Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 2)

25 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32143 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan: BİRİNCİ BÖLÜM Başlangıç Hükümleri Amaç ve ka..

 

 

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 2)

25 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32143

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı; 9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci, yirmi ikinci, yirmi beşinci ve yirmi altıncı fıkralarının uygulamasına dair usul ve esasları düzenlemektir.

Tanımlar

MADDE 2- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerler: Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesini,

b) Depremden etkilenenler: Kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasından;

– Yerleşim yeri 6/2/2023 tarihi itibarıyla mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde bulunanları,

– Yerleşim yeri mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde bulunmamakla birlikte geçici olarak herhangi bir sebeple bu yerlerde bulunanları,

– Deprem nedeniyle; hayatını kaybedenler, yaralananlar ve tedavi görenleri,

– Deprem nedeniyle mal varlığı zarar görenleri,

– Deprem nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerden diğer yerlere taşınanları,

c) Yerleşim yeri: Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu, diğer bir ifade ile ikametgah adresinin bulunduğu yeri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Depremden Etkilenen Hizmet Erbabına Yapılan Ayni ve Nakdi Yardımlarda

Gelir Vergisi ve Damga Vergisi İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 3- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasında;

“(21) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

a) Depremden, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen hizmet erbabına, işverenler tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımlar ile toplam tutarı 50.000 Türk lirasını geçmeyen nakdi yardımlar 5510 sayılı Kanuna göre prime esas kazanca dâhil edilmez, bu yardımlar üzerinden 193 sayılı Kanun uyarınca gelir vergisi ve 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisi alınmaz.

…” hükmü yer almaktadır.

Ücret sayılan ödemeler

MADDE 4- (1) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmış ve ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla, hizmet erbabına ödenen aylık ücret, mesai, prim, ikramiye, gider karşılığı ve sair adlarla yapılan tüm ödemeler ve sağlanan menfaatler de ücret kapsamında değerlendirilmektedir.

İstisnanın kapsamı ve şartları

MADDE 5- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca; işverenler tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil), 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen hizmet erbabına, mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımların tamamı ile toplam tutarı 50.000 Türk lirasını geçmeyen nakdi yardımlar gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilmiştir.

(2) İşverenler tarafından hizmet erbabına bu şekilde yapılan ve ücret olarak kabul edilen ayni ve nakdi yardımların istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için söz konusu ayni ve nakdi yardımların;

a) 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılması,

b) Hizmet erbabının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasının depremden etkilenmiş olması,

c) Nakdi yardım tutarının toplamda 50.000 Türk lirasını aşmaması,

ç) Hizmet erbabının mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılması,

şarttır.

(3) Ayni yardımlarda, ayni yardımın mahiyetine ve tutarına ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır. Nakdi yardımların toplam tutarının 50.000 Türk lirasını aşması durumunda, aşan tutar ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

(4) Hizmet erbabına yapılacak ayni ve/veya nakdi yardımın istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için hizmet erbabının kendisinin, eşinin, çocuğunun, anne veya babasının depremden etkilenmesi yeterli olup deprem bölgesinde yerleşim yerinin bulunması şartı aranmayacaktır.

(5) Hizmet erbabının mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni ve nakdi yardımlara ilişkin ödemeler, ücret bordrosunda gösterilecek ancak bu ödemelerin istisna kapsamına giren kısmı vergi matrahına dahil edilmeyecektir.

(6) Hizmet erbabına yapılan ayni ve/veya nakdi yardım ödemelerinin hizmet erbabının; mevcut ücretine ilave olarak yapılması gerekmekte olup mevcut ücretinde bir artış olmaksızın bu istisnadan yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

(7) Hizmet erbabına; kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası için yapılan yardımlar istisna kapsamında olup bunların dışında depremden etkilenen diğer gerçek kişilere yapılan ayni ve nakdi yardımların bu istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

(8) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak daha sonraki bir tarihte vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına işverenler tarafından yapılan yardımlar, ücret sayılmamakta ve gelir vergisi ile damga vergisinin konusuna girmemektedir.

(9) 6/2/2023 tarihi itibarıyla mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde yerleşim yeri bulunan hizmet erbabının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası için yapılan ayni ve nakdi yardımların ücret bordrosunda gösterilmesi yeterli olup ayrıca bir belge aranmayacaktır.

(10) Hizmet erbabının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasının yerleşim yerinin mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde olmadığı durumlarda ise bunların depremden etkilendiğinin; geçici olarak herhangi bir sebeple bu yerlerde bulunduğuna ilişkin tespitler, ulaşım kayıtları, hastane kayıtları, hasar tespit raporları ve benzeri belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin ücret bordrosunun eki olarak muhafaza edilmesi gerekmektedir.

Örnek 1: Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren işveren (A), bu ildeki kendisine ait işyerinde çalışan depremden etkilenen hizmet erbabının her birine mevcut ücretlerine ilave olarak 20/2/2023 tarihinde 20.000 TL nakdi yardım yapmıştır.

İşveren (A)’nın yanında çalışan hizmet erbabının her birine yapmış olduğu 20.000 TL’lik nakdi yardımın tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 2: İstanbul’da faaliyet gösteren işveren (B), mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki şubelerinde çalışan hizmet erbabının her birine mevcut ücretlerine ilave olarak 10/3/2023 tarihinde 30.000 TL nakdi yardım yapmıştır.

İşveren (B)’nin şubelerinde çalışan hizmet erbabının her birine yapmış olduğu 30.000 TL’lik nakdi yardımın tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 3: Hizmet erbabı (C)’nin eşi ve çocuğu Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde yaralanmıştır. Hizmet erbabı (C)’ye işvereni tarafından 15/2/2023 tarihinde mevcut ücretine ilave olarak 50.000 TL nakdi yardım yapılmıştır.

Hizmet erbabının ücretine ilave olarak yapılan 50.000 TL nakdi yardımın tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 4: Adıyaman’da çalışan ve 6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremde annesi vefat eden hizmet erbabı (Ç)’ye işvereni tarafından, 15/2/2023 tarihinden itibaren mevcut ücretine ilave olarak 15/7/2023 tarihine kadar her ay 10.000 TL nakdi yardım yapılmaktadır.

İşvereni tarafından hizmet erbabı (Ç)’ye yapılacak toplam 60.000 TL nakdi yardım tutarının 50.000 TL’lik kısmı ilgili olduğu aylar itibarıyla istisna kapsamında değerlendirilecek olup söz konusu nakdi yardımın 15/7/2023 tarihinde yapılan 10.000 TL tutarındaki kısmı ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Örnek 5: İstanbul’da faaliyet gösteren işveren (D)’nin yanında çalışan hizmet erbabı (E)’nin, Malatya’da ikamet eden anne ve babası depremden etkilenmiştir.

İşveren (D) tarafından, anne ve babası depremden etkilenen hizmet erbabı (E)’ye 45.000 TL nakdi yardımda bulunulmuş, ayrıca hizmet erbabı (E)’nin İstanbul’a taşınan anne ve babası için 100.000 TL değerinde ev eşyası satın alınmış ve kendilerine teslim edilmiştir.

Hizmet erbabının ücretine ilave olarak yapılan 45.000 TL nakdi yardım ile ayni olarak yapılan 100.000 TL’lik yardımın tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 6: Ankara’da faaliyet gösteren işveren (F)’nin yanında çalışan hizmet erbabı (G)’nin, Hatay’da ikamet eden eşi ve çocuğu depremden etkilenmiştir.

İşveren (F), hizmet erbabı (G)’nin depremden etkilenen eşi ve çocuğunun Ankara’ya taşınması için 35.000 TL tutarındaki nakliye ücretini karşılamıştır.

İşveren (F) tarafından karşılanan ve 50.000 TL’yi geçmeyen nakliye ücretinin tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 7: Konya’da faaliyet gösteren işveren (H)’nin yanında çalışan hizmet erbabı (I)’nın, Osmaniye’de ikamet eden anne ve babasının oturdukları ev depremde kullanılamaz hale gelmiştir.

İşveren (H), hizmet erbabı (I)’nın depremden etkilenen anne ve babasının ikameti için hizmet erbabı adına Konya İlinde bir ev satın almış ve kendilerine teslim etmiştir.

İşveren (H) tarafından hizmet erbabı (I)’nın depremden etkilenen anne ve babasının kullanımı için satın alınan evin bedelinin tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 8: Adana’da faaliyet gösteren işveren (İ), yanında çalışan ve depremde ailesi ile birlikte oturdukları evleri yıkılan hizmet erbabı (J)’nin ailesi ile beraber ikamet etmeleri için kiraladıkları konutun aylık 8.000 TL tutarındaki kirasını ödemektedir.

İşveren (İ) tarafından 31/7/2023 tarihine kadar ödenen kira tutarlarının toplamı 50.000 TL’yi aşmamak kaydıyla gelir vergisi ve damga vergisinden istisna olacaktır. Aşan kısım ile 31/7/2023 tarihinden sonra ödenen kira bedelleri ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Örnek 9: İşveren (K) tarafından Hatay’da depremde vefat eden hizmet erbabı (L)’nin eşi ve çocuklarına 100.000 TL nakdi yardım yapılmıştır.

İşveren (K) tarafından yapılan yardım, ücret sayılmadığından ve gelir vergisinin konusuna girmediğinden, gelir vergisi ve damga vergisine tabi olmayacaktır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Depremden Etkilenenlerin Bedelsiz Kullanımına Bırakılan Konutlarda

Emsal Kira Bedeli Esasının Uygulanmaması

Yasal düzenleme

MADDE 6- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasında;

“(21) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

b) 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri bulunan gerçek kişilerin, ikamet etmeleri amacıyla bedelsiz kullanımına bırakılan konutlara ilişkin olarak 2023 yılı gelirlerine uygulanmak üzere 193 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde belirtilen emsal kira bedeli esası uygulanmaz.

…” hükmü yer almaktadır.

Emsal kira bedeli esası

MADDE 7- (1) Kiraya verilen mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı, bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin bu mal ve hakların kirası sayılacağı ve emsal kira bedelinin nasıl belirleneceği hususları 193 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde hüküm altına alınmıştır.

(2) Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse 213 sayılı Kanuna göre belirlenen vergi değerinin % 5’idir.

(3) Boş kalan gayrimenkullerin muhafazaları maksadı ile bedelsiz olarak başkalarının ikametine bırakılması ve binaların mal sahiplerinin usul, füru veya kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi gibi 193 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde sayılan durumlar dışında, konutların bedelsiz olarak başkasının kullanımına bırakılması halinde emsal kira bedeli esası uygulanmakta ve bu esasa göre hesaplanan tutarın 193 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan istisna tutarını aşması durumunda da yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Depremden etkilenenlerin bedelsiz kullanımına bırakılan konutlarda emsal kira bedeli esasının uygulanmaması

MADDE 8- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca; Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde; 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri bulunan gerçek kişilerin, ikamet etmeleri amacıyla bedelsiz kullanımına bırakılan konutlara ilişkin olarak 2023 yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacaktır.

(2) Düzenlemeden yararlanılabilmesi için konutların;

a) Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri bulunan gerçek kişilerin ikamet etmeleri amacıyla bedelsiz olarak kullanımına bırakılması,

b) Depremden etkilenen gerçek kişilerin ikametine 6/2/2023 tarihinden itibaren tahsis edilmesi,

gerekmektedir.

(3) Düzenlemeden, Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerler ile diğer yerlerde bulunan konutların ikametgah amacıyla bedelsiz olarak depremden etkilenenlerin kullanımına bırakılması durumunda yararlanılabilecektir.

(4) Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Devlet tarafından depremden etkilenenlere yönelik sağlanan barınma, kira, taşınma ve benzeri yardımların alınıyor olması, düzenlemeden yararlanmaya engel teşkil etmeyecektir.

(5) Düzenleme, yalnızca 2023 takvim yılında bedelsiz kullanıma bırakılan süre için geçerlidir.

Örnek 1: 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri Hatay’da bulunan (A)’nın konutu deprem nedeniyle zarar görmüş olup gerçek kişi (B) Ankara’da bulunan ve yılın başından itibaren boş olan konutunu 1/3/2023 tarihinden itibaren bedelsiz olarak (A)’nın ikametine tahsis etmiştir.

Bu durumda (A)’nın ikametine bedelsiz tahsis edilen konuta ilişkin olarak 2023 yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacak ve (B) tarafından da bu konut için emsal kira bedeli uygulanmayacağından yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi söz konusu olmayacaktır.

Örnek 2: 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri Adıyaman’da bulunan (C)’nin konutu yaşanan deprem felaketi nedeniyle ağır hasar görmüş olup gayrimenkul sermaye iradı mükellefi olan (D), Elazığ’da bulunan ve yılın başından itibaren boş olan konutunu 15/3/2023 tarihinden itibaren bedelsiz olarak (C)’nin ikametine tahsis etmiştir.

Bu durumda (C)’nin ikametine bedelsiz tahsis edilen konuta ilişkin olarak 2023 yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacak ve (D) tarafından da bu konut için emsal kira bedeli uygulanmayacağından yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi söz konusu olmayacaktır.

Örnek 3: Serbest meslek erbabı (E), Elazığ’da bulunan ve yılın başından itibaren boş olan konutunu bedelsiz olarak 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri Adıyaman’da bulunan ve depremden etkilenen (F)’nin ikametine 15/4/2023 tarihi itibarıyla tahsis etmiştir.

Bu durumda (F)’nin ikametine bedelsiz tahsis edilen konuta ilişkin olarak 2023 yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacak ve (E) tarafından sadece serbest meslek kazancı nedeni ile yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecektir.

Örnek 4: Gayrimenkul sermaye iradı mükellefi (G), İstanbul’da bulunan ve 2023 yılında aylık 15.000 TL kira elde ettiği konutunu, 1/4/2023 tarihinde bedelsiz olarak 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri Adıyaman’da bulunan ve deprem felaketi nedeniyle İstanbul’a taşınmış olan (H)’nin ikametine tahsis etmiştir.

Bu durumda (H)’nin ikametine bedelsiz tahsis edilen konuta ilişkin olarak 1/4/2023 tarihinden itibaren 2023 yılı sonuna kadar bedelsiz olarak kullanıldığı süre için emsal kira bedeli esası uygulanmayacaktır. Ancak, (G) tarafından bu konuta ilişkin Ocak ila Mart 2023 aylarında elde edilen kira geliri için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Depremde Vefat Edenlerin Mirasçılarına Tüzel Kişiliği Haiz Emekli Sandıkları,

Yardım Sandıkları ile Sigorta ve Emeklilik Şirketleri Tarafından ve Bireysel

Emeklilik Sisteminden Yapılan Ödemeler

Yasal düzenleme

MADDE 9- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasında;

“(21) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

c) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak daha sonraki tarihlerde vefat edenlerin mirasçılarına, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından ve bireysel emeklilik sisteminden, 6/2/2023 tarihinden itibaren yapılan ve 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (15) ve (16) numaralı bentlerinde sayılan menkul sermaye iradı kapsamındaki ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaz.

…” hükmü yer almaktadır.

Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından ve bireysel emeklilik sisteminden yapılan ödemelerde tevkifat uygulaması

MADDE 10- (1) Bireysel emeklilik sisteminden elde edilen gelirler ile benzeri nitelikteki birikimli şahıs sigortaları kapsamında elde edilen gelirler, 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır.

(2) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin;

a) (a) alt bendi kapsamında on yıldan az süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat tutarları,

b) (b) alt bendi kapsamında on yıl süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenen irat tutarları, üzerinden 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen oranlarda gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.

(Gelir Vergisi Kanunun 94. Maddesinde Yer Alan Kesinti Oranları (GVK md.94 – alomaliye.com)

(3) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca bireysel emeklilik sisteminden Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin;

a) (a) alt bendi kapsamında on yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı,

b) (b) alt bendi kapsamında on yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı,

c) (c) alt bendi kapsamında da emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı,

üzerinden 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen oranlarda gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.

(4) Tevkifat, söz konusu menkul sermaye iratları için nihai vergi niteliğinde olup 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre bu gelirler için yıllık beyanname verilmemekte, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmemektedir.

Deprem nedeniyle vefat edenlerin mirasçılarına yapılan ödemelerde tevkifat uygulaması

MADDE 11- (1) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak daha sonraki tarihlerde vefat edenlerin mirasçılarına, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından ve bireysel emeklilik sisteminden 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (b) alt bendi ve (16) numaralı bendinin (c) alt bendi kapsamında yapılan ödemeler üzerinden Kanunun 94 üncü maddesi kapsamında gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.

(2) Söz konusu uygulama 6/2/2023 tarihinden itibaren yapılan ödemeler için geçerli olacaktır.

(3) Tevkifat kapsamı dışında olan bu ödemeler için yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

Örnek 1: Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle vefat eden (A)’nın 1/10/2016 tarihinde akdetmiş olduğu bireysel emeklilik sözleşmesi bulunmaktadır. (A)’nın depremden dolayı vefat etmesi nedeniyle, mirasçı (B)’ye bireysel emeklilik sisteminden ödenen 50.000 TL irat tutarı üzerinden ilgili şirket tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Mirasçı (B) tarafından da elde edilen bu gelir için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

Örnek 2: 1/2/2013 tarihinde akdedilmiş hayat sigortası poliçesi bulunan (C) deprem nedeniyle yaralanmış ve hastanede vefat etmiştir. Vefat sonrası (C)’nin mirasçılarına ödenen 80.000 TL irat tutarı üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Mirasçılar tarafından da bu gelirler için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Veraset ve İntikal Vergisi İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 12- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasında;

“(21) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

ç) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak daha sonraki tarihlerde vefat edenlerin mirasçılarına veraset yoluyla intikal eden mallar ile vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına işverenler tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılan yardımlar veraset ve intikal vergisinden müstesnadır. Bu intikaller nedeniyle veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmez, ilişik kesme belgesi aranmaz.

…” hükmü yer almaktadır.

İstisnanın kapsamı ve şartları

MADDE 13- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (ç) bendi ile 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde, depremler nedeniyle veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak sonradan vefat edenlerden veraset yolu ile intikal eden mallar ile bu şekilde vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına işverenleri tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılan yardımlar veraset ve intikal vergisinden istisna edilmiştir.

(2) 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 2 nci maddesine göre mal tabiri, mülkiyete mevzu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün hak ve alacakları ifade etmektedir.

(3) Buna göre, söz konusu depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak sonradan,

– Vefat edenlerin mirasçılarına veraset yoluyla intikal eden mallar,

– Vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına, hizmet erbabının işvereni tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılan yardımlar

dolayısıyla veraset ve intikal vergisi aranılmayacaktır. Ayrıca bu intikallere ilişkin olarak veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmeyecek ve yapılacak işlemlerde ilgili kurumlar tarafından ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır.

(4) İstisnanın uygulanabilmesi açısından murisin, mirasçıların, hizmet erbabı ile hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasının deprem bölgesinde ikamet etme şartı bulunmamakta olup, ikametgahları nerede olursa olsun ölümün depremlerde veya depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak sonradan meydana gelmesi istisna uygulaması için yeterli olacaktır.

(5) Mükelleflerin, ölümün depremden kaynaklanan nedenlere bağlı olduğuna dair ilgili kurumlardan alacakları rapor veya tevsik edici bir belge ile birlikte intikal eden malların kendilerine verilmesi/adlarına tescil edilmesi ya da devir ve ferağı talebiyle ilgili kurumlara başvurmaları durumunda veraset ve intikal vergisi ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır. Kanunun yayımı tarihinden önce bu depremler nedeniyle meydana gelen ölümler için, tutulan resmî kayıtlar esas alınacaktır.

(6) Diğer taraftan, belirtilen tarihte meydana gelen depremler nedeniyle veya depreme bağlı olarak sonradan vefat edenlerden veraset yoluyla intikal eden mallar ya da bu şekilde vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına yapılan yardımlarla ilgili olarak bu Kanunun yayımı tarihinden önce beyanname vermek suretiyle adlarına veraset ve intikal vergisi tahakkuk ettirilenlerin talep etmeleri halinde, tahakkuk eden vergiler tahakkuktan terkin edilecek, ödenmiş olan vergiler ise iade edilecektir. Ayrıca, mükelleflerce beyanname verilmemiş olması nedeniyle 7338 sayılı Kanunun 17 nci maddesi gereğince ilgili kurumlarca kesilerek vergi dairesine yatırılan tutarlar da mükelleflerin talebine istinaden iade edilecektir.

Örnek 1: Hatay’da ikamet eden (A), 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle hayatını kaybetmiştir. (A)’nın sahibi olduğu 2 adet daire, 1 adet arsa, 1 adet otomobil ile bankadaki paranın mirasçılarına intikali veraset ve intikal vergisinden istisna tutulacaktır.

Mirasçılar, (A)’dan intikal eden mallar nedeniyle veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermeyecek olup, (A)’nın ölümünün 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerden kaynaklandığını gösteren ilgili kurumlardan alacakları rapor veya tevsik edici bir belge ile birlikte para için bankaya, otomobil ve taşınmaz mallar için ilgili tescil kuruluşuna başvurmaları halinde, paranın kendilerine ödenmesi, otomobil ve taşınmazların kendi adlarına tescili veya üçüncü kişilere devri işlemlerinde veraset ve intikal vergisi ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır.

Örnek 2: Ankara’da ikamet eden hizmet erbabı (B), işvereni tarafından geçici görevli olarak gönderildiği Adıyaman’da bulunmakta iken 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle hayatını kaybetmiştir. (B)’nin işvereni, vefat eden çalışanının eşi ve çocuğunun her birine ayrı ayrı 15/2/2023 tarihinden başlayarak her ayın 15’inde ödenmek üzere 12 ay boyunca 30.000 TL yardım yapacaktır.

Muris (B)’nin işvereni tarafından eşi ve çocuğuna 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında yapılacak yardımlar veraset ve intikal vergisinden istisna olacağı için bu yardımlar nedeniyle beyanname verilmeyecek ve ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır. 31/7/2023 tarihinden sonra yapılan yardımlar ise 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamındaki söz konusu istisnadan yararlanamayacak ve genel hükümler kapsamında beyana konu edilecektir. Bununla birlikte, nakdi yardım kapsamında eş ve çocuğa 31/7/2023 tarihinden sonra yapılan her bir ödeme için, 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamındaki istisnadan (2023 yılı için 23.387-TL) eş ve çocuğu ayrı ayrı yararlanabilecek olup, söz konusu istisna tutarını aşan kısım için ise veraset ve intikal vergisi aranılacaktır.

Örnek 3: 6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden (C)’nin bankada bulunan parası mirasçıları (D) ve (E)’ye intikal etmiş, 7440 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce (D), kendi payına düşen tutarı veraset ve intikal vergisi beyannamesi ile beyan ederek tahakkuk eden vergiyi ödemiş ve ilişik kesme belgesini alarak bankadaki paranın kendi miras payına isabet eden kısmını bankadan çekmiştir. (E) ise veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermeksizin kendi miras payını almak istemiş, bunun üzerine banka tarafından Kanunun yayımı tarihinden önce 7338 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre %5 tevkifat yapıldıktan sonra kalan kısmı kendisine verilmiş, kesilen tutar ilgili vergi dairesine yatırılmıştır.

Depremde hayatını kaybeden (C)’den intikal eden para 7440 sayılı Kanun gereğince veraset ve intikal vergisinden istisna bulunmakla birlikte, mirasçılarca söz konusu Kanunun yayımı tarihinden önce verilen beyannameye istinaden ödenen vergi ile beyanname verilmemiş ve dolayısıyla ilişik kesme belgesi alınmamış olması nedeniyle ilgili banka tarafından kesilerek vergi dairesine yatırılan vergi, mükelleflerce ölümün depremden kaynaklanan nedenlere bağlı olduğuna dair ilgili kurumlardan alacakları rapor veya tevsik edici bir belge ile birlikte ödemenin yapıldığı vergi dairesine başvurulması durumunda iade edilecektir.

ALTINCI BÖLÜM

Mükelleflerin Tutulması Zorunlu Defterleri ile Kullanmak Mecburiyetinde

Bulunduğu Belgelerinin Depremlerde Zayi Olması

Yasal düzenleme

MADDE 14- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrasında aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

“(22) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa ve 213 sayılı Kanuna göre tutulması ve tasdiki zorunlu defterleri ile kullanmak mecburiyetinde bulunduğu belgeleri 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle zayi olan mükellefler, durumu öğrendiği tarihten itibaren 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Mahkeme bu talebi ivedilikle görüşür ve gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Ancak bu yerlerde bulunan mükellefin il veya ilçe idare kurullarından defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin olarak alacağı belge de yetkili mahkemeden alınmış belge hükmündedir. Böyle bir belge almamış olan mükellef, defterlerini ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılır. Defter veya belgelerinin iş yerinde veya 3568 sayılı Kanun uyarınca yetkili meslek mensubunun faaliyetlerini yürüttüğü yerde zayi olduğunu beyan eden mükellef, ilgili mahkemeye veya il/ilçe idare kuruluna başvurduğunu gösteren belge ile yeni defterlerin açılış onayını notere yaptırabilir. Şu kadar ki ilgili mahkeme veya kurullarca defter ve belgelerin zayi olmadığına karar verilmesi halinde mükellef, defter ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılır. Bu fıkra kapsamında yapılan yeni defterlerin tasdiki işleminden 492 sayılı Kanun hükümlerine göre noter harcı, 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununa göre her ne adla olursa olsun noterlik ücreti alınmaz. 6102 sayılı Kanun ve 213 sayılı Kanun kapsamında tutulması ve tasdiki zorunlu olup elektronik ortamda tutulan defterlerden, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından muhafaza edilen ya da muhafaza edilmek üzere anılan Bakanlığa elektronik ortamda iletilen defterler bakımından bu madde hükümleri uygulanmaz. Mükelleflerin talebine istinaden bu defterlerin teslimine ilişkin usul ve esaslar, Ticaret Bakanlığının görüşü alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Defter ve belgeleri depremler nedeniyle zayi olan mükelleflerin yapacakları işlemler

MADDE 15- (1) Yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi tabii afet nedeniyle defter ve belgeleri zayi olan mükelleflerin, durumu 6102 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca yetkili mahkeme kararı ile belgelemeleri gerekmektedir. Ancak bu hükmün uygulanmasıyla ilgili olarak 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası uyarınca 6/2/2023 tarihinde vuku bulan depremlerde;

a) 6102 sayılı Kanuna ve 213 sayılı Kanuna göre tutulması ve tasdiki zorunlu defterleri ile kullanmak mecburiyetinde bulunduğu belgelerini kaybeden mükellefler, durumu öğrendikleri tarihten itibaren 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden kendilerine bu durumu tespit eden bir belge verilmesini isteyebileceklerdir. Böyle bir belge almamış olan mükellef, defterlerini ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılacaktır.

b) Tabii afete uğrayan yerlerde bulunan mükellefler, defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin belgeyi dilerlerse il veya ilçe idare kurullarından da alabileceklerdir. Bu şekilde alınan belgeler de yetkili mahkemeden alınmış belge sayılacaktır.

(2) Defterlerinin işyerinde veya 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca yetkili meslek mensubunun faaliyetlerini yürüttüğü yerde zayi olduğunu beyan eden mükellef, ilgili mahkemeye veya il/ilçe idare kuruluna başvurduğunu gösteren belge ile yeni defterlerin açılış onayını/tasdikini notere yaptırabilecektir.

(3) Deprem nedeniyle defterleri zayi olan mükellefler, söz konusu defterlerini kullanmaya başlamadan önce ve her halükarda mücbir sebebin sona erdiği tarihten itibaren en geç 15 gün içinde yeni defter tasdik ettirerek bu defterleri tutacaklardır.

(4) Bu kapsamda yapılan yeni defterlerin tasdiki işleminden, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarife hükümlerine göre noter harcı, 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununa göre her ne adla olursa olsun noterlik ücreti alınmayacaktır.

Elektronik ortamda tutulan defterleri depremler nedeniyle zayi olan mükelleflerin yapacakları işlemler

MADDE 16– (1) 213 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Kanun kapsamında tutulması ve tasdiki zorunlu olup elektronik ortamda tutulan defterlerden, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından muhafaza edilen ya da muhafaza edilmek üzere anılan Bakanlığa elektronik ortamda iletilen defterler bakımından 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası ve bu Tebliğin 15 inci maddesi hükümleri uygulanmayacak, söz konusu defterler için bu maddede yer alan açıklamalar uyarınca işlem yapılacaktır.

(2) 17/12/2017 tarihli ve 30273 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:486)’nde uygulama usul ve esasları belirlenen ve kayıtların elektronik ortamda tutulmasına, defterlerin bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturulması ve saklanmasına imkân veren Defter-Beyan Sistemini (Sistem) serbest meslek erbapları (serbest meslek kazanç defteri yanında işletme hesabı esasına göre defter tutanlar dâhil) 1/1/2018, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile noterler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar 1/1/2019 tarihinden itibaren kullanmaktadır.

Mezkûr Genel Tebliğin 9 uncu maddesi kapsamında, işletme defteri, çiftçi işletme defteri, serbest meslek kazanç defteri, amortisman defteri ile damga vergisi defteri Sistem bünyesinde elektronik ortamda tutulmakta olup, söz konusu Genel Tebliğin 10 uncu maddesi uyarınca Sistem üzerinden tutulan defter ve kayıtların muhafaza yükümlülüğü 213 sayılı Kanunda belirtilen muhafaza süresi boyunca Gelir İdaresi Başkanlığına, yetkili makamlara ibraz yükümlülüğü ise mükellefe aittir.

Serbest meslek erbaplarının (serbest meslek kazanç defteri yanında işletme hesabı esasına göre defter tutanlar dâhil) 2018 ve sonraki yıllara, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile noterler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanların ise 2019 ve sonraki yıllara ait olup Sisteme kaydedilen kayıt ve defterleri Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde yer almakta olup, bu mükelleflerden depremden etkilenenlere ilişkin olarak Sistemde elektronik ortamda tutulan kayıtlar ile defterlere bahse konu Genel Tebliğin 13 üncü maddesinde yer alan açıklamalar çerçevesinde ulaşılabilecektir.

Mezkûr Genel Tebliğin 10 uncu maddesi uyarınca, söz konusu mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesinden onaylı olarak alınmayan defter ve kayıtların hukuki geçerliği bulunmadığından, bu mükellefler, yetkili makamlara ibraz edilmek üzere Sistemi kullanmaya başladıkları yıl ve sonrasına ait Sistemde elektronik ortamda tutulan kayıtlar ile defterlerin onaylı kâğıt ortamındaki hallerini bağlı oldukları vergi dairesinden talep ederek temin edebileceklerdir.

(3) 213 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Kanuna göre tutulması zorunlu olan defterlerin elektronik ortamda oluşturulması, kaydedilmesi, muhafazası ve ibrazına ilişkin usul ve esaslar 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No:1) ile belirlenmiş olup, yevmiye defteri ile defteri kebir söz konusu usul ve esaslar çerçevesinde elektronik ortamda oluşturulmakta, kaydedilmekte ve muhafaza edilmektedir.

Mezkûr Genel Tebliğin;

– “4.3.3.” numaralı kısmında, “e-Defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayına ait beratın alınması açılış onayı, son ayına ait beratın alınması kapanış onayı, diğer aylara ait beratların alınması ise ilgili aylara ait defterlerin noter onayı yerine geçer.”,

– “4.4.1.” numaralı kısmının (e) bendinde, “e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur.”,

– “7.1.” numaralı kısmında, “e-Defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verilir.”

ifadelerine yer verilmiştir.

e-Defter uygulamasına dahil olup 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası uyarınca 6/2/2023 tarihinde vuku bulan depremlerde e-Defter (yevmiye defteri ve defteri kebir) dosyaları zayi olan mükelleflerden 2020/Ocak ila 2023/Ocak aylarına (bu aylar dâhil) ilişkin e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarını muhafaza edilmek üzere Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemlerine iletenler, söz konusu e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarını, zayi belgesi aranmaksızın, www.edefter.gov.tr adresinde yayımlanan e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanan usullere uygun olarak e-Defter uygulaması üzerinden 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) indirebileceklerdir.

e-Defter uygulamasına dahil olup 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası uyarınca 6/2/2023 tarihinde vuku bulan depremlerde e-Defter (yevmiye defteri ve defteri kebir) dosyaları zayi olan mükellefler, e-Defter uygulamasına dahil oldukları hesap döneminin ilk ayı ila 2019/Aralık ayına (bu aylar dâhil) ve 2020/Ocak ila 2023/Ocak aylarına (bu aylar dâhil) ait olan ancak mezkur Genel Tebliğin “4.4.1.” numaralı kısmının (e) bendi kapsamında muhafaza edilmek üzere Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemlerine iletilmeyen aylara ait e-Defter dosyalarına ilişkin olarak, durumu öğrendikleri tarihten itibaren 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden kendilerine bu durumu tespit eden bir belge verilmesini isteyebileceklerdir. Böyle bir belge almamış olan mükellef, defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılacaktır. Söz konusu mükellefler, bahse konu e-Defter dosyalarının zayi olduğuna ilişkin belgeyi dilerlerse il veya ilçe idare kurullarından da alabileceklerdir. Bu şekilde alınan belgeler de yetkili mahkemeden alınmış belge sayılacaktır.

Zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine yeniden yüklenmesi için Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yazılı izin verilir.

(4) Bu madde kapsamında olan mükelleflerden 6/2/2023 tarihinde vuku bulan depremler nedeniyle kullanmak mecburiyetinde bulunduğu belgeleri zayi olanlar, bu belgelere ilişkin zayi belgesi konusunda bu Tebliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeler çerçevesinde işlem tesis edebileceklerdir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Depremler Nedeniyle Mücbir Sebep Hali İlan Edilen Yerlerde Bulunanlardan

Olan Alacaklarda Şüpheli Alacak Uygulaması

Yasal düzenleme

MADDE 17- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi beşinci fıkrasında aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

“(25) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde; gelir ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydı bulunan kişilerden veya gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan ancak yerleşim yeri bu yerlerde olan gerçek kişilerden ya da kuruluş ve faaliyet yeri bu yerlerde bulunan kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan teşekküllerden alacağı bulunan mükellefler, açılan tespit davası üzerine mahkeme tarafından borçlunun mal varlığının en az üçte birini kaybettiğine yönelik verilmiş bir karar bulunması şartıyla, deprem tarihinden önce doğmuş olan ve varlığı 213 sayılı Kanunda sayılan belgeler ile tevsik edilen alacaklarını aynı Kanunun 323 üncü maddesinde yer alan hükümlere göre dava veya icra safhasında bulunan alacak kabul ederek, bu alacakları için pasifte karşılık ayırabilir. İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler, bu fıkra kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına kaydederler. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Şüpheli alacak uygulaması

MADDE 18- (1) 213 sayılı Kanunun 323 üncü maddesine göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan ve 3.000 [(VUK Genel Tebliği (Sıra No:544) ile 1/1/2023’den itibaren 8.900] Türk lirasını aşmayan alacaklar şüpheli alacak sayılmakta olup, söz konusu şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilmektedir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar etmektedir.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilmektedir.

İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler, yukarıdaki açıklamalar kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına ve bunlardan sonradan tahsil edilen miktarları ise tahsil edildikleri dönemde defterlerinin gelir kısmına, hangi alacaklara ait olduğunu gösterecek şekilde kaydederler.

(2) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi beşinci fıkrası ile 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

– Gelir ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydı bulunan kişilerle,

– Gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan ancak yerleşim yeri bu yerlerde olan gerçek kişilerle,

– Kuruluş ve faaliyet yeri bu illerde bulunan kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan teşekküllerle

iktisadi ve ticari ilişkide bulunan mükelleflerin, bu kişilerden alacaklarının tahsilinde ortaya çıkan zorlukların tevsikiyle ilgili olarak 213 sayılı Kanunun 323 üncü maddesinde belirtilen şartlar bu olaya münhasır olmak üzere hafifletilmiş olup, bu kapsamda bu maddede belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde alacağın tahsili amacıyla borçlunun dava edilmesine veya icra yolu ile takibine gerek bulunmamaktadır.

(3) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi beşinci fıkrasına istinaden şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi için;

a) Borçlunun, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde; gelir ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydının bulunması veya gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan ancak yerleşim yeri bu yerlerde olan gerçek kişi ya da kuruluş ve faaliyet yeri bu illerde bulunan kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan teşekkül olması,

b) Alacağın ticari veya zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesiyle ilgili olması ve borçlunun faaliyette bulunduğu yerde meydana gelen deprem tarihinden önce doğmuş bulunması,

c) Alacağın varlığının 213 sayılı Kanunda sayılan (fatura, sözleşme, müstahsil makbuzu, gider pusulası gibi) belgeler ile tevsiki ve bulunması halinde sipariş mektubu, irsaliye, alacak senedi, çek gibi belgelerle teyidi,

ç) Alacağın ilgili hesap dönemi kayıtlarına bir gelir unsuru olarak girmiş, bir başka ifade ile hasılat kaydedilmiş ve katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilmiş olması, (İleride yapılacak mal veya hizmet alımları için sipariş avansı niteliğinde yapılan ödemelerden, diğer bir ifade ile ticareti yapılan mal veya hizmetin maliyetiyle ilgisi olan verilen sipariş avanslarından kaynaklı alacaklar, söz konusu şartlar aranmaksızın bu bent kapsamında değerlendirilecektir.)

d) Açılan tespit davası üzerine mahkeme tarafından borçlunun mal varlığının en az üçte birini kaybettiğine yönelik verilmiş bir karar bulunması,

gerekmektedir.

(4) Borçlunun malvarlığında meydana gelen zarar derecesinin tespiti sırasında sigortadan alınan tazminat, zararı azaltan bir unsur olarak dikkate alınacaktır.

(5) Tebliğin bu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen şartları haiz alacaklar için bilanço esasına göre defter tutanlarca karşılık ayrılması, işletme hesabı esasına göre defter tutanlarca söz konusu alacağın deftere gider yazılması mümkün bulunmaktadır.

Bu kapsamda, söz konusu alacaklar için karşılık ayrılabilmesi borçlunun deprem nedeniyle malvarlığının en az üçte birini kaybettiğine ilişkin olarak açılacak tespit davası sonucunda verilecek karara bağlanmıştır. Dolayısıyla, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi beşinci fıkrası 12/3/2023 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, yetkili mahkemelerce verilen tespit kararına istinaden şüpheli alacak için bilanço esasına göre defter tutanlar tarafından 2023 takvim yılı (özel hesap dönemi tayin edilenlerde, içinde bulunulan hesap dönemi) bilançosunun pasifinde karşılık ayrılabilir, işletme hesabı esasına göre defter tutanlar tarafından ise söz konusu alacak yine aynı dönemde defterin gider kısmında gösterilebilir.

(6) Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan 3.000 (2023 yılı için 8.900) Türk lirasını aşmayan alacaklar için depremden zarar gören borçluya yazılan taahhütlü mektubun geri dönmüş olması halinde, posta memurunun şerhini gösteren zarfın gerektiğinde ibraz edilmek üzere zamanaşımı süresince saklanması yeterli olup, ayrıca ikinci bir yazı gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ayrıca borçlunun ikamet ve işyeri mahallinin kullanılamaz durumda olduğunun tespiti halinde bu tür alacaklar için tebligat yoluna gidilmesi gerekmemektedir.

(7) Bu şekilde karşılık ayrılan/gider yazılan alacaklar, daha sonra tahsil edilmeleri halinde, tahsil edildikleri yılda gelir yazılacaktır.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Binalara ve Taşıtlara İlişkin Vergiler ile Diğer Amme

Alacaklarının Terkinine İlişkin Hususlar

Yasal düzenleme

MADDE 19- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrasıyla aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

“(26) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde, depremlerde yıkılan veya ağır ya da orta hasarlı binalara ve ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen taşıtlara ilişkin olup 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan emlâk vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, çevre temizlik vergisi ve motorlu taşıtlar vergisi ile bu alacaklara ilişkin vergi cezası, gecikme faizi, gecikme zammı terkin edilir ve taşıtlar üzerinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince tatbik edilmiş hacizler kaldırılır. Bu hüküm, fıkra kapsamına giren taşıtlara 6/2/2023 tarihinden önce 2918 sayılı Kanunun 116 ncı maddesine göre verilen trafik idari para cezası ile 6001 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları ve bu cezanın verilmesine ilişkin geçiş ücreti ile gecikme zammı alacakları için de uygulanır. Bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Kapsama giren taşıtlar

MADDE 20- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası kapsamına, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen, 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin (I) ve (I/A) sayılı tarifesinde yer alan; otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletler, aynı Kanunun 6 ncı maddesinin (II) sayılı tarifesinde yer alan; minibüs, panel van, motorlu karavan, otobüs ve benzeri, kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlar ile (IV) sayılı tarifesinde yer alan uçak ve helikopterler girmektedir.

(2) Ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen taşıtlar ibaresi; deprem nedeniyle, ağır hasarlı hale gelerek kullanılamaz duruma gelen taşıtlar ile göçük altında kalarak enkaz kaldırma çalışmalarında bulunamayan veya kullanılamaz duruma gelerek bulunduğu yerden alınması/çıkarılması mümkün ya da ekonomik olmayan taşıtları ifade eder.

Taşıtlara ilişkin düzenlemeden yararlanabilecek mükellefler

MADDE 21- (1) Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası hükmünden, bu fıkra kapsamına giren taşıtları adına kayıt ve tescil ettirmiş bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile bunların mirası reddetmemiş mirasçıları yararlanabilir.

(2) Gerekli başvurular, mükellef veya mükellef adına veli, vasi, kanuni temsilciler ile konuya ilişkin olarak vekâletname ile tayin edilen vekiller tarafından yapılabilir.

Terkin edilecek motorlu taşıtlar vergisi ve diğer alacaklar

MADDE 22- (1) Kapsama giren taşıtlara ilişkin olarak;

– 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/2023 itibarıyla ödenmemiş bulunan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye ilişkin vergi cezası, gecikme faizi, gecikme zammı,

– 6/2/2023 tarihinden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 116 ncı maddesine göre verilen trafik idari para cezası, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları ve bu cezanın verilmesine ilişkin geçiş ücreti ile bu alacaklara ilişkin fer’i alacaklar terkin edilir.

Mükellefler tarafından taşıtlara ilişkin yapılacak işlemler

MADDE 23- (1) Söz konusu düzenlemeden yararlanabilmek amacıyla mükellefler tarafından, adlarına kayıt ve tescilli taşıtları için terkin talep formu (Ek 1) ve deprem nedeniyle ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen taşıtlara dair ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen belge ile mükellefiyetinin bulunduğu vergi dairesine başvuru yapılır.

Vergi daireleri tarafından taşıtlara ilişkin yapılacak işlemler

MADDE 24- (1) Düzenlemeden faydalanmak üzere mükellefler tarafından yapılan başvuru üzerine; vergi dairesince terkin talep formu (Ek 1) ve ekinde yer alan belgeler kontrol edilir.

(2) Vergi dairesi müdürlüğü tarafından belgelerin doğruluğu kontrol edildikten sonra ilgili taşıttan dolayı motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerin, fıkra kapsamında 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/2023 itibarıyla ödenmemiş bulunan, motorlu taşıtlar vergisi ile bu vergiye ilişkin vergi cezası, gecikme faizi, gecikme zammı ile 6/2/2023 tarihinden önce 2918 sayılı Kanunun 116 ncı maddesine göre verilen trafik idari para cezası ve 6001 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları ve bu cezanın verilmesine ilişkin geçiş ücreti ile bu alacaklara ilişkin fer’i alacaklar terkin edilir, ayrıca varsa taşıt üzerinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince tatbik edilmiş hacizler kaldırılır ve yapılan işlem sonucundan mükellefe bilgi verilir.

Örnek 1: Deprem nedeniyle ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen taşıtı bulunan mükellef (A), bu taşıtına ilişkin 2023 yılı motorlu taşıtlar vergisinin ilk taksitini 12/3/2023 tarihinden önce ödemiş ancak ikinci taksiti vadesi gelmediği için ödememiştir. Mükellef (A)’nın düzenlemeden yararlanmak istemesi halinde, 2023 yılı motorlu taşıtlar vergisi borcunun ikinci dönem taksiti terkin edilecektir.

Örnek 2: Deprem nedeniyle, adına kayıt ve tescilli taşıtı Hatay İlinde ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen mükellef (A)’nın hasar gören taşıtına ilişkin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti Ankara Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğündedir.

Bahse konu taşıta ilişkin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetinin Bakanlığımızca mücbir sebep hali ilan edilen yerler dışında olması düzenlemeden yararlanmaya engel teşkil etmediğinden, mükellef (A), söz konusu taşıta ilişkin terkin talep formu (Ek 1) ve ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiğine dair belge ile birlikte ilgili vergi dairesine başvuru yapması halinde düzenlemeden yararlanabilecektir.

Örnek 3: Adına kayıt ve tescilli taşıtı deprem nedeniyle kullanılamaz duruma gelerek bulunduğu yerden çıkarılamayan mükellef (A) ile göçük altında kalan taşıtı enkaz kaldırma çalışmaları sırasında bulunamayan mükellef (B), bu duruma dair ilgili kurum ve kuruluştan alınan ispat edici belge ile vergi dairesi müdürlüğüne başvuru yapmaları halinde düzenlemeden yararlanabileceklerdir.

Kapsama giren binalar

MADDE 25- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası kapsamına, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde depremlerde yıkılan veya ağır ya da orta hasarlı binalar girmektedir.

Binalara ilişkin terkin edilecek vergiler ve diğer alacaklar

MADDE 26- (1) Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası kapsamına, 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve 7440 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/2023 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan emlâk vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ve çevre temizlik vergisi ile bu alacaklara ilişkin vergi cezası, gecikme faizi ve gecikme zammı girmektedir.

Belediyeler ile su ve kanalizasyon idarelerince yapılacak işlemler

MADDE 27- (1) Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası kapsamında yer alan binalara ilişkin 2023 yılı ve önceki yıllar için 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve 7440 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/2023 itibarıyla ödenmemiş bulunan emlâk vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ve işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi ile bu alacaklara ilişkin vergi cezası, gecikme faizi ve gecikme zammı ilgili belediyelerce terkin edilir.

(2) Konutlara ilişkin olarak belediyeler veya büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde su ve kanalizasyon idareleri tarafından 6/2/2023 tarihinden önce düzenlenen su faturalarında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk eden ve 7440 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/2023 itibarıyla ödenmemiş bulunan çevre temizlik vergisi ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı ise belediyeler veya ilgili su ve kanalizasyon idareleri tarafından terkin edilir.

(3) Belediyeler veya su ve kanalizasyon idareleri, belediyelerin imar birimlerinin kayıtlarında bulunan bilgi ve belgelerden faydalanmak suretiyle başvuru aranmaksızın, emlâk vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile çevre temizlik vergisine ilişkin terkin işlemini gerçekleştirirler. Söz konusu idareler, gerek duymaları halinde ilgili kurumlardan da bilgi talep edebilirler.

Örnek 1: Meydana gelen depremler nedeniyle Adıyaman Belediyesi sınırlarında bulunan bir meskenin orta hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu meskenin maliki (A) adına, 2023 yılına ilişkin Mart, Nisan, Mayıs aylarında ödenmesi gereken bina vergisi birinci taksiti 300 TL, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı 30 TL; Kasım ayında ödenmesi gereken bina vergisi ikinci taksiti 300 TL, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı 30 TL olarak Ocak ayı başında yıllık olarak tahakkuk etmiş olup, 12/3/2023 tarihi itibarıyla ödenmemiştir. 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden 600 TL tutarındaki bina vergisi ile 60 TL tutarındaki taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ilgili belediye tarafından başvuru aranmaksızın terkin edilecektir.

Örnek 2: Meydana gelen depremler nedeniyle Hatay İli, Defne Belediyesi sınırlarında bulunan bir işyerinin yıkıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu işyerinin maliki (B) adına tahakkuk eden 2022 yılına ilişkin bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile kiracısı (C) adına tahakkuk eden 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin işyerine ait çevre temizlik vergisi, 12/3/2023 tarihi itibarıyla ödenmemiştir. Söz konusu katkı payı ve vergiler ile bu alacaklara ilişkin gecikme zamları ilgili belediye tarafından başvuru aranmaksızın terkin edilecektir.

Örnek 3: Meydana gelen depremler nedeniyle Kahramanmaraş İli, Göksun Belediyesi sınırlarında bulunan bir meskenin ağır hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu meskenin kiracısı (D) adına Kahramanmaraş Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından 1/2/2023 tarihinde düzenlenen su faturasının son ödeme tarihi 14/2/2023 olarak belirlenmiş olup, 12/3/2023 tarihi itibarıyla ödenmemiştir. Söz konusu su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden çevre temizlik vergisi, ilgili su ve kanalizasyon idaresince başvuru aranmaksızın terkin edilecektir.

Yürürlük

MADDE 28- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 29- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Eki için tıklayınız




Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 5)

25 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32143 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan: MADDE 1- (1) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmara…

 

 

Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 5)

25 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32143

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1- (1) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep hali ilan edilmiş olan yerlerde; merkezi, şubesi veya iktisadi işletmesi bulunan Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile bu yerler dışında merkezi bulunmakla birlikte mücbir sebep hali kapsamında olan yerlerde faaliyette bulunan meslek mensuplarıyla aralarında bu tarih itibarıyla “Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesi” bulunan Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar tarafından, 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliği (Seri No: 1)’nin “3.2. Gönderilecek mali tablolar ve raporlar” başlıklı bölümünde yer alan belge ve raporların Hazine ve Maliye Bakanlığına ibraz edilmesi gereken son tarih, 2022 yılına ilişkin belge ve raporlar için bu yerlerde mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar uzatılmıştır.

MADDE 2- (1) Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıfların 2023 yılı içinde mücbir sebep hali ilan edilmiş olan yerlerde yaşanılan deprem nedeniyle yaptığı harcamalar, Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliği (Seri No: 1)’nin “1.5. Gelirin harcanma şekli” başlıklı bölümü kapsamında amaca yönelik harcama olarak değerlendirilebilir.

MADDE 3- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




7440 Sayılı Kanunun 10 uncu Maddesinin Yedinci Fıkrasına (Araç Muayenelerine) Dair Tebliğ (Seri No: 1)

25 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32143 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan: I- AMAÇ, KAPSAM VE DAYANAK 9/3/2023 tarihli…

 

 

7440 Sayılı Kanunun 10 uncu Maddesinin Yedinci Fıkrasına (Araç Muayenelerine) Dair Tebliğ (Seri No: 1)

 

25 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32143

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

I- AMAÇ, KAPSAM VE DAYANAK

9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 12/3/2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Bu Tebliğ ile 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrasının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden söz konusu fıkranın uygulamasına yönelik usul ve esaslar belirlenmiştir.

II- KANUN HÜKMÜ

7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrasında “(7) Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) 2918 sayılı Kanun uyarınca araç muayenesi yaptırmaları gerektiği hâlde muayenelerini süresinde yaptırmamış olanların, 30/9/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) araç muayenelerini yaptırmaları ve anılan Kanunun 35 inci maddesi uyarınca muayene süresi geçirilen her ay ve kesri için tahsili gereken %5 fazla yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, bu Kanunun yayımı tarihinden (yayımlandığı ay dâhil) araç muayenelerinin yapıldığı tarihe kadar her ay ve kesri için aylık %0,75 oranı esas alınarak hesaplanacak tutarı ödemeleri şartıyla anılan madde uyarınca alınması gereken %5 fazlaların tahsilinden vazgeçilir ve yetkili kuruluş tarafından tahsil edilen bu tutarlar anılan maddede belirtilen süre ve şekilde Hazine hesaplarına aktarılır. Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarların bu fıkra hükümlerine dayanılarak iadesi yapılmaz. Bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir. 22/3/2020 ile 3/7/2020 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) geçen süre için 2918 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde yer alan %5 fazlaya ilişkin hüküm ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranları uygulanmaz, tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.

III- UYGULAMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun;

– “Araçların muayenesi” başlıklı 34 üncü maddesinde, trafiğe çıkarılacak motorlu araçların teknik şartlara uyup uymadığının ekonomik yapıları da dikkate alınmak suretiyle belirli zamanlarda muayene edilerek tespit edileceği, motorlu araçların muayenelerinin, yönetmelikte belirtilen süreler içinde yaptırılmasının zorunlu olduğu, muayenesi yaptırılmamış bir araçla trafiğe çıkılması halinde araç sahibine idari para cezası kesileceği,

– “Muayeneye yetkili kuruluşlar” başlıklı 35 inci maddesinde, araçların muayenelerinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına ait muayene istasyonlarında veya bu Bakanlık tarafından işletme yetki belgesi ile yetki verilmesi halinde, yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait muayene istasyonlarında yapılacağı, muayene süresi geçirilen her ay ve kesri için muayene ücretinin, yetki verilen gerçek veya tüzel kişi ya da alt işleticiler tarafından, %5 fazlası ile tahsil edileceği, tahsil edilen tutarın tamamının Hazine payı olarak, izleyen ayın yedinci günü akşamına kadar, yetki verilen gerçek veya tüzel kişi tarafından, yıllık gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine şekli ve içeriği Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirim ile birlikte ödeneceği,

hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümlere göre, araç muayenelerinin ilgili yönetmelikte belirtilen sürelerde yaptırılması zorunludur. Ancak, araç muayenesinin süresi içinde yaptırılmaması halinde, muayenenin yapıldığı yılda geçerli olan muayene ücreti ile birlikte gecikilen her ay ve kesri için %5 fazla hesaplanması ve ilgilisinden tahsil edilerek Kanunda düzenlenen sürede Hazine hesaplarına aktarılması gerekmektedir.

7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrası ile Kanunun yayımlandığı 12/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) muayene süresi geçtiği hâlde araç muayenelerini yaptırmamış olanların 30/9/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) araç muayenelerini yaptırmaları durumunda, 2918 sayılı Kanunun 35 inci maddesi gereği hesaplanması gereken %5 fazla yerine 7440 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, bu tarihten araç muayenesinin yapıldığı tarihe kadar aylık %0,75 oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın muayene ücreti ile birlikte ödenmesi halinde söz konusu %5 fazlaların alınmayacağı düzenlenmiştir.

A) Kapsam ve Süre

7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrası kapsamına, Kanunun yayımlandığı 12/3/2023 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) 2918 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi uyarınca zorunlu araç muayenesi yaptırılması gerektiği hâlde muayeneleri süresinde yaptırılmamış olan araçlar girmektedir.

Kapsama giren araçların 30/9/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) muayene ettirilmesi durumunda, anılan fıkra hükmünden yararlanılabilecektir.

Öte yandan, zorunlu araç muayene tarihi 7440 sayılı Kanunun yayımlandığı 12/3/2023 tarihinden sonraya rastlayan araçların süresinde muayene ettirilmemesi halinde, araç muayene ücreti ile birlikte muayenede gecikilen her ay ve kesri için 2918 sayılı Kanunun 35 inci maddesi gereğince %5 fazlanın tahsil edilmesi gerektiği tabiidir.

B) %5 Fazla Yerine Hesaplanacak Tutarın Tespiti

7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrası gereğince, zorunlu araç muayenesinin süresinde yaptırılmaması nedeniyle 2918 sayılı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca gecikilen her ay ve kesri için hesaplanan %5 fazla yerine, 7440 sayılı Kanunun yayımlandığı 12/3/2023 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile Kanunun yayımı tarihinden (yayımlandığı ay dâhil) araç muayenesinin yapıldığı tarihe kadar geçen her ay ve kesri için aylık %0,75 oranı esas alınarak hesaplanacak tutar ve araç muayene ücretinin toplamının ödenmesi halinde %5 fazlaların tahsilinden vazgeçilecektir.

Bu durumda, %5 fazla yerine hesaplanacak tutar aşağıdaki formüle göre hesaplanacaktır.

%5 Fazla Yerine Hesaplanan Tutar = Araç Muayene Ücreti x [Araç Muayenesinin Yaptırılması Gereken Tarih ile Kanunun Yayımlandığı Tarih Arasında Geçen Süreye İlişkin Yİ-ÜFE Aylık Değişim Oranları Toplamı + (Kanunun Yayımlandığı Tarih ile Araç Muayenesinin Yapıldığı Tarih Arasında Geçen Ay Sayısı x %0,75)]

7440 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendinde, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabirinin, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık %0,75 oranını ifade ettiği hükme bağlanmış olup Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın tespitinde bu oranlar kullanılacaktır.

Türkiye İstatistik Kurumunca, Ocak/2005 ayından Ekim/2016 ayına ait açıklanan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ile 1/11/2016 tarihinden itibaren esas alınacak aylık oran ekli tabloda (Ek-1) yer almaktadır. Yİ-ÜFE tutarlarının tespitinde kullanılacak olan Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi değer çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınacaktır. Hesaplamaya konu döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamı eksi değer olması halinde, %5 fazla yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul edilecektir. %5 fazla yerine yapılacak bu hesaplamalarda ilk aya ilişkin esas alınacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, aracın geçerli zorunlu muayene tarihinin (bu tarihin ayın son günü olması durumunda da) rastladığı ay için açıklanmış olan oran olacaktır.

Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında, %5 fazlanın hesaplama yöntemi ve hesaplama süreleri değiştirilmeyecek, sadece muayenenin süresinde yapılmamasından dolayı gecikilen her ay ve kesri için hesaplanan %5 fazla yerine Şubat 2023 ayı dâhil Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, Mart 2023 ayından itibaren ise %0,75 oranı esas alınacaktır.

Ancak, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “22/3/2020 ile 3/7/2020 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) geçen süre için 2918 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde yer alan %5 fazlaya ilişkin hüküm ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranları uygulanmaz,” hükmü gereğince, 22/3/2020 ile 3/7/2020 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) geçen süre için %5 fazla hesaplanmayacağından, bu tarih aralığına isabet eden süreler için Yİ-ÜFE tutarı da hesaplanmayacaktır.

Örnek 1- (A) plakalı otomobilin araç muayene süresi 16 Haziran 2016 tarihinde sona ermiştir.

Araç sahibi süresinde yaptırmadığı araç muayenesi için 28 Haziran 2023 tarihinde yetkili muayene istasyonuna gelerek aracını muayene ettirmek istediğinde, araç muayene ücreti ile birlikte ödemesi gereken %5 fazla yerine, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrası hükmü kapsamında ödeyeceği tutar aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

22 Mart 2020 ila 3 Temmuz 2020 tarihleri arası için %5 fazla hesaplanmadığından, aynı süreye Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak bir hesaplama da yapılmayacaktır.

2023 yılında otomobiller için 1.130,44 TL araç muayene ücreti alınmaktadır. Buna göre, %5 fazlanın hesaplanacağı süre ve %5 fazla tutar aşağıdaki şekilde olacaktır.

Bu durumda, tabloda yer alan oranlar esas alınarak %5 fazla yerine ödenecek tutar aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

%5 Fazla Yerine Hesaplanan Tutar = Araç Muayene Ücreti x [Araç Muayenesinin Yaptırılması Gereken Tarih ile Kanunun Yayımlandığı Tarih Arasında Geçen Süreye İlişkin Yİ-ÜFE Aylık Değişim Oranları Toplamı + (Kanunun Yayımlandığı Tarih ile Araç Muayenesinin Yapıldığı Tarih Arasında Geçen Ay Sayısı x %0,75)]

%5 Fazla Yerine Hesaplanan Tutar        = 1.130,44 x [%56,58 + (4 x %0,75)]

= 1.130,44 x %59,58

673,52 TL

Buna göre, araç sahibinin ödeyeceği araç muayene ücreti ile %5 fazla yerine ödeyeceği tutar ve tahsilinden vazgeçilecek %5 fazlaya ilişkin tutar aşağıdaki gibi olacaktır.

Ödenecek Tutar

Araç Muayene Ücreti                                   :        1.130,44 TL

%5 Fazla Yerine Hesaplanan Tutar              :          673,52 TL

TOPLAM                                                    :       1.803,96 TL

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

%5 Fazla                                                      :       4.634,80 TL

Dolayısıyla, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrası kapsamında aracın muayene ettirilmesi halinde 4.634,80 TL fazla yerine 673,52 TL ödenecektir.

Örnek 2- (B) plakalı otomobilin araç muayene süresi 20 Eylül 2021 tarihinde sona ermiş olmakla birlikte, aracın çalınmasından dolayı tescil kaydı 13 Mart 2022 tarihinde silinmiş ve aracın daha sonra bulunması nedeniyle 25 Haziran 2022 tarihinde yeniden açılmıştır.

Araç sahibi, 16 Eylül 2023 tarihinde yetkili muayene istasyonuna gelerek aracını muayene ettirmek istediğinde, araç muayene ücreti ile birlikte gecikilen her ay ve kesri için ödeyeceği %5 fazla yerine ödeyeceği tutar aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Aracın trafikten tescil kaydının silindiği 13 Mart 2022 ila 24 Haziran 2022 tarihleri arası için %5 fazla hesaplanmadığından, aynı süreye Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak bir hesaplama da yapılmayacaktır.

2023 yılında otomobiller için 1.130,44 TL araç muayene ücreti alınmaktadır. Buna göre, %5 fazlanın hesaplanacağı süre ve %5 fazla tutar aşağıdaki şekilde olacaktır.

Bu örnekte, %5 fazla yerine uygulanacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ile %0,75 oranı dönemler itibarıyla aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Bu durumda, tabloda yer alan oranlar esas alınarak %5 fazla yerine ödenecek tutar aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

%5 Fazla Yerine Hesaplanan Tutar = Araç Muayene Ücreti x [Araç Muayenesinin Yaptırılması Gereken Tarih ile Kanunun Yayımlandığı Tarih Arasında Geçen Süreye İlişkin Yİ-ÜFE Aylık Değişim Oranları Toplamı + (Kanunun Yayımlandığı Tarih ile Araç Muayenesinin Yapıldığı Tarih Arasında Geçen Ay Sayısı x %0,75)]

%5 Fazla Yerine Hesaplanan Tutar            = 1.130,44 x [%11,25 + (6 x %0,75)]

= 1.130,44 x %15,75

178,04 TL

Buna göre, araç sahibinin ödeyeceği araç muayene ücreti ile %5 fazla yerine ödeyeceği tutar ve tahsilinden vazgeçilecek %5 fazlaya ilişkin tutar aşağıdaki gibi olacaktır.

Ödenecek Tutar

Araç Muayene Ücreti                                  :      1.130,44 TL

%5 Fazla Yerine Hesaplanan Tutar             :        178,04 TL

TOPLAM                                                  :     1.308,48 TL

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar

%5 Fazla                                                     :     1.186,96 TL

Dolayısıyla, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrası kapsamında aracın muayene ettirilmesi halinde 1.186,96 TL fazla yerine 178,04 TL ödenecektir.

IV- DİĞER HUSUSLAR

1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “22/3/2020 ile 3/7/2020 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) geçen süre için 2918 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde yer alan %5 fazlaya ilişkin hüküm … uygulanmaz,” hükmü, 2918 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi uyarınca zorunlu araç muayenesini süresinde yaptırmamış olan tüm araç sahipleri için geçerli olup hükümden yararlanılması için belirli bir tarih sınırı bulunmamaktadır. Bu itibarla, zorunlu araç muayene tarihi 3/7/2020 tarihinden önce olduğu halde muayeneyi 22/3/2020 tarihinden sonra yaptıranlar için 22/3/2020 ile 3/7/2020 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) geçen süreye %5 fazla hesaplanmayacaktır.

2) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrasında, fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarların bu fıkra hükümlerine dayanılarak iadesinin yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle, Kanunun yayım tarihinden önce tahsil edilmiş olan %5 fazlalar iade edilmeyecektir.

3) Muayeneye yetkili kuruluşlar tarafından, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yedinci fıkrası kapsamında %5 fazlalar yerine tahsil edilen tutarların 2918 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde belirtilen süre ve şekilde Hazine hesaplarına aktarılması gerekmektedir.

Tebliğ olunur.

Eki için tıklayınız




SGK Genelgesi 2023/15 – 7440 sayılı Kanunda Yer Alan Deprem Yardımı

SGK Genelgesi 2023/15 – 7440 sayılı Kanunda Yer Alan Deprem Yardımı T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı…

 

 

SGK Genelgesi 2023/15 – 7440 sayılı Kanunda Yer Alan Deprem Yardımı

SGK Genelgesi 2023/15 – 7440 sayılı Kanunda Yer Alan Deprem Yardımı

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-24010506-010.06.02-68161494

Konu: 7440 sayılı Kanunda Yer Alan Deprem Yardımı

Tarih: 22.03.2023

GENELGE

2023/15

1- Genel Açıklamalar

12/03/2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendinde;

“21) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

a) Depremden, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen hizmet erbabına, işverenler tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımlar ile toplam tutarı 50.000 Türk lirasını geçmeyen nakdi yardımlar 5510 sayılı Kanuna göre prime esas kazanca dâhil edilmez, ..””

hükmü yer almaktadır.

7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendine ilişkin uygulamanın usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

2- 7440 sayılı Kanunda Yer Alan Deprem Yardımının Prime Esas Kazançtan İstisna Tutulmasına İlişkin Usul ve Esaslar

7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan nakdi yardımların prime esas kazançtan istisna tutulabilmesi için;

a) 06/2/2023 ila 31/07/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılması,

b) Sigortalının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasının depremden etkilenmiş olması,

c) 06/2/2023 ila 31/07/2023 tarihleri arasında yapılan nakdi yardım tutarının toplamda 50.000 Türk lirasını aşmaması,

ç) Sigortalının mevcut prime esas kazancına ilave olarak yapılması,

Şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

2.1. Deprem Yardımının Prime Esas Kazançtan İstisna Olan Dönemleri:

İşverenler tarafından sigortalıya yapılan deprem yardımının prime esas kazançtan istisna tutulabilmesi için yapılan ödemelerin 06/02/2023 ila 31/07/2023 tarihleri arasında yapılması gerekmektedir.

2.2. Sigortalının Kendisi, Eşi, Çocuğu veya Anne ve Babasının Depremden Etkilenmiş Olması

İşverenler tarafından sigortalıya yapılan deprem yardımının prime esas kazançtan istisna tutulabilmesi için sigortalının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasının depremden etkilenmiş olması gerekmektedir.

Buna göre; sigortalının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasından;

-Yerleşim yeri (Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu, diğer bir ifade ile ikametgah adresinin bulunduğu yeri) 06/02/2023 tarihi itibariyle Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde bulunanlar,

-Yerleşim yeri Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde bulunmamakla birlikte geçici olarak herhangi bir sebeple bu yerlerde bulunanlar,

– Deprem nedeniyle hayatını kaybedenler, yaralananlar ve tedavi görenler,

– Deprem nedeniyle mal varlığı zarar görenler,

– Deprem nedeniyle Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinden diğer yerlere taşınanlar,

Depremden etkilenmiş sayılacaktır.

Sigortalının kendisinin, eşinin, çocuğunun, anne veya babasının yerleşim yerinin deprem bölgesinde olmamasına karşın söz konusu kişilerin depremden etkilenmesi halinde de sigortalıya yapılacak nakdi yardımlar istisna kapsamında değerlendirilebilecektir.

Ancak, kendisinin, eşi, çocuğu veya anne ve babasının yerleşim yeri bu yerlerde olmadığı durumlarda depremden etkilendiğinin; geçici olarak herhangi bir sebeple bu yerlerde bulunduğuna ilişkin tespitler, ulaşım kayıtları, hastane kayıtları, hasar tespit raporları ve benzeri belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin ücret bordrosunun eki olarak muhafaza edilmesi gerekmektedir.

2.3. Nakdi Yardım Tutarının Toplamda 50.000 Türk Lirasını Aşmaması

İşverenler tarafından sigortalıya 06/02/2023 ila 31/07/2023 tarihleri arasında yapılan nakdi ödemelerin toplamına bakılarak prime esas kazançtan istisna olacak tutar belirlenecektir.

Örnek 1: 06/02/2023 tarihinde meydana gelen depremde babası vefat eden sigortalı (A)’ya işvereni tarafından,

– 2023/Şubat ayında 20.000 TL,

– 2023/Mart ayında 20.000 TL,

– 2023/Nisan ayında 20.000 TL,

– 2023/Mayıs ayında 20.000 TL,

Nakdi yardım yapılması halinde, 2023/Şubat ve 2023/Mart ayları için yapılan yardımlar istisna kapsamında olacak ancak 2023/Nisan ayında yapılan yardım ile toplam nakdi yardım tutarı 60. 000 TL’ye ulaşacağından, 60.000 TL- 50.000 TL (İstisna Tutarı) =10.000 TL 2023/Nisan ayı prime esas kazancına dahil olacaktır.

Ayrıca, Mayıs ayında yapılan 20. 000 TL nakdi yardım tutarının tamamı 2023/Mayıs ayı prime esas kazancına dahil edilecektir.

5510 sayılı Kanuna göre ayni (mal) olarak yapılan yardımlar prime esas kazançtan istisna olduğundan; 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan ayni yardımlar 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereği prime esas kazançtan muaf tutulacaktır.

Dolayısıyla, işverenler tarafından mevcut prime esas kazançlarına ilave olarak yapılan ayni yardımlar prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

Örnek 2: İşveren (A) tarafından, depremden etkilenen sigortalı (B)’ye 60.000 TL değerinde ev eşyası alınması halinde söz konusu ayni yardım prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

Örnek 3: Örnek 2’de işveren tarafından sigortalıya ev eşyası alınması için 60.000 TL nakdi yardım yapılması halinde 60.000 TL-50.000 TL (İstisna Tutarı) = 10.000 TL prime esas kazanca dahil olacaktır.

2.4. Nakdi Yardımın Sigortalının Mevcut Prime Esas Kazancına İlave Olarak Yapılması

Sigortalıya yapılan nakdi yardım ödemelerinin sigortalının mevcut prime esas kazancına ilave olarak yapılması gerekmekte olup; mevcut prime esas kazancında bir artış olmaksızın bu istisnadan yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Örnek 4 : Adıyaman’da faaliyet gösteren işveren (A), bu ildeki kendisine ait işyerinde çalışan depremden etkilenen sigortalıların her birinin mevcut prime esas kazancına ilave olarak 15/02/2023 tarihinde 30.000 TL nakdi yardım yapmıştır.

İşveren (A)’nın yanında çalışan sigortalıların her birine yapmış olduğu 30.000 TL’lik nakdi yardım 2023/Şubat ayı prime esas kazancına dahil edilmeyecektir.

Örnek 5: İzmir’de faaliyet gösteren işveren (B), Hatay’daki işyerinde çalışan sigortalılarının her birinin mevcut prime esas kazançlarına ilave olarak 20/03/2023 tarihinde 20.000 TL nakdi yardım yapmıştır.

İşveren (B)’nin Hatay’daki işyerinde çalışan sigortalılarının her birine yapmış olduğu 20.000 TL’lik nakdi yardım 2023/Mart ayı prime esas kazancına dahil edilmeyecektir.

Örnek 6: İstanbul’da faaliyet gösteren işveren (D)’nin yanında çalışan sigortalı (E)’nin, Malatya’da ikamet eden anne ve babası depremden etkilenmiştir.

İşveren (D) tarafından, anne ve babası depremden etkilenen sigortalı (E)’ye 45.000 TL nakdi yardımda bulunulmuş ayrıca sigortalı (E)’nin İstanbul’a taşınan anne ve babası için 100.000 TL değerinde ev eşyası alınarak teslim edilmiştir.

Sigortalının mevcut prime esas kazancına ilave olarak yapılan 45.000 TL nakdi yardım ile ayni olarak yapılan 100.000 TL’lik yardımın tamamı prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

Ayrıca, sigortalının mevcut prime esas kazancına ilave olarak yapılan ayni ve nakdi yardımlara ilişkin ödemeler ücret bordrosunda gösterilecek ancak bu ödemeler istisna kapsamında bulunduğundan prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendi ile yürürlüğe giren uygulama kapsamında işverenlerin bildirimleri esas alınacaktır. Ancak gerçeğe aykırı bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde, daha önce istisna kapsamında prime esas kazanca dahil edilmemiş tutarlar 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi hükümlerine istinaden işverenlerden gecikme cezası ve zammı ile birlikte tahsil edilecektir.

Kürşad ARAT

Kurum Başkan V.




7440 Sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Tebliğ

23 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32141 Ticaret Bakanlığından: Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı; 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâ…

 

 

7440 Sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Tebliğ

23 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32141

Ticaret Bakanlığından:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı; 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, gecikme faizleri, gecikme zammı alacaklarının 9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yeniden yapılandırılarak tahsiline ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9 uncu maddesinin yirminci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğin uygulanmasında;

a) Alacak: 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gümrük idarelerince takip edilen gümrük vergileri ve bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ile idari para cezalarını,

b) Geç ödeme zammı: Kanuna göre ödenmesi gereken tutarlara, ödemede gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak zammı,

c) Gümrüklenmiş değer: İthal eşyası için eşyanın Uluslararası Kıymet Sözleşmesine göre belirlenecek CIF kıymeti ile gümrük vergileri toplamını, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile gümrük vergileri toplamını,

ç) Kanun: 9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu,

d) Yİ-ÜFE aylık değişim oranları: Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık % 0,75 oranını,

ifade eder.

(2) Bu Tebliğ hükümlerine göre ödenecek alacaklara 2023 yılı Mart ayı için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, % 0,75 oranı esas alınır.

Kesinleşmiş alacaklar

MADDE 4- (1) 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce gümrük yükümlülüğü doğan ve gümrük idarelerince takip edilen alacaklardan, 12/3/2023 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleşen;

a) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan gümrük vergilerinin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine 12/3/2023 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve aslı 12/3/2023 tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının,

b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergileri asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş idari para cezaları ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak hükümleri nedeniyle kesilmiş idari para cezalarının % 50’sinin, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan % 50’sinin,

c) Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarının % 30’u ve varsa gümrük vergileri aslının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine 12/3/2023 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan % 70’i ile alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının,

tahsilinden vazgeçilir.

(2) Birinci fıkranın (a) bendi kapsamındaki vergi aslının tamamının; Kanuna göre yapılandırılarak ödenmesi veya 12/3/2023 tarihinden önce ödenmiş olması durumunda vergi aslına bağlı olarak kesilen idari para cezalarının, 12/3/2023 tarihi itibarıyla kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın, tahsilinden vazgeçilir.

(3) İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında birinci fıkranın (a) bendi hükmü uygulanır.

(4) Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup 12/3/2023 tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacaklar da bu madde kapsamında yapılandırılır. Bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmaz ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayımı tarihi kabul edilir. Bu kapsamda yapılandırılan tutarların Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde de vade tarihinde değişiklik yapılmaz.

(5) Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacak asılları

MADDE 5- (1) 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce gümrük yükümlülüğü doğan ve 12/3/2023 tarihi itibarıyla;

a) İlk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; gümrük vergilerinin % 50’si ile,

b) Bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine 12/3/2023 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın,

Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gümrük vergilerinin kalan % 50’si ile faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.

(2) 12/3/2023 tarihi itibarıyla gümrük vergilerine ilişkin gümrük yükümlülüğü doğmuş ve idari itiraz süresi geçmemiş veya idari itiraz mercilerine intikal etmiş bulunan tahakkuklar hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.

İtiraz/istinaf veya temyiz aşamasında bulunan alacaklar

MADDE 6- (1) 12/3/2023 tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda, bu maddeye göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde, 12/3/2023 tarihi itibarıyla tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınır.

(2) 12/3/2023 tarihinden önce verilmiş en son kararın;

a) Terkine ilişkin karar olması hâlinde, ilk tahakkuka esas alınan gümrük vergilerinin % 10’u ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine 12/3/2023 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, gümrük vergilerinin kalan % 90’ının faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının,

b) Tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde, tasdik edilen gümrük vergilerinin tamamı, terkin edilen gümrük vergilerinin %10’u ile bu tutarlara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine 12/3/2023 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, terkin edilen gümrük vergilerinin kalan %90’ı, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının,

tahsilinden vazgeçilir. Ancak, verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde 5 inci madde hükmü, kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde ise onanan kısım için bu fıkranın (b) bendi, bozulan kısım için 5 inci madde hükmü uygulanır.

Kesinleşmemiş idari para cezaları

MADDE 7- (1) 12/3/2023 tarihi itibarıyla sadece gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde;

a) Asla bağlı cezaların, gümrük vergilerinin 12/3/2023 tarihinden önce ödenmiş olması veya 4 üncü maddeye ilişkin olarak Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla tamamının,

b) Asla bağlı olmaksızın kesilen gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarından 5 inci maddede belirtilen safhada olanlarda cezanın %25’inin, 6 ncı maddenin ikinci fıkrasının; (a) bendinde belirtilen safhada olanlarda cezanın %10’unun, (b) bendinde belirtilen safhada bulunanlarda tasdik edilen ceza tutarının %50’sinin, terkin edilen cezanın % 10’unun Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların,

c) Asla bağlı olmaksızın kesilen gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde cezanın % 25’inin, kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması halinde tasdik edilen cezanın % 50’sinin, terkin edilen cezanın % 10’unun, bozulan kısmın % 25’inin Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların,

ç) Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş olan idari para cezaları ile ilgili olarak 5 inci maddede belirtilen safhada olanlarda cezanın % 15’inin, 6 ncı maddenin ikinci fıkrasının; (a) bendinde belirtilen safhada olanlarda cezanın % 5’inin, (b) bendinde belirtilen safhada bulunanlarda tasdik edilen ceza tutarının % 30’unun, terkin edilen cezanın % 5’inin, verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde cezanın % 15’inin, kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde; onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde tasdik edilen cezanın % 30’unun, terkin edilen cezanın % 5’inin, bozulan kısmın %15’inin, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların,

tahsilinden vazgeçilir.

(2) 12/3/2023 tarihi itibarıyla idari itiraz süresi henüz geçmemiş veya idari itiraz mercilerine intikal ettirilmiş veya dava açma süresi henüz geçmemiş sadece gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin;

a) Asla bağlı cezaların, gümrük vergilerinin 12/3/2023 tarihinden önce ödenmiş olması veya 4 üncü maddeye ilişkin olarak Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla tamamının,

b) Asla bağlı olmaksızın kesilen gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarının % 25’inin Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların,

c) Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş olan idari para cezalarının %15’inin Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların,

tahsilinden vazgeçilir.

İnceleme ve tahakkuk safhasında olan işlemler

MADDE 8- (1) 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce gümrük yükümlülüğü doğan ve 12/3/2023 tarihinden önce;

a) Başlanıldığı hâlde, tamamlanamamış olan 4458 sayılı Kanun kapsamında yapılan gümrük incelemeleri ile ek tahakkuk işlemlerine devam edilir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tahakkuk eden;

1) Vergilerin % 50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine 12/3/2023 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra kararın tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının,

2) Vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın % 25’inin,

3) Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş cezalarda cezanın % 15’inin ve varsa gümrük vergileri aslının % 50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine 12/3/2023 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra kararın tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının,

kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksitin tebliği izleyen aydan başlamak üzere aylık dönemler halinde on iki eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının % 50’sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın % 75’inin, eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş cezalarının % 85’inin, gümrük vergilerine 12/3/2023 tarihine kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen süre içinde tebliğ edilen kararlar için Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi uygulanır.

b) Tamamlandığı hâlde, 12/3/2023 tarihinde ya da bu tarihten sonra gümrük idaresine intikal eden müfettiş raporları üzerine gerekli ek tahakkuk ve tebliğ işlemleri yapılır. Yapılan tahakkuk üzerine (a) bendinde belirtilen şekilde belirlenen tutarın, aynı bentte belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılır.

(2) Birinci fıkranın (a) bendi hükümlerinden yararlanılabilmesi için incelemeye başlama tarihi olarak görevlendirmeye ilişkin Bakanlık Makamı Onay tarihi, Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü Kontrol Şubelerince yapılan incelemeler ile diğer incelemeler için görevlendirme tarihi esas alınır.

(3) Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü Kontrol Şubelerince yapılan incelemeler ile diğer incelemelerden 12/3/2023 tarihinden önce tamamlananlar için birinci fıkranın (a) bendi uygulanır.

(4) Birinci fıkranın (b) bendi hükümlerinden yararlanılabilmesi için rapor tarihinin 12/3/2023 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olması gerekir.

Kendiliğinden yapılan beyanlar

MADDE 9- (1) 4458 sayılı Kanuna ve ilgili diğer kanunlara göre tahakkuku ve tahsili gerektiği hâlde yükümlü tarafından beyan edilmeyen aykırılıkların gümrük idaresinin tespitinden önce kendiliğinden bildirilmesi durumunda, gümrük vergilerinin tamamı ile hesaplanacak faiz yerine 12/3/2023 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla faizlerin ve idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu fıkra, gümrük vergi alacağının söz konusu olduğu gümrüklenmiş değere bağlı idari para cezalarını da kapsar.

(2) Birinci fıkra kapsamındaki aykırılıkların gümrük vergileri asıllarına bağlı olmaksızın gümrüklenmiş değere bağlı olanlar dâhil sadece idari para cezası gerektirmesi ve bunların gümrük idaresinin tespitinden önce Kanunda belirtilen şekilde başvurulmak suretiyle kendiliğinden bildirilmesi durumunda, söz konusu idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilir.

(3) Bu maddenin uygulanmasında 4458 sayılı Gümrük Kanununun 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ve 235 inci maddesinin altıncı fıkrası hükümleri dikkate alınmaz.

Çeşitli hükümler

MADDE 10- (1) 5 ila 7 nci maddelere göre ödenecek alacakların tespitinde esas alınacak olan en son karar, tahakkuka ilişkin verilen ve 12/3/2023 tarihinden (bu tarih dâhil) önce taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karardır.

(2) 12/3/2023 tarihi itibarıyla; uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış, ancak dava açma süresi geçmemiş alacaklar da 5 ila 7 nci madde hükmünden yararlanır.

(3) 5 ila 7 nci madde hükmünden yararlanılması için bu maddeler kapsamına giren alacaklara karşı 12/3/2023 tarihinden sonra dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması şarttır.

(4) 5 ila 7 nci madde hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak Kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan, ilk tahakkuka göre belirlenen alacaklar başka bir işleme gerek olmaksızın takip edilir. Şu kadar ki, 12/3/2023 tarihinden önce verilmiş olan en son yargı kararının, tahakkukun tasdikine ilişkin olması hâlinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacaklar takip edilir.

(5) 5 ila 9 uncu madde hükmünden yararlananlar, 4458 sayılı Kanunun uzlaşma ve 5326 sayılı Kanunun peşin ödeme indirimi hükümlerinden yararlanamazlar.

(6) 8 ile 9 uncu madde hükümlerinden yararlanılabilmesi için madde kapsamında ödeme başvurusunda bulunulan alacağa ilişkin dava açılmaması şarttır.

(7) Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/2023 tarihinden (bu tarih dâhil) önce gümrük müdürlüklerince karar alma süreci tamamlanmış ancak henüz tebligat süreci bitmemiş alacakların Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında kesinleşmemiş alacak olarak yapılandırılması mümkündür.

(8) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca verilen idari para cezaları Kanun kapsamında bulunmamaktadır.

Başvuru şekli ve süreler

MADDE 11- (1) Kanunun ilgili maddelerindeki başvuru süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, 31/5/2023 günü mesai bitimine kadar ilgili gümrük idaresine EK-1’de belirtilen forma uygun olarak başvuruda bulunmaları şarttır.

(2) Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alacakların yapılandırılmasına ilişkin başvurular ilgili gümrük idaresine yapılır.

(3) Alacağın birden fazla gümrük idaresini ilgilendirmesi durumunda, her idareye ayrı ayrı başvurulur.

(4) Alacak aslı ve buna bağlı idari para cezaları ve fer’i alacaklara ilişkin başvurular gümrük beyannamesi, ek tahakkuk kararı ve para cezası kararı itibarıyla yapılır. Aynı idarece takip edilen birden fazla alacağın yapılandırılmasına ilişkin talepler tek başvuru ile yapılabilir. Bu durumda, yükümlülüğe ilişkin detay bilgiler başvuruda ayrı ayrı belirtilir.

(5) Başvurunun iadeli taahhütlü posta yoluyla yapılması durumunda başvuru belgelerinin postaya verildiği tarih, normal posta ile veya şahsen yapılması hâlinde ise başvuruda bulunulan idarenin genel evrak kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınır.

(6) Gümrük vergileri aslına bağlı olmayan idari para cezalarına ilişkin başvurular her bir para cezası kararı için ayrı ayrı yapılır. Ancak, aynı idarece takip edilen birden fazla para cezasının yapılandırılmasına ilişkin talepler tek başvuru ile yapılabilir. Bu durumda, yükümlülüğe ilişkin detaylı bilgiler başvuruda ayrı ayrı belirtilir.

Gümrük idarelerince yapılacak işlemler

MADDE 12- (1) Yapılandırma başvurusu, ilgili gümrük müdürlüğünün genel evrak kaydına alınmasını müteakip, ilgili servis tarafından başvuru sahibinin vergi numarası, ticaret unvanı, adres gibi bilgileri ile yapılandırılan alacaklara ilişkin bilgileri içerir şekilde kayda alınır.

(2) Süresi içinde yapılmadığı veya gerekli şartların sağlanmadığı anlaşılan başvurular gerekçe belirtilmek suretiyle reddedilir.

(3) Süresi içinde ilgili gümrük idaresine yapılan başvuru konusu alacakların tamamının veya bir kısmının farklı bir gümrük idaresince takip edildiğinin anlaşılması durumunda, başvuru süresi içinde yapılmış sayılır ve başvurunun yapıldığı gümrük idaresi tarafından başka gümrük idarelerince takip edilen alacaklara ilişkin başvurular ilgili gümrük idaresine gönderilir. Bu şekilde alınan başvurular ilgili gümrük idaresince, birinci fıkra uyarınca kayda alınır.

(4) Diğer koşullar sağlanmak kaydıyla, davadan vazgeçme dilekçesi veya dilekçelerinin yetkisiz kişilerce imzalanmış olduğunun anlaşılması durumunda başvuru doğrudan reddedilmez, borçluya 23 üncü maddeye uygun, davadan vazgeçme dilekçesi veya dilekçelerinin gönderilmesi için 31/5/2023 günü mesai bitimine kadar süre verilir. Bu sürenin sonunda dilekçenin veya dilekçelerin gönderilmemiş olması durumunda başvuru gerekçe belirtilmek suretiyle reddedilir.

(5) Başvuru belgelerinin tam ve eksiksiz olduğunun anlaşılması durumunda, başvuru kabul edilerek, borçlu tarafından tercih edilen taksitle ödeme seçeneğine göre 19 uncu madde de belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde taksitler hesaplanarak ödeme planı hazırlanır.

(6) Kabul edilen başvurulara ilişkin davadan vazgeçme dilekçelerinin gümrük idarelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir.

(7) Taleplerin süratle değerlendirilmesi amacıyla Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerince gerekli idari önlemler alınır.

(8) Kanun kapsamında yapılandırılan alacaklara ilişkin kayıtlar Tahsilat Takip Programı ve ilgili diğer programlar üzerinde güncellenir.

Ödeme süresi

MADDE 13- (1) Kanunun ilgili maddelerindeki ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanun hükümleri kapsamında ödenecek tutarların ilk taksitinin 30/6/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), diğer taksitlerin ise bu tarihi takip eden aylık dönemler hâlinde azami kırk sekiz eşit taksitte ödenmesi şarttır.

(2) Ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre, tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.

Süresinde ödenmeyen taksitler

MADDE 14- (1) Kanuna göre ödenmesi gereken birinci ve ikinci taksitlerin sürelerinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında üç veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılır. Birinci ve ikinci taksitlerin ödeme sürelerinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında üçten fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Peşin veya taksitli ödeme seçeneğinin tercih edilmesi ve ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi gereken tutarların ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde hesaplanan tutarların tamamının ilk taksiti izleyen ayın sonuna kadar geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla katsayı uygulanmaksızın Kanundan yararlanılır. İlk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi gereken tutarların süresinde ödenmesi ve kalan taksitlerin tamamının ilk taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde katsayı uygulanmaz. Bu fıkra hükmü taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.

(2) Kanuna göre ödenecek taksit tutarının % 10’unu aşmamak şartıyla 20 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.

(3) Kanun kapsamına giren alacakların birinci fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde borçlular, ödedikleri tutarlar kadar Kanun hükümlerinden yararlanırlar. Kanun kapsamında yapılandırıldığı hâlde Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmeyen alacakların yapılandırma öncesi türü ve vadesi dikkate alınarak takip işlemleri ilgili mevzuat kapsamında yapılır ve Kanunun yayımı tarihinden önce başlamış olan takip işlemleri geçerliliğini koruyarak kaldığı yerden devam eder.

Kesinleşmiş gümrük vergileri alacağında tahsil edilecek tutarın tespiti

MADDE 15- (1) 12/3/2023 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da henüz ödeme süresi geçmemiş bulunan gümrük vergilerine ilişkin olarak ödenecek alacak tutarının tespiti için vergi asıllarına;

a) Vade tarihinden, 12/3/2023 tarihine kadar gecikme zammı yerine,

b) Daha önce hesaplanmış gecikme zammı oranında faiz olması hâlinde, bu faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme zammı oranında faiz yerine,

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanır. Bu tutar, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunur.

(2) Yapılandırılan alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve aslı 12/3/2023 tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.

(3) 12/3/2023 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla asılları tamamen ödenmiş gümrük vergileri üzerinden;

a) Vade tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için hesaplanan gecikme zammı yerine,

b) Gecikme zammı oranında faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme zammı oranında faiz yerine,

Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak alacak tutarı hesaplanır. Bu tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve asla bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.

(4) Asılları tamamen ödenmiş gümrük vergilerine ilişkin gecikme zammı oranında faiz ve gecikme zamlarından, 12/3/2023 tarihinden (bu tarih dâhil) önce kısmen tahsil edilmesi durumunda;

a) Gümrük vergilerinin vade tarihinden ödendiği tarihe kadar hesaplanan gecikme zammı yerine,

b) Gümrük vergilerine gecikme zammı oranında faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme zammı oranında faiz yerine,

Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak alacak tutarı hesaplanır.

(5) Ödenmiş gecikme zammı/gecikme zammı oranında faiz tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından fazla olması hâlinde herhangi bir tahsilat yapılmaz, kalan gecikme zammı/gecikme zammı oranında faizin tahsilinden vazgeçilir. Bununla birlikte, tahsil edilmiş gecikme zammı ve gecikme zammı oranında faizden iade yapılmaz. Ödenmiş gecikme zammı/gecikme zammı oranında faiz tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından az olması hâlinde ise, ödenecek tutar Yİ-ÜFE tutarından ödenmiş olan gecikme zammı/gecikme zammı oranında faiz düşülmek suretiyle tespit edilir. Bu şekilde belirlenen Yİ-ÜFE tutarının Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, kalan gecikme zammı/gecikme zammı oranında faizin tahsilinden vazgeçilir.

Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan gümrük vergileri alacağında tahsil edilecek tutarın tespiti

MADDE 16- (1) 12/3/2023 tarihi itibarıyla, gümrük yükümlülüğü doğmuş, idari itiraz süresi geçmemiş veya idari itiraz mercilerine intikal etmiş bulunan veya 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce gümrük yükümlülüğü doğan ve 12/3/2023 tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda alacak tutarı, gümrük vergilerinin % 50’si ile bu tutar esas alınarak gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarih ile 12/3/2023 tarihi arasında kalan süre için hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının toplanması ile bulunur.

(2) Bu madde uyarınca yapılacak hesaplamalarda ödenecek alacak asıllarının tespitinde, 12/3/2023 tarihi itibarıyla tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınır.

(3) 12/3/2023 tarihi itibarıyla, ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda ödenecek alacak asıllarının tespitinde, 12/3/2023 tarihi itibarıyla tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınır.

(4) 12/3/2023 tarihinden önce verilmiş en son kararın terkin kararı olması durumunda, alacak tutarı 6 ncı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen açıklamalara göre belirlenir. 12/3/2023 tarihinden önce verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdik kararı olması hâlinde ise alacak tutarı 6 ncı maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde yapılan açıklamalar dikkate alınarak belirlenir.

Yİ-ÜFE tutarının hesaplanması

MADDE 17- (1) Yİ-ÜFE tutarı, fer’i alacaklar için 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No:1’de ve diğer mevzuatta esas alınan hesaplama yöntemleri ve hesaplama süreleri kullanılarak hesaplanır.

(2) Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında; 4458 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammı oranında faiz ve 6183 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammı oranı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılır.

(3) Bu hesaplamalarda esas alınacak ilk aya ilişkin Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, alacağın vadesinin rastladığı ay için açıklanmış olan orandır. Alacağın vade tarihlerinin ayın son günlerine rastladığı hâllerde de Yİ-ÜFE aylık değişim oranı vade tarihinin rastladığı aydan başlamak suretiyle hesaplanır.

(4) Türkiye İstatistik Kurumunca açıklanan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ile 1/11/2016 tarihinden itibaren uygulanması gereken aylık değişim oranı, EK-2 sayılı tabloda yer almaktadır. Yİ-ÜFE tutarlarının tespitinde kullanılacak olan Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi (negatif) çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınır. Belli bir döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamları eksi değer olması hâlinde alacak asılları üzerinden hesaplanan fer’iler yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul edilir.

(5) Toplam Yİ-ÜFE aylık değişim oranı ile vergi aslı çarpılmak suretiyle gecikme zammı yerine ödenmesi gereken Yİ-ÜFE tutarı hesaplanır. Bu tutar, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre ödenecek alacak tutarı bulunur.

Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında esas alınacak diğer hususlar

MADDE 18- (1) Gecikme zammının günlük olarak hesaplanması gerektiği hâllerde, bu sürelere uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı da Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No:1’de yapılan düzenlemeler çerçevesinde günlük olarak bulunur.

(2) 6183 sayılı Kanunun 52 nci maddesine göre gecikme zammı tatbik süresini durduran iflas ve aciz hâlleri söz konusu ise gecikme zammı uygulanmayan süreye Yİ-ÜFE aylık değişim oranı da uygulanmaz, bu hâllerin varlığı Yİ-ÜFE uygulanan süreyi de durdurur.

Ödeme ve taksitlendirmede katsayı uygulaması

MADDE 19– (1) Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarlar peşin veya taksitler hâlinde ödenebilir.

(2) Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve;

a) Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların (Kanunun 4 üncü maddesine göre hesaplanan gecikme faizi dâhil) % 90’ının tahsilinden vazgeçilir.

b) Yapılandırma sonucu ödenecek alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan % 50 indirim yapılır.

(3) Hesaplanan tutarların taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla borçluların başvuru sırasında on iki, on sekiz, yirmi dört, otuz altı veya kırk sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.

(4) Hesaplanan tutarların taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

a) On iki eşit taksit için (1,09),

b) On sekiz eşit taksit için (1,135),

c) Yirmi dört eşit taksit için (1,18),

ç) Otuz altı eşit taksit için (1,27),

d) Kırk sekiz eşit taksit için (1,36),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.

(5) Kanun kapsamındaki alacaklarla ilgili olarak mevzuatlarında yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemez.

Tecil edilen alacakların yapılandırılması

MADDE 20- (1) Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alacakların, 12/3/2023 tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunda öngörülen faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Tebliğ hükümleri uygulanır.

6736, 7020, 7143, 7256 ve 7326 sayılı Kanunlar kapsamında yapılandırılan alacaklar

MADDE 21- (1) Bu Tebliğ hükümleri, 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun, 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre 12/3/2023 tarihi itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar hakkında uygulanmaz.

(2) 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 3/6/2021 tarihli ve 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 2 nci ve 7 nci maddelerine göre yapılandırılan ve 12/3/2023 tarihi itibarıyla ödemeleri devam eden alacaklar açısından, borçlular talep etmeleri hâlinde Kanun hükümlerinden yararlanabilir. Bu takdirde, 7256 ve 7326 sayılı Kanunlar kapsamında ödenen taksitler için yapılandırma hükümleri geçerli sayılır, bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için anılan Kanunlara göre tercih edilen taksit süresine uygun katsayı uygulanır, kalan taksit tutarlarına konu alacaklar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilerek Kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırılır ve ödenmemiş taksitlere ilişkin kalan katsayı tutarlarının tahsilinden vazgeçilir.

İade edilmeyecek alacaklar

MADDE 22- (1) Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alacaklara karşılık;

a) 12/3/2023 tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarlar,

b) Kanun kapsamında tahsil edilen tutarlar ile,

c) 20 nci maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin,

Kanun hükümlerine dayanılarak iadesi yapılmaz. Ancak, Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında olup dava konusu edilen tahakkuk ile ilk derece yargı merciinde dava konusu edilen idari para cezasına karşılık 12/3/2023 tarihinden önce ödeme yapılmış olması hâlinde, ödenen bu tutarlar, ilk derece vergi mahkemesinde esasa ilişkin olarak hiç karar verilmemiş veya verilen kararın bozulması nedeniyle yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iade edilmiş davalara konu alacaklar için bu maddeden yararlanılmak üzere yapılan başvurular ile verilmiş terkin kararları üzerine iade edilebilir.

Davadan vazgeçme

MADDE 23- (1) Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gereken borçluların, Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Borçlularca, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez.

(2) Davadan vazgeçme dilekçeleri EK-3’te yer alan forma uygun olarak ilgili gümrük idaresine verilir ve bu dilekçelerin gümrük idarelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir.

(3) Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın 12/3/2023 tarihinden sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz.

(4) Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere vazgeçilen davalarda verilen kararlar ile hükmedilen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri talep edilmez ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz. Vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri geri alınmaz.

Ortak hükümler

MADDE 24- (1) Kanun kapsamında süresinde ödenen alacaklara, Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla 12/3/2023 tarihinden sonraki süreler için faiz, gecikme zammı ile gecikme cezası gibi fer’i amme alacakları hesaplanmaz.

(2) Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir. Kanuna göre ödenecek alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabilir. Bu talep, Kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarların Kanun hükümlerine göre ödenmesine engel teşkil etmez.

(3) Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılan borçların, borç durumunu gösterir belgede yer almaması için bu borçların en az % 10’unun ödenmiş olması şarttır.

(4) Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulan borçlara ilişkin dava açılamaz ve hiçbir mercie başvurulamaz.

Yetki

MADDE 25- (1) Bu Tebliğde hüküm bulunmayan özel ve istisnai durumları inceleyip sonuçlandırmaya Ticaret Bakanlığı yetkilidir.

Yürürlük

MADDE 26- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 27- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız




SGK Genel Yazı – Meslek Mensuplarına İlişkin Erteleme

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı : E-24010506-010.07.01-68143973 Konu : Meslek Mensuplarına İlişkin Ertele…

 

 

SGK Genel Yazı – Meslek Mensuplarına İlişkin Erteleme

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı : E-24010506-010.07.01-68143973

Konu : Meslek Mensuplarına İlişkin Erteleme

Tarih: 22.03.2023

GENEL YAZI

ÖZET: Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde faaliyet gösteren meslek mensuplarıyla aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunmasına karşın, mücbir sebep ilan edilen yerler dışında bulunan işyerleri için belge verme ve prim ödeme yönüyle otomatik olarak erteleme işlemi yapılmadığı anlaşılan işyeri işverenleri tarafından, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde faaliyet gösteren meslek mensubuyla olan aracılık ve sorumluluk sözleşmesinin, erteleme işleminin yapılmadığı işyerinin bağlı olduğu SGK Müdürlüğü’ne ibraz edilmesi halinde erteleme işlemi yapılacaktır.

Meslek mensubunun mücbir sebep kapsamında olduğuna dair Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ilgili taşra biriminden yazı alınmasına gerek olmayacaktır.

 

Bilindiği üzere, mücbir sebep hali ilan edilen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde faaliyet gösteren meslek mensuplarıyla 6/2/2023 tarihi itibariyle aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan ve mücbir sebep ilan edilen yerler dışında işyeri bulunan işverenler hakkında 2023-8 ve 2023-9 sayılı genelgeler yayımlanmıştır.

2023-8 sayılı genelgede “Otomatik olarak erteleme dışında kalan ancak bu genelge kapsamında iddia eden işverenlerin Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili taşra biriminden erteleme kapsamında oldukların dair alacakları belge ile Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne /Sosyal Güvenlik Merkezine başvurmaları ve bu kapsamda olduklarının anlaşılması halinde erteleme işlemleri işveren intra-işveren-terkin ve ertelemeler dönem bazında borç erteleme menüsü vasıtasıyla yapılacaktır.” ifadesi yer almaktadır.

Ancak, meydana gelen depremden etkilenen illerde vergi dairelerinin hasarlı ya da yıkılmış olması, vergi dairesi çalışanlarının yaralı ya da vefat etmiş olmaları, teknik ve fiziki altyapı yetersizliği gibi nedenlerle erteleme kapsamında olunduğuna dair Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili taşra biriminden söz konusu belgelerin verilmesinde sıkıntılar yaşandığı anlaşılmıştır.

Söz konusu durumla ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerine ilişkin mükelleflerle/işverenlerle aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan ve muhtasar ve prim hizmet beyannamesi gönderen meslek mensuplarının bilgileri alınmıştır.

Bu kapsamda; Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde faaliyet gösteren meslek mensuplarıyla aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunmasına karşın otomatik olarak erteleme işlemi yapılmadığını iddia eden işverenler tarafından genel yazı ekinde yer alan meslek mensuplarıyla aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunduğuna dair sözleşmenin ibraz edilmesi halinde, 2023-8 ve 2023-9 sayılı sayılı genelgelerde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü /Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlükleri tarafından erteleme işlemleri yapılacaktır.

Zeki ÖZDEMİR

Genel Müdür V.

EK: Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi Bulunan Meslek Mensuplarına İlişkin




Sosyal Güvenlik Kurumu Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca Belirlenen Çeşitli İşkollarına Ait Asgari İşçilik Oranlarını Gösterir Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

Asgari İşçilik Oranları 2023 Değişiklik 22 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32140 Sosyal Güvenlik Kurumundan: MADDE 1- 12/5/2010 tarihli ve 27579…

 

 

Sosyal Güvenlik Kurumu Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca Belirlenen Çeşitli İşkollarına Ait Asgari İşçilik Oranlarını Gösterir Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

 

Asgari İşçilik Oranları 2023 Değişiklik

22 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32140

Sosyal Güvenlik Kurumundan:

MADDE 1- 12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca Belirlenen Çeşitli İşkollarına Ait Asgari İşçilik Oranlarını Gösterir Tebliğin Ek-1’i ekteki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız




SGK Genelgesi 2023/14 – SGK Yapılandırma Genelgesi

SGK Genelgesi 2023/14 – SGK Yapılandırma Genelgesi T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı: E-24010506-010….

 

 

SGK Genelgesi 2023/14 – SGK Yapılandırma Genelgesi

SGK Genelgesi 2023/14 – SGK Yapılandırma Genelgesi

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-24010506-010.06.01-67899952

Konu: 7440 Sayılı Kanun Uyarınca Alacakların Yapılandırılması

Tarih: 20.03.2023

GENELGE

2023/14

1) GENEL AÇIKLAMALAR

Bilindiği üzere, 9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 12/3/2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

Söz konusu Kanun ile Kurumumuz tarafından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen, 2022/Aralık ve önceki aylara ait olup Kanunun yayım tarihi olan 12/3/2023 tarihi veya Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan Kurumumuz alacakları ile takip ve tahsili Kurumumuza verilen alacaklar, yapılandırılmaktadır.

2) YASAL DAYANAKLAR

7440 sayılı Kanunda yer alan Kurumumuz alacaklarına ilişkin hükümlere, ihtiyaç duyulduğunda kolay ulaşılmasını sağlamak amacıyla aşağıda yer verilmiştir.

“Kapsam ve tanımlar

MA DDE 1- (1) Bu Kanun hükümleri;

c) Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve bu Kanunun yayım tarihine veya bu Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan;

1) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2022 yılı Aralık ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,

2) 2022 yılı Aralık ayı ve önceki aylara ilişkin isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,

3) 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,

4) 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,

5) İlgili kanunları gereğince takip edilen 2022 yılı Aralık ayı ve önceki aylara ilişkin damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacakları,

hakkında uygulanır.

(2) Bu Kanunun uygulanmasında;

ç) Yİ-ÜFE aylık değişim oranları: Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık %0,75 oranını (bu Kanunun yayımlandığı ay dâhil),

d) Geç ödeme zammı: Bu Kanuna göre ödenmesi gereken tutarlara, ödemede gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak zammını,

ifade eder.

(3) Bu Kanun, bazı alacakların yapılandırılmasına ilişkin hükümler ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ve yeni hükümler ihdasına ilişkin hükümleri kapsar.
Kesinleşmiş Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları

MADDE 7- (1) 2022 yılı Aralık ayı ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahakkuk ettiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan;

a) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,

b) Bu Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi,

c) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,
asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

(2) 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce tebliğ edildiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan; özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

(3) 31/12/2022 tarihinden önce (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce kesinleştiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.

(4) Bu madde kapsamına giren alacakların; asıllarının bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olmasına rağmen, fer’ilerinin bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olduğu durumlarda, aslı ödenmiş fer’i alacağın %40’ının bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, kalan %60’ının tahsilinden vazgeçilir.

(5) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri kapsamında sigortalı olanların, bu madde kapsamındaki borçlarını yapılandırmaları hâlinde, yapılandırılan borç haricinde altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması veya altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borçları bulunmakla birlikte bu borçlarını ilgili kanunlara göre taksitlendirmiş veya yapılandırmış olup ödeme yükümlülüklerini de yerine getiriyor olmaları ve bu maddeye göre yapılandırılan borçlarının ilk taksitini ödemeleri kaydıyla genel sağlık sigortasından yararlanmaya başlatılır.

(6) 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortası tescili yapılmış olup da gelir testine hiç başvurmayanlardan bu maddenin yayımı tarihinden 31/7/2023 tarihine kadar gelir testine başvuran kişilerin genel sağlık sigortası primleri, gelir testi sonucuna göre ilk tescil başlangıç tarihinden itibaren tahakkuk ettirilir.

(7) 2022 yılı Aralık ayı ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan prim borçlarının 31/8/2023 tarihine kadar ödenmesi hâlinde gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan prim borcu bulunanlar anılan Kanunun 67 nci maddesinde belirtilen şartları taşımaları hâlinde, bu Kanunun yayımı tarihinden önceki döneme ait prim borçları dikkate alınmaksızın Kanunun yayımı tarihinden itibaren 31/8/2023 tarihine kadar sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. Bu Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmiş olan 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki genel sağlık sigortası primleri ile gecikme cezası ve gecikme zammı tutarları iade ve mahsup edilmez.

Ön değerlendirme, araştırma veya tespit aşamasında olan eksik işçilik prim tutarları ile kesinleşmemiş idari para cezaları

MADDE 8- (1) 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvurulduğu hâlde, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen başvuru süresinin sonuna kadar işverene tebliğ edilmiş olan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

(2) 31/12/2022 tarihinden önce (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen başvuru tarihine kadar tebliğ edildiği hâlde yine bu tarihe kadar ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

(3) Bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen tarihe kadar başvuruda bulunmak kaydıyla bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki alacaklar ile 10 uncu maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen alacaklardan bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ilk taksit ödeme süresinin sonuna kadar tahakkuk edenler de bu Kanunun 7 nci maddesine göre yapılandırılır.

(4) Bu madde ile 7 nci madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

Ortak hükümler

MADDE 9- (1) Bu Kanunun ilgili maddelerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;

a) 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye başvuruda bulunmaları,

b) Hazine ve Maliye Bakanlığına, Ticaret Bakanlığına, Sosyal Güvenlik Kurumuna, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 30/6/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), diğer taksitlerini ise bu tarihi takip eden aylık dönemler hâlinde azami kırk sekiz eşit taksitte ödemeleri,

şarttır.

(2) Başvuru ve taksit ödeme sürelerinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre, tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.

(3) Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarlar peşin veya taksitler hâlinde ödenebilir.

a) Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve,

1) Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların (bu Kanunun 4 üncü maddesine göre hesaplanan gecikme faizi dâhil) %90’ının tahsilinden vazgeçilir.

2) Bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile (d) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında olan idari para cezalarından %25 indirim yapılır.

3) Yapılandırma sonucu ödenecek alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %50 indirim yapılır.

b) Hesaplanan tutarların taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla borçluların başvuru sırasında on iki, on sekiz, yirmi dört, otuz altı veya kırk sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.

c) Hesaplanan tutarların taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

1) On iki eşit taksit için (1,09),

2) On sekiz eşit taksit için (1,135),

3) Yirmi dört eşit taksit için (1,18),

4) Otuz altı eşit taksit için (1,27),

5) Kırk sekiz eşit taksit için (1,36),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.

ç) Bu Kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarlar; Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerince aylık dönemler hâlinde azami yüz yirmi eşit taksitte ödenebilir.

d) Bu Kanun kapsamında belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ödenmesi gereken tutarlar aylık dönemler hâlinde azami yüz yirmi eşit taksitte ödenebilir.

1) Bu bent ile (ç) bendi kapsamında taksitle yapılacak ödemelerde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

(aa) On iki eşit taksit için (1,09),

(bb) On sekiz eşit taksit için (1,135),

(cc) Yirmi dört eşit taksit için (1,18),

(çç) Otuz altı eşit taksit için (1,27),

(dd) Kırk sekiz eşit taksit için (1,36),

(ee) Altmış eşit taksit için (1,45),

(ff) Yetmiş iki eşit taksit için (1,54),

(gg) Yüz yirmi eşit taksit için (1,9),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır.

2) 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun7 nci maddesinin ikinci fıkrasında sayılan ve alacakları için kesinti yapılan idareler ile YİKOB’a, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca bu Kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarlar, belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan paylarından, 5779 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki %40 oranı dikkate alınmaksızın aylık dönemler hâlinde kesinti suretiyle tahsil edilir. Ancak, bu kapsamda yapılacak kesinti tutarı her hâl ve takdirde bu idareler adına genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan payların aylık tutarının %50’sini aşamaz.

5779 sayılı Kanuna göre yapılacak kesintilerin Cumhurbaşkanınca durdurulması hâlinde aylık taksitlerin ödeme süreleri kesinti yapılmayan aylar için de durdurulur ve taksit ödemeleri yönünden bu Kanun hükümlerine göre ihlal nedeni sayılmaz. Bu taksitler, taksit ödeme süresinin sonundan itibaren ayrıca bir katsayı ve geç ödeme zammı uygulanmaksızın aylık dönemler itibarıyla paylardan kesinti suretiyle tahsil edilir. Taksit tutarlarının, bu bent kapsamındaki borçluların genel bütçe paylarından daha yüksek olması hâlinde ise eksik tutarlar borçlularca taksit ödeme süresini takip eden ayın sonuna kadar geç ödeme zammı uygulanmaksızın ödenir.

(4) Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine bu Kanun kapsamında ödenecek olan alacakların 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi uygun görüldüğü takdirde, ödemeye aracılık yapan bankalarca, kart kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler hâlinde yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmesi koşuluyla, bu ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı gün esas alınır ve borçluya tahsilatın yapıldığını gösteren makbuz verilir. Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca Hazine veya Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirlenen süre, taksit aylarının son gününü izleyen günden itibaren hesaplanır. Bu fıkra hükmüne göre taksitlerin kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi, katsayı uygulanmasına engel teşkil etmez.

Tamamı İçin Tıklayınız




Yapılandırma Matrah ve Vergi Artırımı Hesaplama Aracı

7440 Sayılı Kanun’da Yer alan Matrah ve Vergi Artırımı Uygulamalarına İlişkin Hesaplama Aracının Kullanıma Açılması Hakkında Duyuru Kıymetli meslek me…

 

 

Yapılandırma Matrah ve Vergi Artırımı Hesaplama Aracı

 

Kıymetli meslek mensupları, bilindiği üzere 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 12.03.2023 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Mezkûr Kanunun 5 inci maddesinde Gelir-Kurumlar, Yatırım İndirimi, GV ve KV Stopajı ile KDV yönünden matrah ve vergi artırımına ilişkin ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Söz konusu düzenlemelerde, her bir yıla ilişkin öngörülen asgari matrah ve vergi artırımı tutarlarına, oranlarına ve detaylı hesaplama yöntemlerine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

Birliğimizce siz değerli meslek mensuplarının, matrah ve vergi artırımına ilişkin iş ve işlemlerini yürütürken gerekli hesaplamaları daha kolay bir şekilde yapılmasını sağlamak ve gerekli analiz ve değerlendirmelerinizi daha sağlıklı yürütebilmek bakımından bir EXCEL hesaplama aracı tasarlanmış ve sizlerin kullanımına açılmıştır.

Söz konusu hesaplama aracında yer alan çalışma sayfalarında sadece sarı renkli hücrelere veri girişi yapılacak olup, diğer hücreler veri girişine karşı kilitli olup bu hücrelere bir veri girişine de gerek olmayacaktır.  Vergi tutarlarına ilişkin hesaplamalar otomatik olarak gerçekleştirilecektir.

Söz konusu kanuni düzenlemenin yeni ve halen Genel Tebliğ çalışmalarının da devam ettiğini değerlendirdiğimizde, son mevzuat güncellemeleri ve sizlerden iletilebilecek görüş ve öneriler çerçevesinde hesaplama aracında gerekli güncellemeler de yapılacaktır.

Hesaplama aracına ilişkin görüş ve önerilerinizi  hesaplamaaraclari@turmob.org.tr  mail adresine iletebilirsiniz.

İlgili hesaplama aracının internet sitemizde yer verilen güncel halinin çalışmalarınızda kullanılması gereğini belirtir, iyi çalışmalar dileriz.

 
Kaynak: TÜRMOB
 



Deprem Bölgesindeki Mükelleflerin Zayi Belgesi Müracaatlarına İlişkin Son Yasal Düzenlemeler Hakkında Duyuru – TÜRMOB

Deprem Bölgesindeki Mükelleflerin Zayi Belgesi Müracaatları Bilindiği üzere 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem nedeniyle A… 

 

 

Deprem Bölgesindeki Mükelleflerin Zayi Belgesi Müracaatlarına İlişkin Son Yasal Düzenlemeler Hakkında Duyuru – TÜRMOB

Deprem Bölgesindeki Mükelleflerin Zayi Belgesi Müracaatları

Bilindiği üzere 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem nedeniyle Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa, Elazığ ve Sivas ilinin Gürün ilçesi için Hazine ve Maliye Bakanlığınca Mücbir Sebep Hali ilan edilmiştir (1). Bu deprem nedeniyle belirtilen il ve ilçelerde bulunan pek çok mükellefin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca tutulması ve tasdiki zorunlu kanuni defterleri ile kullanmak mecburiyetinde oldukları belgeleri enkaz altında kalarak zayi olmuştur.

Bu çerçevede, zayi olan kanuni defter ve belgelerin zayi olduğunun tevsiki bakımından TTK’nın 82/7 maddesinde yer alan GENEL KURAL gereğince; ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içinde işyerinin bulunduğu yerdeki Ticaret/Asliye Hukuk Mahkemesine yazılı bir dilekçe ile başvurarak ZAYİ BELGESİ müracaatının yapılması ve ilgili makamdan söz konusu belgenin alınması, TTK ve VUK hükümleri gereğince vergisel ve cezai işlemlerle maruz kalınmaması bakımından önem arz etmektedir. İlgili Kanun maddesinde yer alan 30 günlük süre; 11/02/2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 120 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereği 06/05/2023 tarihine kadar uzamış olduğu Birliğimizce elektronik ortamda yayınlanan “AFET DURUMLARINDA MESLEK MENSUPLARININ DİKKAT ETMELERİ GEREKEN ÖZELLİKLİ HUSUSLAR REHBERİ” (2) nde belirtilmişti.

Birliğimizce ayrıca ilgili Kamu Kurum ve Kuruluşlarına da iletilen görüş ve önerilerimizin yer aldığı “DEPREM YARALARININ SARILMASINA YÖNELİK MALİ VE SOSYAL GÜVENLİK TEDBİR ÖNERİLERİMİZ” çalışmamızda (3) da “Deprem Nedeniyle Zayi Belgesi Verilmesi Süreci Kalıcı Olarak Kolaylaştırılmalıdır” belirttiğimiz önerimiz de dikkate alınarak, 12.03.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7440 sayılı BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’un 10 uncu maddesinin (22) nolu fıkrasında yeni aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

“ (22) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa ve 213 sayılı Kanuna göre tutulması ve tasdiki zorunlu defterleri ile kullanmak mecburiyetinde bulunduğu belgeleri 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle zayi olan mükellefler, durumu öğrendiği tarihten itibaren 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Mahkeme bu talebi ivedilikle görüşür ve gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Ancak bu yerlerde bulunan mükellefin il veya ilçe idare kurullarından defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin olarak alacağı belge de yetkili mahkemeden alınmış belge hükmündedir. Böyle bir belge almamış olan mükellef, defterlerini ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılır. Defter veya belgelerinin iş yerinde veya 3568 sayılı Kanun uyarınca yetkili meslek mensubunun faaliyetlerini yürüttüğü yerde zayi olduğunu beyan eden mükellef, ilgili mahkemeye veya il/ilçe idare kuruluna başvurduğunu gösteren belge ile yeni defterlerin açılış onayını notere yaptırabilir. Şu kadar ki ilgili mahkeme veya kurullarca defter ve belgelerin zayi olmadığına karar verilmesi halinde mükellef, defter ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılır. Bu fıkra kapsamında yapılan yeni defterlerin tasdiki işleminden 492 sayılı Kanun hükümlerine göre noter harcı, 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununa göre her ne adla olursa olsun noterlik ücreti alınmaz. 6102 sayılı Kanun ve 213 sayılı Kanun kapsamında tutulması ve tasdiki zorunlu olup elektronik ortamda tutulan defterlerden, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından muhafaza edilen ya da muhafaza edilmek üzere anılan Bakanlığa elektronik ortamda iletilen defterler bakımından bu madde hükümleri uygulanmaz. Mükelleflerin talebine istinaden bu defterlerin teslimine ilişkin usul ve esaslar, Ticaret Bakanlığının görüşü alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Yapılan bu düzenleme sonrasında;

• Deprem bölgesindeki mükelleflerimiz için ZAYİ BELGESİ müracaat süresi 31/7/2023 tarihine kadar uzatılmış olduğu,

• Zayi Belgesi müracaatının ilgili Mahkemeden yapılabileceği gibi Mahkeme yerine il veya ilçe idare kurullarından defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin
olarak alacağı belge de yetkili mahkemeden alınmış belge hükmünde sayılacağı,

• Defter veya belgelerinin iş yerinde veya 3568 sayılı Kanun uyarınca yetkili meslek mensubunun faaliyetlerini yürüttüğü yerde zayi olduğunu beyan eden mükellefin, ilgili mahkemeye veya il/ilçe idare kuruluna başvurduğunu gösteren belge ile yeni defterlerin açılış onayını notere yaptırabileceği,

• Bu fıkra kapsamında yapılan yeni defterlerin tasdiki işleminden 492 sayılı Kanun hükümlerine göre noter harcı, 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununa göre her ne adla olursa olsun noterlik ücreti alınmayacağı,

• 6102 sayılı Kanun ve 213 sayılı Kanun kapsamında tutulması ve tasdiki zorunlu olup elektronik ortamda tutulan defterlerden, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından muhafaza edilen ya da muhafaza edilmek üzere anılan Bakanlığa elektronik ortamda iletilen defterler bakımından bu madde hükümleri uygulanmayacağı (Zayi Belgesi alınmasına gerek olunmadığı), mükelleflerin talebine istinaden bu defterlerin (e-Defterlerin) teslimine ilişkin Ticaret Bakanlığının görüşü alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde mükellefe tesliminin yapılacağı,

hüküm altına alınmıştır.

Depremde defter ve belgeleri zayi olan mükellefler tarafından ve kendisine ait defter ve belgeler Mali Müşavirler tarafından zayi belgesi müracaatlarına ilişkin örnek dilekçelere bu duyurumuz ekinde yer verilmiştir.

Ekler: Dilekçe Örnekleri (Word)

Dip Notlar:

(1) Mücbir Sebep İlanı

Elazığ ili için mücbir sebep ilanı

Sivasi ili Gürün ilçesi için mücbir sebep ilanı

(2) Afet Durumlarında Meslek Mensuplarının Dikkat Etmeleri Gereken Özellikli Hususlar Rehberi

(3) Deprem Yaralarının Sarılmasına Yönelik Mali ve Sosyal Güvenlik Tedbir Önerilerimiz

Kaynak:  TÜRMOB