinden tevkifat yapılması,

hususlarında açıklamalar yapılmıştır.(GİB)

MADDE 1- 27/5/2020 tarihli ve 31137 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 311)’nin 20 nci maddesinin madde başlığında ve üçüncü fıkrasında yer alan “yönetim” ibareleri “bütçe” şeklinde, birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, dördüncü fıkrasında yer alan “genel yönetim kapsamında bulunan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç)” ibaresi “genel bütçe kapsamında bulunan kamu idarelerinde” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar (ticaret şirketleri hariç)” ibaresi “genel bütçe kapsamında bulunan kamu idareleri”, “Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç)” ibaresi “Genel bütçe kapsamında bulunan kamu idarelerinde” şeklinde, altıncı fıkrasında yer alan “Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda” ibaresi “Genel bütçe kapsamında bulunan kamu idarelerinde” şeklinde ve aynı maddede yer alan örnekler aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri sayılmış bulunmaktadır.”

“Örnek 7: (A) Bakanlığında görevli Bay (B), nakil yoluyla (Ç) Bakanlığına geçmiştir. Bay (B)’nin (Ç) Bakanlığında aynı takvim yılında elde ettiği ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahı, (A) Bakanlığında süregelen gelir vergisi matrahıyla birleştirilecek ve tek işverenden elde edilen ücret geliri olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Bu durumda, tek işverenden elde edildiği kabul edilen ücret gelirlerinin 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarı aşmaması halinde, söz konusu ücret gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

Örnek 8: (E) Bakanlığında görevli Bayan (F), bu Bakanlıktan aldığı ücretin yanı sıra (K) Bakanlığının bağlı kuruluşu olan ve (I) sayılı cetvelde yer alan (L) Kurumunda kurulan bir komisyonda görev alması karşılığı ücret geliri elde etmiştir. Bayan (F)’nin, (E) Bakanlığı ile (L) Kurumundan aldığı ücret ödemeleri, tek işverenden elde edilen ücret olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Bu durumda, tek işverenden elde edildiği kabul edilen ücret gelirlerinin 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarı aşmaması halinde, söz konusu ücret gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

Örnek 9: (O) Bakanlığında görevli Bay (N), aynı zamanda (O) Bakanlığının (I) sayılı cetvelde yer almayan ilgili bir kuruluşunda yönetim kurulu üyeliğinden dolayı huzur hakkı geliri elde etmektedir. Bay (N)’ye yapılan ücret ödemeleri, birbiri ile ilişkilendirilmeyecek olup ayrı ayrı vergilendirilecektir.

Bay (N) tarafından elde edilen ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahlarının 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarları aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.

Örnek 10: (S) Bakanlığında görevli Bay (Ö), nakil yoluyla (T) Bakanlığının ilişkili kuruluşu olan ve (I) sayılı cetvelde yer almayan (R) kurumuna geçmiştir. Bay (Ö)’nün (R) kurumundaki ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahı, (S) Bakanlığında süregelen gelir vergisi matrahı ile ilişkilendirilmeyecek olup ayrı olarak vergilendirilecektir.

Bay (Ö) tarafından elde edilen ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahlarının 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarları aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.

Örnek 11: (U) Bakanlığında görevli Bayan (Ü), aynı zamanda (V) Üniversitesinden de ücret geliri elde etmektedir. Bayan (Ü)’nün (U) Bakanlığındaki ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahı ile (V) Üniversitesindeki ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahı birbiriyle ilişkilendirilmeyecek olup ayrı ayrı vergilendirilecektir.

Bayan (Ü) tarafından elde edilen ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahlarının 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarları aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin 21 inci maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Hizmet erbabının talep etmesi ve işverenlerin de kabul etmesi kaydıyla, yıl içerisinde aynı anda birden fazla işverenden alınan ücret gelirleri de kümülatif matrah dikkate alınarak tevkifata tabi tutulabilir.”

MADDE 3- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 




Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 43)

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 43) Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 43…

 

 

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 43)

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 43)

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 43)

25 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31994

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.1.2.) bölümünün ikinci paragrafında yer alan “sorumlu sıfatıyla” ibaresi ile üçüncü paragrafının üçüncü satırında yer alan “- Sorumlu sıfatıyla” ibaresinden sonra gelmek üzere “kanuni süresinde” ibareleri eklenmiş; aynı bölümün üçüncü paragrafının üçüncü satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satır eklenmiş; aynı bölümde yer alan “Örnek”in ikinci paragrafının üçüncü cümlesi “2 No.lu KDV Beyannamesi yanlışlıkla süresinden sonra 20 Ağustos tarihinde verilirse ve tevkif edilen 126 TL tutarındaki KDV 5 Eylül tarihinde ödenirse söz konusu KDV, en erken ödemenin yapıldığı Eylül dönemine ilişkin 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.” şeklinde değiştirilmiştir.

“- Sorumlu sıfatıyla kanuni süresinden sonra beyan edilen kısmı ise bu beyana ilişkin ödemenin yapıldığı döneme ait,”

MADDE 2- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.8.1.) bölümünde yer alan “(4/10)” ibaresi “(5/10)” olarak değiştirilmiş; aynı bölümün ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Ayrıca, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin payları Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören şirketler tarafından tesliminde de tevkifat uygulanır.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin (III/B-3.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Aynı yetki çerçevesinde, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların takvim yılının Ocak-Haziran dönemindeki teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, en erken ilgili yılın Haziran dönemi en geç ilgili yılın Kasım dönemi itibarıyla talep edilmesi kaydıyla nakden yapılması uygun görülmüştür.”

MADDE 4- Aynı Tebliğin (III/B-3.2.5.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların teslimlerinden doğan yılı içinde nakden iade tutarı, Tebliğin (III/B-3.1.1.) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlemlerin yapıldığı yılın Ocak-Haziran dönemi için altı aylık olarak ve Haziran dönemi sonu itibarıyla hesaplanır. Benzer şekilde, 10.000 TL ve üstündeki nakden iade taleplerinin, teminat verilmeksizin vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılmasının talep edilmesi halinde, iade vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihte yapılır.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin (IV/A-1.6.) bölümü başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1.6. İstisna Kapsamındaki İşlemin Gerçekleşmesinden Sonra İşleme İlişkin Mal ve Hizmet Alımları ile İlgili Kur Farkları

Tam istisna kapsamındaki bir işlemin gerçekleşmesinden sonra, söz konusu işleme ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellef lehine veya aleyhine kur farkı ortaya çıkabilmektedir.

Mükellef aleyhine ortaya çıkan kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür. Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir.

Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak lehine oluşan kur farkı nedeniyle KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönem beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir. Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin lehine oluşan kur farkının iade işlemleri sonuçlandırılmadan önce ortaya çıkması halinde bu tutarın iade hesabından düşülmesi gerekmektedir. İadeye konu edilemeyen bu tutarın ise kur farkının ortaya çıktığı dönem indirim hesaplarına alınması mümkündür. Söz konusu kur farkının iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra ortaya çıkması halinde ise iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin;

a) (IV/A-5.1.) bölümünün (a) alt bendinde yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun veya sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak, aynı bölümün (c) alt bendinde yer alan “teminat mektupları” ibaresi “teminat mektupları veya sigorta şirketi kefalet senetleri” olarak değiştirilmiştir.

b) (IV/A-5.2.) bölümüne aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetlerinin paraya çevrilmeleri konusunda hiçbir sınırlayıcı şart taşımayacak biçimde süresiz ve şartsız, Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No:1) ekindeki örneğe (EK-13) uygun olarak ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenmiş olması gerekir.”

c) (IV/A-5.4.) bölümünün başlığında yer alan “Teminat Mektuplarının” ibaresi “Teminat Mektuplarının ve Sigorta Şirketi Kefalet Senetlerinin” olarak, ilk paragrafında yer alan “Teminat mektupları” ibaresi “Teminat mektupları ve sigorta şirketi kefalet senetleri” olarak, ikinci paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun ve sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun/sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak ve aynı paragrafta yer alan “bankaların” ibaresi “bankalar ve sigorta şirketlerinin” olarak değiştirilmiştir.

ç) (IV/A-5.5.) bölümünün başlığında yer alan “Teminat Mektuplarının” ibaresi “Teminat Mektuplarının ve Sigorta Şirketi Kefalet Senetlerinin” olarak, birinci ve üçüncü paragraflarında yer alan “Banka teminat mektubu” ibareleri “Banka teminat mektubu ve sigorta şirketi kefalet senedi” olarak, birinci paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, ikinci paragrafında yer alan “banka teminat mektuplarının” ibaresi “banka teminat mektupları ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “Bankalar” ibaresi “bankalar ve sigorta şirketleri” olarak, “teminat mektuplarına” ibaresi “teminat mektuplarına ve sigorta şirketi kefalet senetlerine” olarak, üçüncü paragrafında yer alan “teminat mektubunu veren banka şubesinden” ibaresi “teminat mektubunu ve sigorta şirketi kefalet senedini veren banka şubesi veya sigorta şirketinden” olarak değiştirilmiştir.

d) (IV/A-5.6.) bölümünün birinci ve ikinci paragraflarında yer alan “teminat mektubu” ibareleri “teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak, üçüncü paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının veya sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak değiştirilmiştir.

e) (IV/A-6.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “banka teminat mektubu” ibaresi “banka teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak değiştirilmiştir.

f) (IV/C-2.) bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “veya banka teminat mektubu” ibaresi “, banka teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 7- Bu Tebliğin;

a) 2 nci, 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri yayımını izleyen ayın başında,

b) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 8- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Dernekler Mevzuatı Kitabı – 2022

Dernekler Mevzuatı Kitabı – 2022 T.C İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ SUNUŞ BÖLÜM 1: ANAYASA VE SÖZ…

 

 

Dernekler Mevzuatı Kitabı – 2022

Dernekler Mevzuatı Kitabı – 2022

T.C

İçişleri Bakanlığı

Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ

SUNUŞ

BÖLÜM 1: ANAYASA VE SÖZLEŞMELER

— Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Derneklerle İlgili Hüküm)

— İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme (İlgili Hüküm)

— Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İlgili Hüküm)

BÖLÜM 2: KANUNLAR

— Dernekler Kanunu

— Türk Medeni Kanunu (İlgili Hükümler)

— Yardım Toplama Kanunu

— Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun

— Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanun

— Uluslararası Nitelikteki Teşekküllerin Kurulması Hakkında Kanun

— Türkiye Emekli Subaylar, Emekli Astsubaylar, Emekli Uzman Erbaşlar, Harp Malulü

— Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri ile Muharip Gaziler Dernekleri Hakkında Kanun

— Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu (İlgili Hüküm)

BÖLÜM 3: CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMELERİ

— Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (İçişleri Bakanlığı ile İlgili Hükümler)

BÖLÜM 4: YÖNETMELİKLER

— Dernekler Yönetmeliği

— İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri̇ Hakkında Yönetmelik

— İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri Yönetmeliği

— Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği

— Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik

— Dernek, Vakıf, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık ve Benzeri Teşekküllere Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Bütçelerinden Yardım Yapılması Hakkında Yönetmelik

BÖLÜM 5: YÖNERGELER

— İçişleri Bakanlığı Bütçesinden Derneklere Yardım Yapılması Hakkında Yönerge

ÖN SÖZ

Ekonomik, askeri veya üretim gibi klasik güç alanları hala bütün kudretleriyle yerlerini korusalar da şimdi bütün bunların yanına, “sivil toplum” gibi yeni güç alanları eklenmektedir.

Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN liderliğinde sivil toplum alanında yaşanan bu değişimin mahiyetini doğru okumuş ve buna yönelik ciddi adımlar atmıştır.

Vakıf, lonca, ahilik gibi pek çok kaynağa sahip sivil toplum kültürümüzü geleceğe taşımak ve yüzyılın ihtiyaçlarına cevap verebilir hale getirmek için 2000’li yılların başında Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın kurulması ve Dernekler Kanunu’nun çıkarılması gibi bir dizi önemli bir adım atılmıştır. STK temsilcileri ile birlikte akademisyenlerin de bulunduğu “Sivil Toplum İstişare Kurulu” oluşturulmasından yeni plan ve projelerin hayata geçirilmesine kadar ortaya koyulan her yenilik, sivil toplum alanına yeni bir ivme kazandırmıştır. Aynı şekilde; DERBİS çerçevesinde kurguladığımız geniş dijital altyapı, sayılarını ciddi şekilde artırdığımız denetim ve “STK Ziyaretleri”miz de yine bu alan için gösterdiğimiz hassasiyetin örneklerindendir.

Bununla birlikte; FETÖ, PKK ve daha pek çok terör örgütün, yabancı istihbarat teşkilatlarının uzantılarının bu alandan temizlenmesi, sivil toplum alanının demokrasi aleyhine bir Truva Atı olarak kullanılmasının da önüne geçmiştir.

Bugün afetlerden göç yönetimine, uyuşturucu ile mücadeleden insani yardımlara kadar daha pek çok alanda en önemli partnerlerimizden biri haline gelen sivil toplumun gücünü korumak ve daha iyi bir noktaya taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Mevzuat El Kitabı’nın bu alandaki literatüre çok önemli katkılar yapacağına inanıyoruz.

Hem bu çalışmaya hem de sivil toplum faaliyetleri ile bu ülkeye katkı sunan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

Süleyman SOYLU

İçişleri Bakanı

SUNUŞ

Çağdaş dünya ile bütünleşmiş güçlü bir sivil toplum oluşumuna katkıda bulunmak, sivil topluma rehberlik ederek ortak akla ulaşmak, değişen ve gelişen koşullara uyum sağlayarak, sürekli öğrenen ve paylaşan bir kuruluş haline gelme misyonuyla Dernekler Dairesi Başkanlığı yerine kurulan ve 81 ilde teşkilatı bulunan Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, sektördeki tüm paydaşlarla uyum içerisinde çalışmalarını yürütmektedir.

Ülkemizde sivil örgütlenmenin başlıca görünüm biçimi olan ve bugün sayıları yüz yirmi iki bine ulaşan dernek tüzel kişiliklerinin tüm iş ve işlemlerinin etkin, verimli ve uluslararası standartlara uygun şekilde yürütülebilmesi ile sivil toplum alanında faaliyet gösteren kuruluşların nicel ve nitel kapasitelerinin artırılması maksadıyla kamu-STK iş birliği içerisinde birçok çalışma yürütülmekte, ilgili mevzuat hükümleri de bu doğrultuda güncellenmektedir.

Bu kapsamda sivil toplum alanında faaliyet gösteren STK ve kamu kurumu temsilcilerinin işlemlerini mevzuata uygun yürütmelerini ve Dernekler Mevzuatına pratik bir şekilde ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla dernekleri ilgilendiren güncel mevzuat bir araya getirilmiştir.

Güncel değişiklikleri de içeren bu mevzuat kitabının hazırlanmasında ve yayımlanmasında emeği geçen kıymetli mesai arkadaşlarıma teşekkür eder, kitabın dernekler başta olmak üzere ilgili sivil toplum kuruluşlarına ve sivil toplum sektörüne katkı sağlamasını dilerim.

Ahmet TÜRKÖZ

Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdür V.

Kitap İçin Tıklayınız – İçişleri Bakanlığına Link




KGK – Kalite Yönetimi Standartlarına İlişkin Uygulama Rehberleri

KGK – Kalite Yönetimi Standartlarına İlişkin Uygulama Rehberleri KALİTE YÖNETİMİ STANDARTLARINA İLİŞKİN UYGULAMA REHBERLERİNİN YAYIMLANMASI HAKK…

 

 

KGK – Kalite Yönetimi Standartlarına İlişkin Uygulama Rehberleri

KGK – Kalite Yönetimi Standartlarına İlişkin Uygulama Rehberleri

KALİTE YÖNETİMİ STANDARTLARINA İLİŞKİN UYGULAMA REHBERLERİNİN YAYIMLANMASI HAKKINDA DUYURU

Bilindiği üzere Temmuz 2O22’de Kurumumuz tarafından, denetim şirketlerinin kalite yönetimi yaklaşımını güçlendiren iki yeni ve bir revize Kalite Yönetim Standardı taslağı yayımlanmıştır:

KYS 1 Finansal Tabloların Bağımsız Denetim veya Sınırlı Bağımsız Denetimleri ile Diğer Güvence Denetimleri ya da İlgili Hizmetleri Yürüten Bağımsız Denetim Şirketleri için Kalite Yönetimi

• KYS 2 Denetimin Kalitesinin Gözden Geçirilmesi

• BDS 220 (Revize) Finansal Tabloların Bağımsız Denetiminde Kalite Yönetimi

TEMEL DEĞİŞİKLİKLER

Söz konusu Standartlar; artan paydaş beklentileri ile proaktif ve uyarlanabilir kalite yönetim sistemlerine duyulan ihtiyaç dâhil olmak üzere, gelişen ve giderek daha karmaşıklaşan bir denetim ekosistemini ele almakta ve denetim şirketlerini: izleme ve düzeltme süreçlerim geliştirmeye, kaliteyi kurumsal kültürlerine ve “üst yönetimin tutumu”na yerleştirmeye ve denetimin kalitesinin gözden geçirilmesini geliştirmeye yönlendirmektedir. Standartların getirdiği temel değişiklikler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

— Liderlik yapısının sorumluluklarını ve hesap verebilirliğini artırma ve kurumsal yönetişimi geliştirme

— Kalite hedeflerine ulaşılmasında risk esaslı bir yaklaşım benimseme

— Teknolojinin, denetim ağlarının ve dış hizmet sağlayıcıların kullanımını ele alacak şekilde Standartları modernize etme

— Dahili ve harici olmak üzere, sürekli bilgi akışını ve iletişimi artırma

— Kalite yönetim sistemlerinin proaktiif şekilde izlenmesi ve eksikliklerin zamanında ve etkin seklide düzeltilmesi

— Sorumlu denetçinin denetim liderliği ve denetimin kalitesine ilişkin sorumluluklarını genişletme

— Daha güçlü bir kalite gözden geçirmesi için yükümlülükleri güçlendirme

UYGULAMA REHBERLERİ

İlk Uygulama Rehberleri, paydaşların söz konusu Standartlarda yer alan yükümlülükleri daha iyi anlamaları ve Standartlarda yer alan hükümlerin amaçlanan seklide uygulanması konusunda yardımcı olmak üzere tüm ilgililerin istifadesine sunulmaktadır. Rehberler. Standartların ikâmesi mahiyetinde olmayıp, uyulması zorunlu olan düzenlemeler değildir.

KYS1 İlk Uygulama Rehberi tıklayınız
KYS2 İlk Uygulama Rehberi tıklayınız
BDS 220 İlk Uygulama Rehberi tıklayınız

Kaynak: Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu